- 1045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Söz –Kelime “İfade” Beyin Fırtınası içinde Çözümlemek
“İfade”(Anlatım)
İfade ederken bir şeyi ifade edememenin sancısını çekerken, ifadesizliğin iç dış açılarının uyumsuzluğuna maruz kalmanın sizde ne etkisi meydana çıkarır. Bu çıkarma gün yüzüne çıkması bakımından aydınlık eder mi acaba? Yoksa hiç söz etmeyelim mi kabaca?
A-Ana konusu bakımından “ifade” yanı anlatım manasıyla ele alınınca anlatamamanın sancısını çekmek çok zordur. Elinde bir deste gül yâre sunacağın anda, beni bir deste gül ile kazanacağını sanıyorsan yanılıyorsun sözü ile donup kalmak ne ise ifade edememek anlatmakta budur. Oysa o gün evlilik yıldönümüdür ve yârin unutmuştur ve bu unuttuğunu belli etmemek için söylediği ifadesizlik kokan sözü ile karşı karşıya kalmaya benzer ki mahkemede ifade versen hakim karşısında bu kadar zorlanmazsın ve acı ıstırap çekmezsin.
B-Benim anladığım kadarıyla iki nokta arasında bir yere ulaşmaya çalışırken yoldan saparak ayrı bir yöne gitmek gibidir. Bu yanlış yola girmenin normalden geri dönüş için daha uzun tasvir edilen şekli ile farkına varmak veya varamamanın eyvah kayboldum duygusu içinde ya da eyvah geç kaldım şimdi yanlış anlayacaklar şeklindeki, onların yani bir an senin gelmeni bekleyenlerin o an suratlarında ki ifadesizliği görmek gibidir.
C- Cumbada oturan Ayla dün yolda gördüğü genç delikanlının yakışıklığının karşısında bir daha karşısına çıksa bu duygularını nasıl ifade edeceğini kendi içinde çalışarak tekrarını yaparken, kalbinde uçan kelebeklerin kanat çırpışlarının etkisiyle sanki gökyüzünde uçuyordu kelebekler gibi.
D-Durakta bekleyen Dursun kendi içinde ”Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” eserindeki sözleri aklına geldi. “Hayatının bildiğimiz ve bilmediğimiz taraflarında insana merak verecek bir cihet olmadığı muhakkaktı” Sözüne karşı muhakkak ki merak edilecek bir tarafı vardır. Belki yazar o an bu duygu ve düşüncelerini ” ifade” etmek yerine, kısa yoldan eserine giriş yapmıştır. Oysa az sonra karşıda şöyle alımlı az utangaç gözleri mavi esmer bir güzel çıksa, insan onun hayatına vereceği mutluluğu neşeyi hayal ederken gülümsediği halde, nasıl olurda hayatın bilmediğimiz veya bildiğimiz halde bilmediğimiz şeklinde “ifade” edilerek, merak uyandırmayacağı bir tarafının olmadığı söylenile bilinir ki? Oysa o güzelin peşinden giderek nasılsınız demenin huzuru neşesi ile gülümseyerek” Teşekkürler ederim iyiyim siz nasılsınız?” Demesinin sevinci ile insan bir anda kendini bir cennet bahçesinde bulmasının sevinciyle, nasıl bazı şeyler bize merak vermesin, merak uyandırmasın ki? Böyle bir şeyi söylemek ifade etmekten kaçınmanın diğer bir adı olsa gerek.
E- Engin ortaya çıkmayan duyguların “ifade” edilmemesi üzerine kendini okumaya vermişti. Oysa az sonra sevdiği Ela yanına gelecek ona yine duygusuzsun üstelikte beni sevdiğini söylerken bu duygusuzluğunla bir şeyi “ifade” edemeyişine karşı bende sana karşı “ifade” dolu bir söz söyleyememenin sancısı içinde kalırken seni üzmek istemiyorum, demesinin karşısında, bir şeyleri “ifade” etmek için, sade bir dille yazılmış romanda birkaç parça söz arıyordu… Oysa okuduğu roman yazarın duygularını “ifade” ettiği şekliyle okuduğunu bir an unutarak, sayfaları aleladede karıştırmasının akabinde kapının zili çaldı. Gelen sevgilisi Eda idi, şimdi “ifadesiz” gözlerler onu karşılamamak için, içten kendisine baskılar uygularken karnındaki acıların verdiği basınçla, arkadan hava kaçırırken şimdi bunu nasıl “ifade” edeceğim diye, ”ifadesizlik” dolu bakışlarla ara koridorun penceresini açarak, kapıya doğru yürüdü.
F- Farklı duygu ve hislerle sizin de cevabınızı bekliyorum. Farkındalığın farkına varmak aynı duygu ve hislerle bir cevap bulmak sunmak adına diyorum vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.