- 1347 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İlahiyatçı yazar İsmail Mutlu ile
100 Kitap Yayınlayan Emekli Gazeteci İlahiyatçı Yazar İsmail Mutlu “ Okumak en sevdiğim eylemlerden. Ama okumak güzel olsa da sadece okumak yetmez. Ne okuyacağımızı da iyi seçmeliyiz. Nasıl kötü arkadaş varsa, Kitabın da kötüsü olur”
TURAN YALÇIN- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız İsmail bey?
İSMAİL MUTLU- Ben 1960 yılında Sivas Kangal’da doğdum. İlk tahsilimi Kur’an Kursunda yaptım. Okuma yazmayı ve matematiği kendi kendime öğrendim, İlkokula 3. Sınıftan başladım. Ortaokulu Kangal’da okudum. Birincilikle bitirdim, parasız yatılı sınavını kazanarak Lisa tahsilimi 1977-1980 yılları arasında Sivas Lisesi’nde tamamladım. Mezun olduğum yıl Ankara İlahiyat Fakültesini kazandım. 1985 yılında mezun oldum. Bir gazetede köşe yazarlığı yaptım. Köşemde dinî suallere cevap yazıyordum. Sürekli basın kartı sahibi emekli gazeteciyim. Evliyim 2 oğlum var.
TURAN YALÇIN- İlk kitabınızı ne zaman yayınladınız ?
İSMAİL MUTLU- İlk kitabımı 1982 yılında öğrenciyken yayınladım. Mezun oluncaya kadar 4 kitapçık neşrettim. 1986 yılından itibaren kitaplarım Yeni Asya yayınları arasında çıkmaya başladı. 1992’de, yani tam 30 yıl önce mutlu Yayıncılık ismiyle kendi yayınevimi kurdum. Bunu İlim üretme noktasında hür olma düşüncesiyle yaptım. Çünkü yayıncılar çoğu zaman her kitabı veya kitapta geçen her bilgiyi yayınlamıyorlar. Ya da kitabınıza sizin koyduğunuz ismi değil, daha çok satmak için içeriği yansıtmayan bir isim koyuyorlar. Ben bunu tasvip etmiyorum.
TURAN YALÇIN- Çok İlahiyatçı akademisyen olmayı tercih eder genelde. Siz yazmayı tercih etmişsiniz. Sebebi nedir?
İSMAİL MUTLU- Akademisyen olmayı tercih etmeme sebebim de yine ilim üretme noktasındaki hürriyetime düşkünlüğümdür. 100’den fazla çoğu profesör arkadaşım var. Birbirimizden çok istifade ediyoruz. Ama kendi adıma akademisyenliği sevmiyorum. Kanaatimce bir alan körlüğü oluşuyor. Özellikle İslami ilimlerde bu daha fazla yaşanıyor. Akademisyen sadece kendi alanına yoğunlaşıyor, çoğu zaman diğer branşlardan oldukça habersiz kalıyor ya da “Bu benim alanım değil” diyerek kendini diğer branşlarda köreltiyor. Oysa İslamî ilimler bir vücut gibi bütündür. Bunu birkaç prof. hocamla konuştuk. Bana hak verdiler. Ama elbette ihtisaslaşmak gerekiyor. Dediğim gibi ben bunu kendi adıma sevmiyorum. Hür olduğum ve memur olmadığım için okumaya çok vaktim oluyor. Araba kullanmayı da kendi adıma sevmediğimden yollarda çok sayıda kitap okudum.
TURAN YALÇIN-Yazmayı Seven insansınız Bugüne kadar 100 kadar kitap yayınladınız galiba? Kaç kitabınız oldu?
İSMAİL MUTLU- 1982’de başladığım kitap yayınım şu anda yüzün üzerinde. Bunların hemen hepsi çok hacimli. 4-5-6 yüz sayfa. En azı 200 sayfa.
TURAN YALÇIN- Tek başınıza yayınevini sırtlıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz ?
İSMAİL MUTLU?- Ben tek başıma, reklamsız, sermayesiz çalışıyorum. İstisna dışında dağıtımlarla, kitapçılarla iş yapmıyorum. (90’lı yıllarda dağıtımlara çok kitap veriyordum. Hemen her kitapçıda kitaplarım vardı.) Böyleyken kitaplarımın bazıları 10. Baskıyı geçti. Özellikle fuarlarda sergilendiğinde oldukça ilgi çekiyor. Her kesime hitap eden kitaplarım var.
TURAN YALÇIN-Okumayı seviyor seyahatlerde araba beklerken sürekli okuyorsunuz “Oku” emri size ne ifade ediyor?
İSMAİL MUTLU- Okumak en sevdiğim eylemlerden. Ama okumak güzel olsa da sadece okumak yetmez. Ne okuyacağımızı da iyi seçmeliyiz. Nasıl kötü arkadaş varsa, Kitabın da kötüsü olur. Diğer taraftan sırf bilgi ve başkalarına aktarma amaçlı okumalar fazla faydalı olmaz. Eyleme dönüştürmeliyiz.
TURAN YALÇIN- Basılmayı beklediğiniz başka çalışmalar var mı ?
İSMAİL MUTLU- Çok sayıda var. Bunlardan birisi 1. Cildini yayınladığım Peygamberimiz’i Kur’an’andan Öğrenmek kitabımın 2. Cildi. Ayrıca Mehdi ile ilgili yayınlamadığım 2 cilt çalışmam var. Yine Tefsir Adı Altında Kur’andan Sapmalar ismiyle de 2 cilt hazır bir çalışmam daha var.
TURAN YALÇIN-Fuarları da önemseyen insansınız. Fuarlar size ne katıyor?
İSMAİL MUTLU- Evet tam 40 yıldır kitap fuarlarına katılıyorum. Son yıllarda bazen yılda 10-15 civarında fuara katılıyorum. Fuarların kitap okumaya, kitap sevgisi aşılamaya insanları bilgilendirmeye ciddi anlamda katkısı var. Normalde kitap almayacak kimseler fuar sayesinde geliyor, çok sayıda kitabı inceliyor, çok sayıda kitap alıyor. Her sene fuarı bekliyor. Yine çocuklar fuarlarda kitaplarla buluşuyor, yazar görüyor, kitap imzalatıyor, konuşuyor. Yazarlar konferans veriyor, insanları bilgilendiriyor. Gerçi çoğu zaman belediyelerin seçtiği yazarlar medyatik kimseler ve istenilen faydayı sunamıyorlar. Diğer taraftan, yayıncılar, imza için gelen yazarlar şehirle ilgili paylaşımlar yapıyor, şehrin tanıtılmasına vesile oluyor.
TURAN YALÇIN- Büyük kütüphanelerin de müdavimiziniz. Kütüphanelerde okumak nasıl duygu? İlahiyat okuyan öğrenciler genelde okumuyor. Siz İlahiyat okurken de çok kitap okuyor muydunuz?
İSMAİL MUTLU- Ben kendimi bildim bileli okuyorum. Arabam olmadığı için yollarda da okuyorum. İlahiyatta iken kütüphane 2. Adresimdi. İlahiyatta okumayı bir meslek edinme amaçlı değil, ideal olarak tercih ettim. Hangi okul, hangi fakülte olursa olsun, sadece kapıyı açar, içeriye davet eder, gerisi kişinin kendisine kalmıştır. İlahiyat okuyanlar özellikle öğrencilik yıllarında okumaya fazla zaman ayırmalılar. Maalesef çokları bir daha öğrencilikte olduğu kadar fazla bir vakit bulamayabiliyor.
TURAN YALÇIN-Okumayı sevdirmek için neler yapılmalı?
İSMAİL MUTLU- Özellikle sosyal medya, telefon, okumanın önünde çok büyük bir engel olarak duruyor. Kendimizi sosyal medyaya fazla kaptırmamamız gerekir diye düşünüyorum.
Siz de gayretli bir gazetecisiniz. Toplumun kitap okuması noktasında faalsiniz, kitaplarınız var, tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.