- 256 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur'an Tefsi (İhlas)
İHLÂS SÛRESİ
İbn Mes’ûd, el-Hasen, Atâ, İkrime ve Câbir’in görüşüne göre Mekke’de inmiştir.
İbn Abbâs’ın iki görüşünden birisine göre, Katâde, ed-Dahhâk ve es-Süddî’ye göre de Medine’de inmiştir.(Rabbim cümlesinden razı olsun.)
Dört âyettir.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
1-قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
’’De ki: "O, Allah’tır. Bir tektir.’’
"De ki: O Allah’tır. Bir tektir." Eşi, benzeri bulunmayan, zevcesi çocuğu ve ortağı olmayan bir ve tektir.
"Ehad’in’’ aslı: ’’Vehad’’olup, "vav" hemzeye kalbedilmişrir.
Ehad-bir, birisi, herhangi biri
Vehad- Tek, eşsiz ve benzersiz olmak.
هو اللّه أحد
İbn Mes’ud’un kıraatı. Peygamber Efendimiz’de başında ’Kul’ olmadan okumuştur.
’قرأ ابن كثير، ونافع، وعاصم، وابن عامر، وحمزة، والكسائي، (أحدٌ اللّه) şeklinde
okumuşlardır.
وقرأ أبو عمرو «أحدُ اللّه» şeklinde okumuştur
«أحد اللّه» dalın sükunu ile de okunmuştur
En iyisi tenvinle merfu olmasıdır.
İniş sebebinde de üç görüş vardır:
Birincisi: Übey b. Ka’b; müşrikler: Ya Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ilâhını bize tarif et, dediler; bunun üzerine bu sûre indi.
İkincisi: İbn Abbs; Amir b. Tufeyl’in, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
"Ya Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem), bizi neye davet ediyorsun?” diye sordu.
Aziz ve celil olan Allah’a diye cevap verdi. Amr b. Tufeyl, "Onu bana nitele; o altından mıdır, yoksa gümüşten midir, yoksa demirden midir?” dedi. Bunun üzerine bu sûre indi.
Üçüncüsü: Bunu diyenler bir grup Yahudi hahamlarıdır;
2-اللَّهُ الصَّمَدُ
"Allah Samed’dir (herkes O’na muhtaçtır)".
O ihtiyaç anında kendisine başvurulan efendidir, bunu İbn Abbâs (radiyallahu anh), Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den rivayet etmiştir.
Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur:
وَمَا بِكُم مِّن نِّعْمَةٍ فَمِنَ اللّهِ ثُمَّ إِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فَإِلَيْهِ تَجْأَرُونَ
’Sahip olduğunuz nimetlerin tamamı, Allah’tandır. Sonra bir sıkıntıya uğradığınızda, yalnız O’na yalvarırsınız.’ (Nahl 53)
"Samed", ezelden beri var olan ve ebediyen var olacak olan, daim ve baki demektir, bu da el Hattabi’nin görüşüdür. tercih edilen birinci görüştür.
3-لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
"O, doğurmamış ve doğrulmamıştır."
...أَنَّى يَكُونُ لَهُ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُن لَّهُ صَاحِبَةٌ...(Enam101) Eşi benzeri olmayanın nasıl
olur da çocuğu olabilir?
”Doğurmak ve doğmak ancak benzerlik ve denklikle olur. Çocuk mutlaka babaya benzer. Allah’ın zaruri olan varlığıyla bizim mümkün olan varlığımız arasında ise, herhangi bir benzerlik yoktur."
Ayette, önce "doğurmamıştır" ifadesiyle söze başlanmıştır. Çünkü kafirler, Allah’ın çocuğu olduğunu iddia ediyorlardı. Bu böyledir, çünkü müşrik Araplar, "Melekler, Allah’ın kızlarıdır"; yahudiler, "Uzeyr, Allah’ın oğludur"; hristiyanlar da "Isa, Allah’ın oğludur" diyorlardı ve bunlardan hiç biri, Allah’ın bir babası olduğunu iddia etmiyorlardı. İşte bu sebepten dolayı, Hak teâlâ bu ayette önce, daha önemli olan hususu ile işe başlayıp, "O doğurmamıştır" buyurmuş; sonra da bunun deliline işaret ederek, "ve doğurulmamıştır" buyurmuştur. Adeta şöyle denilmek istenmiştir: "Allah’ın herhangi bir çocuğu olamayacağına delil, O’nun başkasının çocuğu olmadığı hususundaki ittifakımızdır."
4-وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ
’’Hiçbir şey ona denk değildir.’’
’“Küfüv", denklik demektir. Maksat Cenab-ı Hakkın zatında denkliği kaldırmaktır. Yani O’na hiçbir şey denk değildir, benzer değildir, eşit değildir. Aksine O, denk sanılanların yaratıcısı dır.
"Velem yekûn lehu küfüven ehad": Çoğunluk hareke ve hemze ile okumuşlardır. Hafs da onu hareke ile rivayet etmiş ve hemzeyi vava çevirmiştir. Hamze ise fe’nin sükunu ile (küfven) okumuştur. Küf: Eş ve benzer, demektir. Bunda takdim ve tehir vardır; takdiri şöyledir: Velem yekûn lehu ehadün küfüven; âyet sonları tutsun diye takdim ve tehir yapılmıştır.
İhlas Sûresi’ni Okumadaki Mükafaatın Hikmeti,
Bütün şeriatların ve ibadetlerin en önemli ve şerefli hedefi, Allah’ın zatını, sıfatlarını ve fiillerini bilmektir. Bu sûre de, Allah’ın zatını bilme konusunu ihtiva etmektedir. Binâenaleyh İhlas Sûresi, Kur’ân’ın üçte birine denk olmuş olur.
“Kim ihlâs sûresini okursa muhakkak ki o, Kur’ân’ın üçte birini okumuştur.” Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, U/2896; Nesai, İftitaK 69.
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ihlâs sûresini okuyan bir adamı işitti de ona;
- “Vacip oldu” buyurdu.
- “Ya Rasûlellah! Ne vacip oldu?” denildi. Şöyle buyurdu:
- “Ona cennet vacip oldu.” Muvatta, 6/18, Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 11/2897; Nesai, İftitah, 69
En iyi bilen Allahü teâlâ’dır. Salat ü selâm efendimiz Hazret-i Muhammed’e, onun âline ve onun ashabına olsun (amin)!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.