5
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
495
Okunma
Yaralarınıza talibim, iyiyse, kelimesine beş lira veririm.
Ustasından öğrendik dedi bir adam biz bu yazma işini, içimden "ha siktir ordan" dedim ben de.. Sonra bir başkası, bi kadın, belli ki içinde bir mum yanıyor ve bitmiş bir şarap şişesinden sızıyor yüzüne ışık.. Yaşadıklarımı merak ediyor büyük bir heyecanla, bana bunca şeyi şeyi yazdıran o dehşetli hikayenin peşinde.. Diyorum ki hepsi sarhoş zırvalığından başka şey değil.
Gülümsüyor...
Sonra diyorum ki "yaralarına talibim, iyiyse, kelimesine beş lira veririm"
Gülümsüyor...
Ağzının içinden öpmek geçiyor içimden, dudaklarından değil...
Ağzının içinden, soluk borusundan, kan içindeki kalbinin ortasından! Mecazen sanıp gülümsüyor kadın, ben dehşete kapılıyorum... Ve doğruluyorum büyük bir ciddiyetle, diyorum ki; dudaklarım yavaşça çözülen bir buzun akışı gibi akıp gitsin istiyorum teninde, soğuk, ürpertici ve buharlaşarak biraz biraz...
Rakılar tazeleniyor ve rakının nasıl içileceğini anlatıyor bir adam, büyük bir maharetmiş gibi, neresine vurulmalı kadehin, ağzında ne kadar tutmalı...
Ama bana başka cevaplar lazım, mesela bu dünyayı bütünüyle unutmak için ne kadar zıkkımlanmalı ve bunca verilen para boşa gitmesin diye en az ne kadar sonra kusmalı.. Kafamı açan bu saçmalıklar mesela, bu edebiyat, bu her şeyi biliyorumcu entellektüel yalancıların tüm konuşmasının bir ön sevişmeden ibaret olması, koskoca adamların bir kadının gözlerinin içine bakıp, boynundan öpmek geçiyor içimden çünkü bir hayvanın iç güdülerinden başka bir bok yok içimde diyememesi.. Ve bu hayvanı süslü cümlelerden ördüğü bir zincirle zapt etmeye çalışmasının verdiği komik görüntü...
İçimde, midemden belki bilmiyorum..
Yiyip içtiklerimle beraber, ağzıma kadar bir öfke büyüyor..
Sanki az sonra öfke kusmak deyimini mecaz olmaktan çıkarıp suratının ortasına kusarken şu adamın, bir yandan da gırtlağını keseceğim sanki..
Her şey, yavaş yavaş yok oluyor kafamın içinde..
Beni bulun diyorum, beni bulun ve çıkarın bu sikik karanlığın içinden..
Ve yüzüme dosdoğru söyleyin..
Ne bok düşündüğünüzü..
Beni bulun, yaralarınızı, acılarınızı ve ağzınızın o acımsı tadını bana satın.
İyiyse, temizinden beş lira veririm.
Bir şişe de şarap.
Benim çirkin gerçekliğimden sonra, saçlarınızın çıplak sırtınızdaki dağılmışlığına methiyeler düzen ama aslında siz yüz üstü uzanırken gözünü hep kalçalarınıza diken göt herifin tekiyle içmeniz için.
Biraz ciddiyet takınıp gerçeklerden bahsedelim.
Tüm aşk şiirleri, bir adam bir kadınla sevişti veya sevişemedi diye yazıldı.
Hepsi bu kadar.