Kendini bilen insan karşısındakinin değerini bilir, ben bunu böyle biliyorum. Kadir kıymet bilyen buna yalan diyebilir çünkü onun bakış açısı kör bir bakış açısıdır, görmeyen gözüne bir gören göz takamam, kendi kapalı gözünü açmadan da göremez! Bunu ben uydurarak söylemedim gerçek olan bu. Her kadir kıymet bilmeyen kadir kıymet biliyor olsaydı, dünyada yaşamanın tadına doyum olmazdı, cenneti dünyada yaşayarak cennet varmayı canı gönülden isterdik. İşte dünyada yetersiz kalınca yaklaşamayınca dünyada cehennemi yaşamak zorunda kalıyoruz! Bazılarımız az bazılarımız çok sever, çok sevmek az sevmeyi çoğaltır, bahane üreterek vaktim yok diyenlere vakit olur sevmelere, kusuruma bakmayın lakin böyleyiz sevmiyoruz!

Aşkla sevmeler varmak bir koşudur, kalbin sağlığı hayatın olumlu olması kargaşa ve savaşların bitmesi için bir şeyleri yazıyorum, okuyanı yine kendimim! Haydi, bugün bin kişi okuyacak desem yalan olur gerçeği hiç yansıtmaz! Ancak kendimi kandırmış olurum. Bu benim için bir iddia değil gerçektir. Bunlar aklımda geçenler ve düşüncelerim. Her bakışta bir güzellik, bazen de her bakışta nefret kin vardır. Bakış meselesini çözmek çok zor, bakışa güzel bir bakışı yerleştirmek çok zor! Ben ne kadar buna yürekten katılsam da katılmayan daha çok olacak! Yazarken hem de aşkla koşarken böylesine yazmam garipsense de, yazarken aşkla olmayınca bir şeyler yazılmıyor tek başına. Yazmak aşkla koşmak insanlara varmaya çalışmak oldukça zahmetli bir durum ve mesele, desem de haydi bir gülümse, bana bakarak sen ne diyorsun bu olamaz gülüyorsam bana öldüm desene, durumu!

Bu demek güzel bir şeye vesile olması babında, az güzel olana varmak adına bir şey demekle ilgilidir ilişkilidir. İlişki hakkında pek bir söylemesem de, ilişkilerim insanlarla pek içli sıkı fıkı değil, yazarken odamda klavyem aşk ve ilhamım ailemle beraberim, bundan fazlasına yorum yaparken kırmamak gülümsetmek için çabalasam da olmuyor ve bende vitesi boşa alarak aracı yukarıdan aşağı boş vitesle boş sallıyorum demiyorum. Aşkla yazmak hakkında bir kitap yazılır basmak konusuna gelince bu çok zor, bütçen olacak bütçesi iyi olan neden yazsın aşkı? Tatil yerlerinde yan gelip yatmak varken sahillerde gezmek varken! Bu bir çırpıda söylense de gerçek bu, bunun aksini söyleyen varsa buyursun söylesin. Düşüncelerimin toplamında sonra bunları yazıyorum, düşüncelerim dağınıktır diye buyursun dağınık olan yeri toplasın bana versin, bende derli toplu düşüncelerimle yeniden zamana yayarak yazayım.

Zamana yaymak deyince öyle bir kenarda bırakarak sonrasında belki bir gün ile alakalı değil. Bu alaka zamanın verdiği fırsat eşliğinde daha anlaşılır olması için yavaş yavaş yazmak babında bir söylem. Alakayı söyleyince, öyle şımartıcı bir alakayla değil alttan alarak, hissettiklerimi fazla yaymadan doğal haliyle yazmayı deneyerek duygu ve hislerime alakayı yönlendirmeliyim. Bu yönlendirme yola tabelalar koyarak yönü belirleyen gibi olmalı, yönlendirmenin amacına uygun dönerken yönünü istediğim yönde varan olmalı diyorum. Bakıyorum etrafıma sayın seyirciler, alakadar olan hiç yok, alakadar şöyle dursun alaka adına samimiyetle duyan dinleyen hiç yok. Demek ki alakadar olmak önemli değil sallakadar olma sallama her şeyi varacağı yere varmadan yolda uçuruma düşsün kavuşup kavuşmaması önemli değil diyemem, önemeli olan kazancım kazandığım, kazanmak için ne kadar ayak kaydırdığımız önemli hiç diyemem… O halde her maçta iki sıfır hep öndeyiz bu her zaman mümkün olmaz, bazen yenilmekte var, maçtır bu koşudur bu yola çıkmak önemlidir. Önemli bir gelişme olursa yani alakadar olan olursa bunu son dakika haberi ile sizlere duyuracağız, umuyorum son dakika haberi ile duyuracağımızı!

Güzel olanı sırtında taşıyarak bir yere koymak aslında çok zor, sırtında kalarak bir yere koyamamanın yerleştirememenin sancısıyla, sancılar çekmeyi herkes anlamıyor, sırtında yükle sancılar içinde kalıyorsun. Olsun buda bir görev, belki birisi sırtımdan alır güzel bir yere yerleştirir vesselam. Selamlarımla…
Mehmet Aluç