3
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
683
Okunma
aşıkla maşuk son sınır ecel
tenler kadavra, ruhlar kimsesiz
kanadıydı, düz ovasıydı
rahat bırakalım keklikleri
vurulan aksak ayaklı atlar
sopası elinden ç*alınmış periler
varlığı dirliği suntraç, ağzında mıh
yonttuğu tırnağın aşkıyla inleyen nalbant
her sofrada ayrı bir ayrıntı
gerdek gecesi çarşafta kızıl bir leke
kendilerine özgü çığlıkları ve çarpışan kabuk sesleri
tosbiklerin aşkları güvence altında
iyice yıkanmalı dibine düşmüş kestaneler
tadı hoş olmuyormuş domuz sidikli olanların
ulaşamadım “Mehveş”in sözlük mealine
belki de tokasız saç anlamında bir şeydir
bir tık uzaktayken ilimle bilim
alemi sarıp sarmalıyor cinsi latif bir film
bir İspanyol boğası bir de matador
neden bu kadar muhteşemdir ki kan kokusu
alcenap deli sultan ve boğazın sularında iki yüz seksen cariye
anlayan anlar ancak; bir deli yazarmış öteki delinin şiirini
zıvanadan çıkmadan konu
dönelim meselenin özüne
sevsek de sevmeksek de ananelerimiz vardı
yaratandan dolayı severdik yaratılanı
aslımıza yakışan edebimiz adabımız vardı
hoş geldin ülkeme faşizanca söylenmiş beyaz Türkler sözcüğü
yuh olsun biz insan biz sevgi dedikçe totosunu beş eşkıyaya teslim edene
yuh olsun mecburi memleket hizmetini yerine getirip bununla övünene
korkmuyoruz asla inanın zincirden parmaklıktan
o yüzden açıkça yazıyoruz her şeyi insana insanlığa borcumuzdan
Tosbik- tosgaba- Kaplumbağa