3
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
587
Okunma
hiç mi yok
bize mi hastır
başka uluslarda var mı bilmem
hani biri bir şey ister yok dersin
~hiç mi yok
der muhatabın
arkadaş yok işte
hiç mi yok nasıl bir lügattır
bakkala giren çocuk
~abi bi ekmek
bakkal
~yok kalmadı ekmek
çocuk
~hiç mi kalmadı
inada bakar mısın
hiçten illa bi var çıkaracak
hani bakkal amca ayırmıştır birilerine saklamıştır kendi yemesine
ya da akşama eve götürmecesine
bi umut işte
bu hiç mi yoku biz bize öğrendik
demek ki
başka milletler bilmez bu hiçi
cihan harbi sırasında bu hiç mi yoklar tuttu bizi ayakta
silah hiç ekmek hiç teçhizat hiç hepsinden hiç
ama vatan millet söz konusuysa
teferruat gerisi
her şey azıcık
ama o kadar kıymetli ki
hani çok sevdiğiniz bi nesne olur insan olur
o son lokma
son bakış vardır ya
tadı dünyaya bedel
ve o sebeptir ki dibi tutmuş tencere
fincanın dibindeki telveli kahve
son yudum tavşan kanı çay
son fırt sigara
değerlidir bilene
ekmekle sünnetlenen tabak
kalan bir kaç damla deterjan sulandırılıp çalkalanan şampuan
bitmiş ama kenarda kalan şekerleri kazınan son bardağa atılacak bi kaşık şeker
güzden kışa kalmış terekte bir salkım kurumaya yüz tutmuş mor üzüm
üzerine krağı düşmüş bir dal kırmızı gül bir buketten daha değerli değil midir
hep yanında olan ama farkında olmayanlara inat
tâ uzaklardan seni merak edenler daha kıymetli değil midir
ya da hiç mi yoktur
hepten hiçe hiçten hepe geçiş
bidaha ki günler gelene dek kıymetini bilmek gerek günlerin ayların yılların
ve ömün
olur ya gelip soruverir bi dost
hiç mi yok
~olmamı gözüm
al buyur
Yunus Beypınar