- 469 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEHMET ALİ BRAND.
MEHMET ALİ BİRAND.
Mehmet Ali Birand Kimdir?
Mehmet Ali Birand, 9 Aralık 1941’de dünyaya gelen Türk gazeteci, yazar, köşe yazarı, televizyon programı yapımcısı ve haber sunucusudur. Birand, aynı zamanda Galatasaray yönetim kurulu üyesiydi.
Türkiye’nin en sevilen ekran yüzlerinden ve Türk basın tarihinin duayen isimlerinden gazeteci yazar Mehmet Ali Birand, bir çok televizyon kanalında sunuculuk ve haber programları yapmıştır. Bunlardan en çok bilineni ise 32. Gün, 30 Sıcak Gün, Son Darbe: 28 Şubat, 12 Eylül gibi program ve belgesellerdir.
17 Ocak 2013’te yakalandığı pankreas kanseri nedeniyle tedavi gördüğü İstanbul Amerikan Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Kısaca Hayatı
Mehmet Ali Birand, 9 Aralık 1941 yılında İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde doğdu. Birand’ın annesi Mürvet hanım Elazığ’ın Palu ilçesinden, babası İzzet bey Karadeniz Ereğli ilçesindendir. Dolayısıyla Birand’ın anne tarafı Kürt kökenli, babası ise Karadeniz’in Ereğli’sine dayanmaktadır.
Babası İzzet bey, Mehmet Ali Birand henüz iki yaşındayken kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Çocukluğu İstanbul, Erenköy’de geçti ve ilkokulu Erenköy Zihnipaşa’da okudu.
Daha sonra 1955 yılında orta öğrenim için Galatasaray Lisesi’ne girdi. Galatasaray Lisesi’ndeki okul masraflarını ise dayısı Mahmut Dikerdem üstlendi ve 1962 yılında buradan mezun oldu.
Lise öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nde Fransızca bölümüne girerek eğitimi devam ettirmek istedi ancak maddi ve ekonomik zorluklar nedeni ile bir yıl bile olmadan okulu yarım bırakmak zorunda kaldı.
Mehmet Ali Birand, henüz 3 yaşındayken sol bacağına kaynar su dökülerek yanmıştı. Bu nedenle 5 ayrı ameliyat geçirmiş, 1963 yılında 5’inci ve son ameliyatını olmak için İngiltere’ye gitmişti. Londra’ya giderken, Galatasaray lisesi yıllarından tanıştığı Türk gazeteci ve yazar Abdi İpekçi, Milliyet’in Londra muhabirliği görevini verdi. Burada bir yıl geçirerek hem İngilizce öğrendi hem de Milliyet Gazetesi için çalıştı.
Mehmet Ali Birand
Brüksel Hayatı
Mehmet Ali Birand, gazeteciliğe ilk defa 1964 yılında Abdi İpekçi vasıtasıyla başladı. 1971 yılında Milliyet Gazetesi’nin kurucusu Ali Naci Karacan’ın oğlu Ercüment Karacan’ın üvey kızı Cemre Güngören ile evlendi. Ardından Brüksel’de Milliyet gazetesi için 20 yıl boyunca Belçika’da çalıştı.
Şubat 1979’da Abdi İpekçi suikastinden sonra Milliyet’te bir süre genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu.
Kendisinin ifadesiyle
“Brüksel’deki gazeteciliğimin dönüm noktası da, 1974 Kıbrıs Harekatı’yla gerçekleşti. Eskiden içine kapanık ve dış ilişkileri sorunlu olan Türkiye, birden bire dünyanın gündemine girdi. Bütün gözler Ankara’ya çevrildi. Hemen her yerde ilgi odağı oldu. Amerika’nın silah ambargosu, Kıbrıs konusunu daha da ön plana çıkardı. Uluslararası ilişkiler, o döneme kadar görülmemiş derecede arttı. O zaman da, benim gibi dışarda çalışan gazetecilere ihtiyaç inanılmaz derecede yükseldi. Ancak ben de sadece Brüksel’de kalmadım, oradaki kurumlarla (NATO ve Avrupa Birliği) yetinmedim. Dışarıda yaşamanın avantajını kullandım görev sınırlarımı genişlettim.
Yıldızım parlayıverdi. 1974’ten sonra sadece Brüksel değil, sürekli Washington, Atina, Strasbourg’a (Avrupa Konseyi için) gider oldum. Dünyam genişledi. Bilgim arttı.”
1986 yılında Milliyet Gazetesinin Moskova bürosunun kuruluşunu da Birand üstlendi.
32. Gün Programı
Mehmet Ali Birand, 1985 yılında TRT 1’de politika, siyaset, uluslararası ilişkiler ve aylık haberleri konu alan 32. Gün adlı televizyon programını yapmaya başladı. Programa konuk ettiği yabancı devlet adamları ile dikkat çeken Birand, bu sayede yurt genelinde oldukça tanınan bir isim oldu.
1991 yılının Haziran ayında, Belçika’dan ayrılarak Türkiye’ye dönen Birand, İstanbul’a yerleşti ve uzun yıllardır çalıştığı Milliyet gazetesinden ayrılarak Sabah gazetesinde çalışmaya başladı. Aynı zamanda 32. GÜN programını da TRT’den Show TV’ye taşıdı.
1997 yılında 28 Şubat süreci ve Kürt sorunu ile ilgili gelişmeleri farklı bir gözle değerlendirmesi nedeniyle hazırlanan ve dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir tarafından imzalanan “Andıç” belgesinde ismi geçtiği gerekçesiyle çalıştığı Sabah gazetesindeki işine son verildi ve 32. Gün programının da yayınlanması durduruldu.
1997 Temmuz ayında CNN TÜRK’ün kuruluşunda görev aldı ve Posta gazetesinde başyazı yazmaya başladı, aynı zamanda CNN Türk’te Manşet adlı bir siyasi talk show programı yaptı.
2005’te Kanal D Ana Haber Bülteni’nin Genel Yayın Yönetmeni görevini üstlendi ve bültenin Anchor’u oldu. 2009 Ocak’ta ise Kanal D ile birlikte CNN Türk’ün de Genel Yayın Yönetmeni oldu.
Gazetecilik Kişiliği
1985’de TRT de başlayan ve sonraları Show TV’de devam eden kariyerinin altın basamağı, aylık bir haber programı “32. Gün” programını hazırlayıp sundu.
30 Sıcak Gün, Diyet, Türkiye’nin Avrupa Macerası, 12 Eylül 04.00 ve Emret Komutanım’ın da aralarında bulunduğu pek çok kitap yazdı.
1989’daki Kıbrıs Belgeseli, ardından 27 mayıs darbesini anlatan çalışması Demirkırat ve arka arkaya, 12 Mart-12 Eylül ve Özal’lı Yıllar belgesellerini yaptı. Bütün bunları Can Dündar ve Bülent Çaplı gibi isimler sayesinde gerçekleştirdi.
1988 yılında, bu zamana kadar kimseye konuşmamış olan terörist başı Abdullah Öcalan ile Lübnan’ın Beka vadisindeki PKK kampında röportaj yaptı.
1992-1995 seneleri arası Show TV ana haber bülteni sunuculuğu görevini üstlendi ve aynı zamanda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumları anlatan ve Türk siyasetini konu alan bir çok kitap yayınladı. Türk Ordusu’nun yapısı, 12 Eylül askeri darbesi, 1974 Kıbrıs Çıkartması ve Türk-Yunan ilişkisini anlatan kitapları İngilizce, Almanca ve Yunanca’ya çevrildi.
TRT için 32. Gün programını hazırladığı dönemde sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile hakkında açılan kamu davasından yargılandı ve hüküm giydi.
Uzun yıllar boyunca yüzlerce konferansa katılıp konuşmalar yapan ve TV programcısı ve yazar olarak ulusal ve uluslararası bir çok ödülün sahibi olan Birand, 1987 yılında Avrupa Konseyinin “Yılın Gazetecisi”, 1976 yılında TÜYAP kitap fuarının “Yılın Yazarı”,
1993 yılında Lion kulüplerinin Melvin Jones Fellow ödülü ve Fransızların Şövalye nişanı “Chevalier de L’Ordre National de Merite” ünvanına sahiptir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.