- 457 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ENAYİLER OLMASA
ENAYİLER OLMASA
Meşhur bir söz vardır: ’Enayiler olmasa açıkgözler nasıl geçinir.’ Bu söz bize her şeyi açıklıyor. Kurnazlar ve aptallar birbirini tamamlayan, bir bütünün iki parçası olan unsurlar.
Ortaokulda Türkçe Öğretmenim bize bir kompozisyon konusu vermişti. "Yüksek tepelerde hem yılanlara, hem de kuşlara rastlanır. Kuşlar uçarak, yılanlar sürünerek varırlar aynı yere". Bu söz her şeyi anlatıyor. Yıllar sonra bu tiplere her zaman, her yerde rastladım. Yüksek makamlara beleş olarak, tepeden inme yerleşenleri gördükçe hayıflandım.
Aynı yerlere sürünerek, bin bir zahmetle çıkanları, hatta çıkamayanları gördükçe acıdım, yüreği burkuldu.
Bazı insanlar vardır hep işleri rast gider. Hep dört ayaküstü düşerler. Fırıldak çevirmeyi iyi bilirler. Her zaman, her yarda iş bitiricidirler. Hak etmeyi beceremezler, ama her zaman hak etmediklerini hem de fazlasıyla elde ederler.
İşte dünya böyledir. Bu tipler okulda en tembel talebedirler. Kopya çekereler. Her türlü yaramazlığı yaparlar. Hatasız, yanlışsız, vukuatsız günleri yoktur. Nasıl olsa bir diploma ederler. Beleşten bir üniversite de bitirirler. Ondan sonra gelsin kaymaklı işler.
Ve o zavallı çalışkan dürüst öğrenci, her şeyi bileğinin hakkıyla almaya çalışan ve bin bir güçlükle bunu beceren iyi insan, dosdoğru adam, sırf adamı olmadığı için işsiz güçsüz perişan olur. Zaten onun hakkı olan makam ve mevki de adamını bulduğu, yaltaklanmasını iyi becerdiği için o üçkâğıtçı tarafından elde edilmiştir.
Enayiler ve açıkgözler. İşte onun için" asalaklar aptalların sırtından geçinir" derler ki doğrudur. Bu dünyanın gidişatı böyledir. Ve bu yanlış gidişat dünyanın kuruluşundan beri böyledir." İş bilenin kılıç kullananın" dememişler mi atalarımız. Her ne kadar bunu bu anlamda söylememişlerse de bu böyle anlaşılmış, daima kurnazlar, açıkgözler işlerini kolayca ve rahat bir şekilde yürütmüşler, gemilerini büyük okyanuslarda yüzdürmüşler, sağ salim istedikleri limana varmışlardır.
Ünlü bir fıkra vardır. Çöl ortasında çocuğuyla birlikte devesine binip gitmekte olan Arap yerde hasta numarası yaparak yatan bir üçkâğıtçının hilesine uğramış, ona yardım etmek için devesinden aşağı inen hırsız tarafından derdest edilerek soyulmuştur. Ama soyulan iyi niyetli insanoğluna bu olayı kimseye anlatmamasını söyler. Nedenini soran çocuğa; ’ Anlatma ki oğlum bir daha insanlar darda kalmış hiç kimseye yardım etmezler.’
Bu açıkgözler hırsız gibidirler. Başkalarının her şeyini ele geçirirler ve kendilerine mal ederler. O temiz insanlar ise çok zaman kaybetmeye mahkûmdurlar. Kendi haklarını koruyamadıkları, uğradıkları haksızlıkları da bir türlü kimseye anlatamazlar.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.