- 485 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
CEZA EVİ MÜDÜRÜNÜN HATIRALARI 2
İdare Memuru Olarak Göreve Başlamam
23 Ağustos sabahı uyandığımda saat 08 olmuştu ancak gece yoğun silah sesleri olduğundan alışkın olmadığım bir ortamın verdiği endişe ile ne zaman saat kaçta uyuduğumu hatırlamıyorum. Hemen elbiselerimi giydim eşyalarımı toparlayıp valizimi otel resepsiyon görevlisine teslim ederek otelden çıktım otel yakınında bulunan bir taksi durağından bir taksiye atlayıp doğru Adliye sarayının yolunu tuttum. Adliye sarayına girdiğimde yoğun bir sessizlik vardı oysa bildiğim kadarı ile Adliyelerin yoğun bir insan hareketliliğinin olduğu bir yer olması fakat öyle bir durgunluk gördüğümde çok şaşırdım bir açık kapı bulup doğruca odaya girdiğimde sivil birisi beni karşıladı buyur etti kendimi tanıtıp
‘’Kapalı ceza evine idare memuru olarak atandığımı’’ söylediğimde görevli bana
‘’hoş geldiniz Müdür bey’’diye hitap ederek beni içeriye buyur etti oturmam için yer gösterdi.. ben kendisine
‘’Müdür olmadığımı idare Memuru olduğumu’’ söylediğimde gülümseyerek bana
‘’İdare Memurunun Müdür adayı olduğumu 2 yıl sonra Müdür olacağımı’’ söylediğinde sevinç ve şaşkınlık arsasında kaldım biraz sessizlikten sonra görevli söze girerek
‘’Ceza evinden İnfaz ve Koruma Baş Memuru’’ olduğunu söyleyerek
‘’çay içip içmeyeceğim i’’ sordu bende
‘’ varsa alacağımı söyledim baş memur odadan çıktı biraz sonra elinde iki bardak çayla geldi ikram etti ve ‘’Müdür bey çayınızı için ben sizi bir taksi ile ceza evine göndereyim Arkadaşlar sizinle ilgilenir bu gün görevinize başlarsınız’’ dedi çayımı içtim beraberce adliyenin dışına çıkarken adliye kapısında karşılaştığımız şahsa Memur kendisini toparlayarak
‘’ Günaydın Sayın Savcım dedi benim ceza evine yeni tayin olan idare memuru olduğumu’’ tanıttı. Cumhuriyet savcısı
‘’Hoş geldiniz müdür bey’’ diyerek elini uzattı kendimi tanıttım tekrar hayırlı olsun dedi nereye gittiğimizi sordu memur
‘’ceza evine giderek göreve başlama yazısını yazdıracağımı bu yüzden taksi çağırması gerektiğini’’ söylediğinde Cumhuriyet Savcısı şoförüne seslenerek beni ceza evine götürmesini ve başka işlerim varsa onları da yapması’’ talimatını verdi şoför
‘’Emredersiniz efendim’’ dedi beni savcı beyin makam arabasına alarak birlikte uzun bir yol gittik yol süresinde kendisini tanıttı büyükçe bir demir kapının önünde durdu ben arabadan inmeye yöneldiğimde
‘’inme müdür bey diyerek aracın klaksonunu iki defa çaldı demir kapıdan küçük bir mazgal açılıp kapandı daha sonra sağ ve sol tarafta bekleyen iki silahlı jandarma eri nezaretinde kapı açıldı araç içeri alındı ve demir kapı kapatıldı içeriden kapıyı açan gardiyan koşarak arabanın yanına yaklaştı oturduğum taraftan
aracın kapısını açtı kafasıyla selam vererek
‘’Hoş geldiniz efendim’’ dedi, şoför gardiyana benim
‘’Yeni gelen İdare Memuru olduğumu ve göreve başlayacağımı ‘’ söyledi ben hep şaşkınlıklar içinde beklerken Gardiyan bana kendisini tanıttı ve
‘’Buyur müdür bey müdürümüzün odasına gidelim’’ diye benim yanımda tek katlı sıvaları dökülmüş boyası solmuş bir dairenin koridorunda üzerinde Müdür yazan kapıya vurarak makamında bulu nan Müdüre beni tanıtıp yanımdan ayrıldı. Müdür oturduğu koltuktan kalkarak elini uzattı
‘’Ben 2. Müdür Hoş geldiniz dedi oturmam için yer gösterdi’’ ben kendimi tanıtarak yeni atandığımı söyledim.
.Müdür zile basarak gelen görevliye iki çay söyledi ve birde katibin gelmesini emretti görevli gitti biraz sonra kapı çaldı duruşu ile konuşmasıyla garip bir şahıs elinde iki çay ile kapıdan girerek bize çayları ikram etti ve çıktı. Ardından tekrar kapı çaldı içeriye bir görevli girdi. Müdür görevliye beni tanıtarak
‘’yeni idare memuru olduğumu bu gün göreve başlayacağımı ve bakanlıktan atama yazılarının gelip gelmediğini’’ sordu. Katip bana dönerek elini uzattı
‘’hoş geldiniz dedi kendisini tanıttı ve nüfuz cüzdanımı istedi ‘’ kendisine nüfus cüzdanımı verdim katip çıktıktan sonra Müdür bana kendisinin
‘’2. Müdür oluğunu Müdürün yıllık izinde olduğunu ve müdürlüğe kendisinin vekalet ettiğini aynı zamanda bakanlık memuru olarak doktor ve kendisinden başka görevlinin olmadığını bu yüzden çeşitli konularda yapılması gerekip te komisyon üye eksikliği nedeni ile yapılamayan işlemlerin bir kısmının tamamlanmasının kolaylaşacağını’’ söyledi.
Müdür beyle biraz sohbet ettik ben kendisine
‘’ceza evini gezebilir miyiz’’ diye sordum. Müdür bey
‘’tabi gezebiliriz ‘’ diyerek hemen ayağa kalktı anlaşılan oda sıkılmıştı odada oturup evrak imzalamaktan. Birlikte İdare binasının dışına çıktık bahçeyi dolaştık. Daha önce hiç ceza evine gitmemiş hiç mahkum görmemiştim bu yüzden insanların her hareketini ilgi ile seyrediyor kafamda oluşan soruları da zamana yayarak biriktiriyorum
Iğdır ceza evinin dışarıdan görünüşü Etrafı yaklaşık 6 metre yüksekliğinde 1 metre genişliğinde taş duvar ile çevrilmiş duvar üzerinde yaklaşık 3 metre kafes ve dikenli tel ile çevrili belirli aralıklarla duvar üzerine yapılmış Jandarma asker nöbetçi kuleleri bulunmakta bu kulelerde 24 saat silahlı nöbetçilerin olduğunu öğrendim
Bahçenin tam ortasında üzeri ayrı bir kafes teller ile çevrilmiş büyük ve sağlam bir demir kapıdan girişi olan mahkum koğuşlarının bulunduğu ayrı bir bina bulunmakta bahçe dışından görünmemekte Büyük demir kapıdan bahçeye girdiğinde ilk girişteki soğukluk dahada artmakta oysa ığdır iklimi oldukça sıcak nem oranı yüksek bir yer olmasına karşılık ceza evi bana çok soğuk geldi cezaevini ilk görüşüm bu gün henüz mahkum görmedim ama ilk gün soğukluğu çok hissettim
Şaşkınlıklar içinde ilk görevim olan idare memuru görevine başladım. Daha sonra cevabını bulacağıma inandığım o kadar çok soru birikti ki şimdilik beklemeye aldım kendimi
Yarın mahkum koğuşlarını dolaşmaya başlıyorum