- 313 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞOK VE DEHŞET İÇİNDEYİM
Bu yazı Körfez krizi sırasında Amerika’nın Irak’ı işgaliyle başlayan kanlı savaştan bir kesit içeriyor.
İngiliz Guardian gazetesi Irak’taki birliğinden mektup yazarak yaşadıklarını anlatan Tim Predmara adlı askerin anılarına yer verdi. 22 Eylül tarihli gazetede Amerikalı asker ’’Biz kimseye adalet götürmüyoruz’’ dedi.
Predmare anılarında şu ifadelere yer veriyor: ! ’’ Irak’a Özgürlük Operasyonu başlarken dünyaya karşı gücün kullanılmasını tarif etmek için bulunan kelimeler şok ve dehşetti. Bu Amerikan ve İngiliz ordularının askeri gücünün ve ileri teknolojisinin hiç sakınılmadan, dehşetli bir biçimde kullanılacağı anlamına geliyordu. Fakat Irak işgalinde yer alan bir asker olarak ’şok ve dehşet’ kelimelerinin benim ruhumdaki karşılığı çok daha derinlere gidiyor. İki süper güç, başkalarının uymasını istedikleri kuralları bizzat kendileri ihlal etti. Amerika ve İngiltere, BM’nin onayı olmaksızın ve kendi vatandaşlarının taleplerini görmezden gelerek Irak’ı işgal etti. ’Şok ve dehşet’mi? Biz adaletle değil, ikiyüzlülükle hareket ediyoruz. Esir alınmış ve öldürülmüş Amerikan askerlerinin görüntüleri Arap televizyonlarında yayımlandıktan sonra Amerikalı ve İngiliz liderler bir yandan intikam yeminleri ederken, diğer yandan da görüntülere ateş püskürdüler. Ancak Saddam’ın oğullarının ölümünden bir kaç saat sonra Amerikan hükümeti cesetlerin korkunç görüntülerini dünyanın gözleri önüne serdi. Yani. ’Bizim dediğimizi yap, yaptığımızı yapma’ senaryosu.
Irak’ta görev yapan Amerikan askerler olarak bize, amacımızın Irak halkına yardım etmek, onlara gereken askeri ve insani desteği sağlamak olduğu söylendi. Öyleyse biri bana, anneleri tarafından tıbbi bakım için Amerikan askeri kampına getirilen iki küçük çocuğa yapılanların neresinin insanca olduğunu anlatsın. İki çocuk buldukları patlayıcı kalıntılarıyla oynamış ve bunun sonucunda ciddi şekilde yanmışlardı. Amerikalı doktorlar iki çocuğu tedavi etmeyi reddettiler. Bir asker olayı, vahşet olarak nitelendiriyordu.
’’Burada bulunmamızın amacı ne? Kitle imha silahları mı? Peki nerede bu silahlar
Usame Bin Ladin’le bağlantılı bu lideri ve onun rejimini devirmek mi? Öyleyse kanıtlar nerede? Yoksa derdiniz , ekonomik çıkarlarımız mı? Bu savaş halkı özgürleştirmek için değil, bir başka ülkenin doğal kaynaklarını ele geçirmek için yapılan modern bir Haçlı Seferi’ne benziyor. Buradaki varlığımızın nedeni petrol. Irak’ta görevli Amerikan askerlerine günde 10-14 saldırı düzenleniyor. Burada Amerikalılar ölüyor. Ölü sayısı her gün artıyor. Vaktiyle Amerikan Anayasası’nı korumak ve savunmak davasına inanırdım. Artık bu inancımı yitirdim. Benim burada görev yapmamı gerektiren bir şey kalmadı. Irak’ta hiç bir meşruiyeti ve nedeni olmaksızın ölümle yüz yüze geldik. Daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor?’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.