- 288 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
NAZIM HİKMET 'PUT''SÖZCÜĞÜNÜ NEDEN KULLANDI
Nazım Hikmet 1929 yılında Resimli Ay dergisinde ’’Putları Kırıyoruz’’ diyerek başlattığı kavgada ’’Put’’ sözcüğünü gerçekten edebiyat estetiği açısından salt ’’aruz ve hece veznine karşı serbest vezni savunarak’’ bir ilericilik- gericilik kavgasının simgesi olarak mı kullanmıştır acaba.?Biliyorsunuz, 1921 yılında kaçak gittiği Moskova’dan 1928 yılında gene kaçak olarak dönerken Hopa’da yakalanan Nazım Hikmet, üstünde çıkan eski harflerle yazılmış ’’Heraklit’i Düşünürken ’’ adlı şiirinin adının görevlilerce ’’Herekaliyet’i düşünürken’’diye okunması yüzünden ’’azınlıkları ayaklandırması gerektiğini’’mi vurgulamaya çalışmıştır?
Tutuklanıp, Rize’de, sonra İstanbul ve Ankara’da yargılanmış ve Ağrı Ceza Mahkemesi’nce 3 ay 3 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak altı aydır tutuklu olduğu içinde hemen salıverilince, İstanbul’a dönmüş, Sertellerin çıkardığı Resimli Ay adlı dergide düzeltmen olarak çalışmaya başlamıştır. Dergide çoğu imzasız çıkan şiirlerinin büyük bir yankı uyandırması üzerine de sayfa sekreteri olmuş ve 1929 yılı ortalarında Şair-i Azam Abdülhak Hamit ve Mehmet Emin Yurdakul’u çok sert bir dille eleştirdiği, edebiyatımızda sözcüğün tam anlamıyla bir olay yaratan ’’Putları Kırıyoruz’’ adlı ünlü yazısını yayımlamıştır. Oysa ne Şair-i Azam’ın ne de Milli Şair’in ülkenin her hangi bir köşesinde dikilmiş bir heykeli vardır.
Hamdullah Suphi, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Celal Nuri daha sonra Peyami Safa gibi yazarlar da zaten büyük bir olasılıkla bu dinselleştirmeyi dolayısıyla dinselleştirme yanlısı şairlerin putlaştırılmasını eleştirdiği için ona yalnız küfürlü yanıtlarla saldırmakla kalmamışlar, bir yandan da savcılıklara suç duyurusunda bulunurlarken, öte yandan gençlik örgütlerini kışkırtmaya çalışmışlardır.