- 296 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ALLLAH TAGUT VE İNSAN
ALLAH TAGUT VE İNSAN
İnsanın yeryüzüne iniş macerası ilahi takdirde vardı, gerçekleşecekti; ancak bazı sebeplere bağlıydı. İşte o sebeplerden bir ve başlıcası İblis’in lanetlenmesi ve onun ayartısıyla yasak meyvenin yenmesi.
İnsanın yaradılışı kadar yeryüzüne iniş macerası da bu takdirin içindeydi. ‘Ben bir gizli hanineydim bilinmeyi istedim ve insanı yarattım’ buyuran yaratıcı insanın yaradılış hikmetini açıklar. Bu kutsi hadis yaradılış amacımızı açıklıyor, yaradılış sırrından bizleri haberdar ediyor.
Bu yaradılış sırrı insanın cennetten yeryüzüne indirilişini de izah ediyor aslında. Bu macera bizi yaradılış gayemizi de ortaya koymakta.
Allah bir yanda melekler diğer yanda hayvanat, öbür yanda ise can taifesi. Nebatatı da buna eklersek yaradılış tablosu tamamlanmış olur. Bu yaradılış stratejisinde insan tam ortada durmaktadır. Can yani cin taifesi insan gibi ilahi emre muhataptır, ancak bu ilahi emire uymakta insan kadar şanslı değildir. İnsan ise İblisin ayartısı ve içindeki nefsin şerre meyli yüzünden ilahi emre uymakta zorlanmaktadır.
Allah insanoğlunu yaratmış onu kendisine itaat edip etmemekte serbest bırakmıştır. Can taifesi de aynı sınava tabi olmuş, bu yolda insanın kaderine ortak olmuştur. Hayvanat ve nebatatın ise bu imtihana tabi olması söz konusu olmayacaktır.
İnsan bu yaradılış çizgisinde ya doğru yolu bulacak, kendisine peygamberlerle gönderilen ilahi emre tabi olarak mükafata nail olacak, ya büsbütün inkar yoluna saparak ilahi cezaya muhatap olacaktır. Ya Allah’a inanıp ona kulluk yapacak yahut kendisine ilahlar edinerek onların kul ve kölesi olarak bedbaht olacaktır.
Can taifesi ateşten yaratılmış olmakla birlikte aynı imtihana tabi olmuş, bu imtihan ilahi adaletle doğrulanmıştır. İnsan yeryüzüne iniş macerasına cennetle başlamış ,orada şeytanın ayartısıyla yeryüzüne inmiş ve orada Allah’ı tanıma ve bilme, ona ibadet etme imtihanına tabi kılınarak, bu imtihan sonucu ulaşacağı yere varacaktır.
Bu uzun seyri süluk ya hakta olacak, ya da lain şeytanın gösterdiği çizgide inkar çukurunda yuvarlanarak cehenneme atılacaktır. Burada insanın karşısında şeytan ve onun dostları nefs ve onun aynaları tagutlardır.
Bu yeryüzü macerası oldukça karmaşık ve bir o kadar da netameli olacaktır. Bu macera sonunda ya ebedi saadetin kapıları açılacak yahut ta ebedi felakete duçar olunacaktır.
Bu macera aslında soylu ve kutlu bir maceradır. Ancak insan kendi nefsine en çok zulmeden varlık olarak gafletle yaşamakta, bu kısa hayatı amacına uygun yaşamak yerine onu bizzat gaye haline getirmekte, bütün hayatını basit zevkler ve eğlenceler peşinde saçıp savurmaktadır.
"Dünya hayatı oyun ve oyuncaktan ibarettir" Hadis-i Şerifi’nin hakikatı ortaya çıkmaktadır. İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
çok güzel bir makale kaleme almışsınız. Konu itibarı ile bütünü, ikaz itibarıyle 'beni'' nefsi
uyaran bir yazı. Çok teşekkür ederim.
selamlar
Dünya hayatı zahiri alemden ahiri aleme geçiş köprüsüdür, bu köprünün üzerinde bir takım ikaz ve uyarıları gösteren işaretler var olduğu gibi belirli cadılar topluğundan oluşan ecinni tayfalarıda var. uyarı işaretlerinin aksine ecinni tayfaları insanoğlunu köprünün altında bulunan gayyalar çukuruna yuvarlama çabasında. uyanık olan hem dünyasını hemde ukbasını mamur eder uyanık olmayanda her iki aleminide berbat eder