- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
TİLKİ
-Yürürken fundalıklarda bir tilki
-Gördü kıvrılarak gelen yılanı
-Sokacak yine beni bu deli deyip, bilgeliğini sorguladı.
-Bağışlamadı yılan kaçıp kurtulacağı alanı tilkiye.
-Yaklaştı zahirini akıtacağı mesafeye kadar.
-Başladı tilki kendisiyle konuşmaya.
-Dedi ne yaman kekliklermiş onlar öyle.
-Demek her yiyenin ömrünü uzatabiliyorlar.
-Fakat nerede bende o takat gidecek kadar oralara.
-Meraklandı yılan daha gelmeden burnuna kokusu.
-Ayağı kınalı kekliklerin.
-Unuttu birden bire karışan aklıyla.
-Sokmayı tilkiyi şah damarından.
-Nedir bu keklik meselesi tilki kardeş?
-Sorma dedi tilki.
-Duydum ki Erzurum yöresinde yayılır sulanırlarmış.
-Her kim yerse etinden bir tike.
-Atarmış kulacını yüzyıl ötesine.
-Kim istemez görmeyi yüzyıl ötesini.
-Fakat gel görki gitmek var oralara.
-Neylersin ki kalmadı dizlerimde derman.
-Alıp götürecek kadar beni oralara.
-Peki nasıl gidilirmiş oraya diye sorduğunda yılan.
-Çok kolay şu gördüğün boğazdan.
-Bir gemi kalkar karşı tarafa.
-Geçtiğin zaman boğazı bir kez.
-Açılır yollar önünde birer birer.
-Artık seçimi kalmıştır sana.
-Peki bu gemiye nasıl binilir?
-Ya ezilirsem birilerinin ayak altında.
-Senki bu dağları karış karış bilensin.
-Çıkmadı önüne daha boy ölçüşecek birisi.
-Birde sorarsın şuracıktan gemiye nasıl gidileceğini.
-Gururunun okşandığını gören yılan.
-Öyle,ya geçerim şuracıktan giderim gemiye.
-Vururum ayak altından başımı ezecek olanı.
-Benki bu dağlarda yılanların şahı olarak dolanırım.
-Çabuk olmazsan eğer kalkacaktır gemi birazdan.
-Alamadan yılanlar şahını.
-Geçip gidecektir Erzurum’a kadar.
-Kalacaktır o zaman kınalı keklikler başkalarına.
-Ve onlar olacaktır uzanacak olan yüzyıl ötesine.
-Yürüdü yılan gemiye doğru.
-Unuttu vedalaşmayı bilgenin aklıyla.
-Vardığında geminin bağlı olduğu limana.
-Göremedi kimseleri ayak altında dolanan.
-Atladı bir çırpıda geminin güvertesine.
-Buldu kendine kuytu bir yer.
-Mahzendeki şarap fıçıları arasında.
-Kalktı gemi limandan bir zaman sonra.
-Alacaktı karşı kıyıdan yükünü.
-Açılmak için dev dalgaların boğuştuğu okyanus sularına.
-Vardığında gemi karşı kıyıya.
-Gördü yılan başlatacağı yolculuğun uç noktasını.
-Bu yoldu onu götürecek olan.
-Erzurumlu kekliklere.
-Süzüldü bir delikten aşağı doğru.
-Vardığında gemi karşı kıyıya.
-Attı kendini gemiden aşağı.
-Kayboldu çalılıklar arasında.
-Bıçkın bir delikanlıydı Halil.
-Avlardı dağlarda her türlü börtü böceği.
-Hatta yakalamıştı bir keresinde bir kıraç yılanını,da.
-Yapmıştı derisinden beline kemer.
-Nede yaman övünürdü avcılığıyla.
-Bir gün yine avlanırken bir fundalıkta.
-Karsılaştı birden bire bir yılanla.
-Anında olan bu karsılaşmada.
-Atmadı kimse geriye adım.
-Ya hep yada hiç dedi her ikiside.
-Halil sezinledi işin tehlikesini.
-Ístediki önce yılan açsın yolu.
-Yılansa hiç oralı olmadan esirgemedi bakışını.
-Kendisine yol verecek olan Halil,den.
-Karşılıklı bakışmalardan sonra.
-Íkisininde yüreği atmaya başladı.
-Halbuki her ikiside korkusuz bilinirdi.
-Kendi bulundukları mekanda.
-Sonunda öyle bir an geldi ki.
-Kimin ilk hamleyi yapacağı merakı sardı her ikisinde.
-Halil yılan derisinden kemer yapmayı,
-Yılansa kınalı kekliklerin ömür uzattığını çoktan unutmuştu.
-Her ikiside can telaşesindeydi.
-Sonunda sabrı tükenen yılan.
-Atladı Halil,in üzerine bir kaplan gibi.
-Halil,se boş olmayıp, tam tersi çok görmüştü böylesi oyunları.
-Yakaladı gırtlağından o anda yılanı.
-Sıktı olanca gücüyle boğazını.
-Fakat almıştı bir kez kendisini yere serecek olan zehiri.
-Elleriyse kilitlemişti boğazından yılanı.
-Atmıştı sanki o anda anahtarını suyun derinliklerine.
-Her ikisininde üzerinde dönmeye başlamıştı gök kubbe.
-Gördüler sisler arasından kendilerine doğru gelen bir yaman tilki.
-Bir fırsat bulduğunda diyecekti yılan.
-Sendin bu işi başıma açan.
-Fakat çıkaramadı sesini kerpeten gibi boğazını sikan parmaklar arasından.
-Sadece gülümsemekle yetindi.
-Düştü o anda toprağın bağrına.
-Sadece iki damla kan.
-Uçtu bir keklik sürüsü üzerlerinden.
-Kanat çırparak öldüren vadiye doğru.
-Ve benimdi bu vadiler bir zamanlar.
-Ta ki keklikler burunlarını kana bulayana kadar dedi tilki.
-Ve bir bakış fırlattı ölümlüler diyarına.
-Bir seher vaktinde çıktı kısmetini aramaya.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.