- 14022 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ANNEMİ ÇOK ÖZLEDİM
BEN ANNEMİ ÇOK ÖZLEDİM
Şimdiki gibi kız arkadaş, erkek arkadaş edinmenin mümkün olmadığı yıllar vardı. Okula kızlar gitmezdi ki kızları okulda görsünler. Zaten sokaklara çıkamazlardı. Çünkü mahalleli ne derdi? Erkeklerin; evlenecekleri, bir ömür aynı yastığa baş koyacakları, bir ömrü birlikte geçirecekleri kızları seçme şansı yoktu. Çünkü anneler babalar aynı evi paylaşırlardı. Ölene kadar birlikte yaşarlardı. Eve gelen gelinin cenazesi de aynı evden çıkardı. Başka bir eve ayrılma ya da -mümkün değil ama- boşanma ihtimalleri yoktu.
Kız, o evin oğlunun eşi olurdu ama aynı zamanda da o evin kızı gibi olurdu. Evin bir odasında yaşarlardı. Aynı sofrayı kullanırlardı. Onun için oğlanın annesi kızın elinden kahve alırken kahveyi almakta yavaş davranır, kızın nefesinin kokup kokmadığına bakılırdı. Eğer nefesinde koku varsa kız onun gözünde o saniyede biterdi.
Anneler, kendilerince oğullarının eş seçmede hata yapma ihtimallerini ortadan kaldırıyorlardı. Aynı zamanda o iş ona kadar düşmezdi.
Anadolu’da annelerin hamama giderek oğullarına kız beğendikleri günlerdi. Kızın saçlarına, omuzlarına, topuklarına; mümkün olduğu kadar bakabildiği her yerine bakardı. Kız çarpık bacaklıysa oğluna almazdı.
Anadolu’da bir kadının beğeni kriterlerinden biri de patates kabuğunu soyma tarzı. Bıçakla soyanlara iyi gözle bakmazlardı. "Ziyancı gelin, ya da ocak batıran" derlerdi. Bir kiremit parçasına sürterek patatesin ince kabuğunu soyan kadınlar dilden dile anlatılır, gelinlere örnek gösterilirlerdi. Ki, benim annemin de hafif kavisli bir kiremit parçası vardı. Patatesleri soyduktan sonra onu bir tabak gibi, tencere gibi güzelce yıkar, rafın alt katındaki örtülü bölüme koyardı.
Bu arada babam ve annem de aynı yöntemle evlenmişlerdi. Öyle ki birbirlerini ilk kez gelin attan indiği gün görmüşler. Bu şaka değil, gerçek. Sorun büyüklerinize onların da buna benzer evlenme hikayeleri vardır. Benim yazdıklarımı doğrulayacaklardır.
Şimdi diyeceksiniz ki "Hocam ne alaka? Başlığa bak, yazdıklarına bak. Ben başka şeyler okumayı düşünürken ne alakasız şeyler okudum." Çok haklısınız. Size yerden göğe kadar hak veriyorum. Öğrencilerime aynı öğütlerde bulunuyorum. Ben de eski kız istemeler gibi bir başlık koymayı düşünmüştüm. Yazı yazı açtı; laf lafı kovaladı konu anneme geldi. Burnumun direği sızladı. Bu başlığı kaymak zorunda kaldım. Çünkü ben annemi çok özledim.
Bunu yazarken rahmetli annem ve o yıllar geldi aklıma. Gözlerim doldu. Çünkü ben annemi ÇOOKK özledim.
İSMAİL MALATYA 02/01/2022-PAZAR- İST.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.