Öznemin ölümü
Cümlelerime özne yaptım seni, anlamlar yükledim sana, başkalaştırdım seni senin tüm başkalaşma çabalarına inat. Sen sen değilsin biliyorum, ama önemi yok... Zaten bendeki sende sen değil... Bendeki sen benim Ruhumundakilerin sana yansıması, yani sen ben olmadan hiçsin anlamsızsın. Şimdi öldürmeliyim seni Belkide ardından bikaç gözyaşı dökmeliyim inandırıcı olmalı ölümün... inanmalıyım.. İlk ve son defa seninle ilgili bir şeye inanmalıyım. Herşey alabildiğine gerçekçi olmalı, beni kandırmak zordur... Bunu sen tek başına yapamazsın! ama ben yapabilirim sana yardım edeceğim. Korkma güzel öleceksin bende, ölümünde bendeki sen gibi yüce olmalı sana yakışmalı.
Haydi, kapat o güzel gözlerini...
Bak ölmeye başladın bile...
Acele etme yavaş yavaş olmalı herşey hissetmeliyim ölümünün her anını, yavaş yavaş bitişini.. Acıyor mu canın? Benimki acıyor... Kopup gidiyor birşeyler. Azar azar terk ediyorsun ruhumu.. birazdan herşey sona erecek. Sen öleceksin, ben ruhumdaki bıraktığın boşluğa başka anlamlar yükleyeceğim ardından. Son kez bir cümle içinde kullanmalıyım seni özne olarak, yüklemin "öldü" olmalı... Ve işte o cümlenin başladığı noktaya geldik. Kapıları pencereleri açtım Ruhun kapıdan çıkıp gökyüzüne doğru yükselebilir artık.
hadi git...
inandım...
Özne öldü...
Not: Çıkarken kapıyı kapat, anahtarı paspasın altına koy...
Didosh