- 417 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BEN İÇİMDE MUTSUZUM
Her gün uyandığında duvardaki rahmetli babasından kalan köstekli sââte dalardı gözleri..
Amacı olmadan yaşama umudu olmadan uyanmak sabahlara ..
Haki renkli eprimiş kalın perdenin kenarından içeri sızan gün ışığı koyu yeşil gözbebeklerine vururken duyguları taş kesilmiş bir kadın profili çiziyordu .
Bir tek sabah farklı olmalıydı aslında yeni ve güzel bir şey için..
Mucize olsa ama olmazki.
Mehveşşşş canımmmmm çay hazır..Annesinin seslenişi geldi aklına gözleri puslandı ..Kızarmış ekmek kokuları eşliğinde uyanırken..
Kısmetin çıkarda evlenirsen ben burada tek otururum evladım diyordu ihtiyar annesi..
Trenciydi babası fakat o kadar çok sigara içerdiki o menfus hastalık aldı gitti onuda...
Evin tek çocuğu Mehveş annesi ile beraber bu eski dede yadigarı evde yıllarca aynı şeyleri yaşadı..
Bazen zaman geçer o kadar rutin yaşarsın ki farkında olmadan zamanın geçmiş ola..
Ne zaman annesi yaşlandı ve ne zaman öldü..
Fakat annesinin ölümü fazla ağır geldi..Üç kuruş babasından kalan yetim aylığı ile geçinirken yıllar saçlarına aklar düşürmüş artık geçmişiyle yaşayan orta yaşlı bir kız olmuştu..
Her şeyi gerçekleri farkettiğinde yaş altmıştı..
Yeni bir şeyler yapması için ne kadar çok geçti...Kendi için çok geç kaldığını ise şu son aylarda fark etti..
Eğer bu şekilde yaşamaya devam ederse güneş her sabah istemsizce aynı yerden doğacak, yan taraftaki parktan öğleye doğru çoğalan çocuk çığlıkları hiç kesilmeyecek, her sabah sokaktan geçen simitçi Salih amcanında yakında selası verilecek Mehveş onada üzülecekti..
Nice selalar verilmişti bu İstanbulun arka sokağında...O nelere tanık olmuştu mahallede kız kurusu diye adı çıkan bu ufak tefek büyük yürekli kız..
Eşyalar eskimiş kapılarını açan komşuların çoğu ölmüş akraba dersen bir şey ister diye düşünerek uğramazlar bile...
Yeni bir gün olmalı ama nasıl ?
Ne kenarda birikimi, ne yeni bir yerlere gidecek gücü nede ruh sağlığı tam yerinde.
İnsan yaşlandıkça bedenindeki hücrelerin sayısı azalmıyor sadece, yazık sadece bedeni ölüme hazırlamıyor kendini...
Toyluk heyecan merak iç güdülerdeki çoşkuda ölgünleşiyor ölüme hazırlıyor kendini..
Yorgunluk gelecek korkusu hepsi bir yana dünyayı sevmemek ..Üzerinde rehavet şakaklarındaki akları önemsemeyerek koyu kumral saçlarını topladı...
Sütçü dolmuşu gelmişti evin kapısının sağ kanadında sütçüüü diye bağırıyordu yine...
Sokağın arka tarafından çocuk gülüşmeleri bu gün daha yoğun çünkü hafta sonu tatili...Mehveş perdeyi açıp sağa sola bakındı...
Simitçi Salih amca hala ortada yok..
Yaşamak için bir neden gerekmiyor diye düşündü..
Kimseyede ihtiyacım yok...
Gidip çayı koyayım belki Saniye teyzenin gelini gelir iki laflarız...Kalktı gerinerek yok dedi yaşamak yinede güzel şey güzel...Gayesizde olsa nefes almak güzel..!
yok..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.