- 270 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİNİ İLİMLER ÜNİVERSİTESİ
DİNİ İLİMLER ÜNİVERSİTESİ
Maddi ve laik bir eğitim bakın görün neler yaptı bize.Gün geçmiyor ki medyada bir haber çıkmasın.Toplumumuzun nasıl dejenere edildiğini, maddeci, çıkarcı bir nesil yetiştirdiğimizi gözler onüne sermesin.
İslam medeniyetinin üstün asırlarında örnek insan toplumu nereye gitti..Ahlak, erdem abidesi İslam insanı Batı’nın ahlak değerlerini nasıl benimsedi sanırsınız…
200 yıldır yönümüzü doğudan batıya çevirdik.’Işık doğudan gelir’ diyen düşünürümüze karşın
kötülüklerin vatanı olarak doğunun anılması ne büyük talihsizlik. Ülkemizde kendilerine Batı Çalışma Grubu diyen bir ihtilal grubunun bu adı alma gerekçesi olarak doğunun şerlerin kaynağı gösterilmesi ne büyük şerefsizlik.
‘İşte hal’i -pür melalimiz…İşte yeni yetişen gençliğin hali..Gayr-i meşru ilişkilerden, çarpık, dahası ensest ilişkilere …Sayalım mı: Bir bilgi yarışmasında Allah adına yemin verdikten sonra yeminini çiğneyip butona basan 75 bin lirayı bölüşmek yerine, tek başına hileyle cebine indiren 30-35 yaşlarındaki erişkinin annesinin çocuğunun bu davranışına övgüler yağdırmasına ne demeli…İşte ahlak ve maneviyat eğitiminin yoksunluğunun dayandığı nokta.İşte insanlığın tefessüh etmiş hali..Üstelik karşısında anne babadan öksüz ve yetim bir insan var.Ve onun tepkisi ‘ hiç değilse Allah’ın adına yemin vermeseydin’ sözünden ibaret oluyor…
Daha sayalım mı? Ülkede içilen içki, yıkılan yuvalar bakım evlerine verilen ve orada anne baba sevgisinden mahrum büyüyen çocuklar….Aşırı kumar tutkusu siğara, esrar ve uyuşturucu bağımlılığı…
Daha ne söyliyeyim..Buşların her birisi tek başına bir değil, bin değil milyonlarca insanın felaketine dahası bir milletin inkırazına yol açacak olgulardır.
Gel gelelim bün hala bunca rezalete rağmen bunlar yetmez diyenler, parklarda deniz kenarlarında caddelerde öpüşenler, okullarda flört edenler görüldükçe olan bitenin farkında olmayanlar..Serbest yaşama diye ahlaksızlığı savunanlar, serbest ayaşamayı özgürlük alanı olarak görenler, çoluk çocuğunun nikahsız yaşamasını onun tercihi diye alkışlayanlar,okullarda mini etekli üniformaları olağan kabul edip başörtüsünün adına bile tahammül edemiyenler nerede yetişti dersiniz? İşte hepsinin kökeninde batıdan körü körüne alınan eğitim sisteminin tabii bir sonucu değil mi?
Bütün bu olan bitenler, ve olup bitecek olanlar hepsi hepsi tek gerçeğe işaret etmiyor mu? Maddi bir hayat, manevi bir tefessüh.Her şey 200 yıllık bir gidşin yanlış sonucu.Vahim son.onun için değil mi başbakan dindar bir nesil yetiştirmeyi en gür sada ile seslendirmiyor mu? Ve aynı Başbakan maddi hazcı ve çıkarcı hayatın hedonist yaşamanın insanları bekar ve özgür yaşama, tek çocuk ya da çocuksuz yaşamaya koşullandırdığından ,genç neslimizin azlarak, gitgide yokolma millet olarak bir varlık yokluk kavgasına sürüklendiğimizi görerek en az 3 çocuk demiyor mu?
Evet üç çocuk yetmez bir de dindar nesil gerekli.Bu nasıl olacak.Asıl soru bu? Asıl sorun burda.Meselenin bam teli burada.Can damarı burada atıyor.
Maneviyat üniversiteleri burada devreye giriyor.Yazıya attığımız başlığın nedeni bu.Maneviyat üniversitelerinin bir ayağı İlahiyat fakülteleri…Gelecek yazıda ona devam edeceğiz…
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Hocam kanayan yaralara parmak bastiniz, cikar yolu maneviyat ünilerine bagladiniz..Cok güzelde, maneviyat medreselerinin kapisina kara kilit vuran, nice muderisleri daragaclarda sallayan , cagin gerisinde kalmis dökünülmasini birakin teklifinin bile yasak oldugu bir sistemle,dindar nesil yetisir mi hic...Her sistem kendi carkini döndürecek aparatlari yetistirir.Bazen makina hatasi olarak cikanlari saymasak...Diyecegim o dur ki; Ya Alemlerin Rabbinin malikinin hakiminin Rabbinin buyruklarina göre bir nizam olustururuz, yada, Maddi refah ugruna materyalist bir nesil