- 296 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANGAL2
Çoban köpeğini yedeğine almıs köyün dar sokaklarında ilerliyordu. Köpeğinin bir delilik yapıp birilerine saldırmasını engellemek için çengeline sıkı sıkıya yapışmıştı.
Köpeğin görünümü tam bir kangal köpeğini andırıyordu fakat bu köpek normal bir kangalın tam dört katı büyüklüğünde bir at boyunda idi. Kafası at kafasından dahada büyüktü.
Çoban dar sokaklarda ilerlerken karşılarına normal boylu başka bir kangal köpeği çıktı.
Büyük köpek karşısında diğerini görünce çobanın tedbir almış olmasına rağmen bir hamlede yedeğinden kurtulup diğerine saldırdı.
Diğeride ona saldırdı fakat boyu onun yanında küçük kaldığı için yaptığı hamle büyük köpeğin göğsünde kaldı.
Büyük köpek küçüğün dört katı büyüklüğünde olduğu için bir hamlede kafasını olduğu gibi ağzına alıp çenelerini bastırdı aynı andada ikiside yere yuvarlandı.
İkiside yerde yatıyor ve biri kurtulmaya, diğeride öldürmeye çalışıyordu.
Çoban soğuk kanlı bir şekilde yere eğilip kendi köpeğinin kulağından tuttu fakat ikisini birbirinden ayırma gibi bir çabası yoktu.
Sanki orada bir seyirciydi.
Küçük kangalın sahibi eline bir kürek alıp büyük köpeğin kafasına alabildiğine indirip bindiriyor ve diğer taraftanda köpeğim öldü.
Köpeğimi öldürdünüz diye feryat ediyordu.
Büyük kangalın dişleri küçük kangalın kafatası kemiklerine iyice battığı için ağzını ayırıp dişlerini battığı yerden çıkaramadı.
Sonuçta nefessiz kalıp kendini bıraktı.
Önceden ayırmakta çaba göstermeyen çoban bir çırpıda köpeğin ağzını ikiye ayırıp diğer köpeğin kellesini çıkardı.
Büyük kangal hemen ölmüştü, diğeride biraz can çekiştirerek mevzuyu hamama çevirdi.
Yalınayak yalpalayan bir maşa varsa ölüme yanık gidende o oldu.
Küçük kangalın sahibi hâlâ köpeğimi öldürdünüz diye ağlıyordu.
Çoban ona:
-Neden ağlıyorsunuz?
Bu zahmetle bakıldığında sizin köpeğin aynısı olmadığını gösterecektir.
Karşı dağın tepesini yoklarsanız orada sizin köpeğin aslı der.
Ölen küçük kangalın sahibi olduğunu sanan adam karşı dağa bakıp kendi öz köpeğini tanıdı.
Ínsanın en yakın dostu emeğini verdiği yaridir derler!
Köpek olursa yalnızlığın şaşı feryadı insan dile gelir yalanlara merak salar!
Köpek onundu ama bir kurdu önüne katmış tepeye yukarı kovalıyordu.
Adam rahatladı aniden bir kalp ağrısını atlatmıştı.
Ferah bir söğüt ağacı altına oturup kana kana misafirperver bir akarsuya daldı yüreğinde.
Sonrada çoban bir kağnı bulup köpeğini yükledi, köyün dışına bir çukur kazıp köpeği gömdü.
Fakat gömüldü dediği aşkıydı!
Meğer sultan raslantısı diye açlığa eren bir pencere açılmıştı! Köpeği gömenden sonrada yoluna devam etti! Rahmet üşürken dilenenlerin başına dedi Hızır!
İşte bu anlatılan öyküdende alınacak töre yargıları herkese dişin arasında gezen hırsları anlatacak.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.