Ekonominin Sınavı

• 26 Aralık 2021 Pazar 09:45:02

Aksilikler iki yıl önce başladı.Pandemi denilen küresel salgının ekonomileri vuracağı, alt üst edeceği hep söylendi. Uluslararası ticaret kesintiye uğradı, tedarik zincirinde aksamalar oldu. Bu arada bazılarının birşey üretmiyor dedikleri Türkiye ihracatını 120 milyara çıkardı.Sonra dolar sürekli çıkmaya başladı. Bunun nasıl yapıldığını anlamak,neden olduğu belki karmaşık bir konudur. Ancak ABD’nin doları sömürü ve baskı aracı olarak kullandığı bilinen bir şeydir. Nihayetinde bu altın karşılığı olmaktan çıkarılmış bir kağıt para, aynı zamanda uluslararası ticarette kullanılan ve dünyada en bol miktarda olan rezerv paradır.

Türkiye gündemi dört kelime:Faiz, döviz, seçim, geçim! İçimiz dışımız ekonomi oldu. Bilen de bilmeyen de konuştu, müzmin iktidar veya muhalefet yandaşları durumu kendilerine göre açıkladılar. Döviz endeksli mevduat gündeme gelince vatandaşımız dolarların satmaya başladı. ( Gelecek kaygısıyla hergün dolar alıp yükselten de vatandaşmış demek ki.)

Neyse ki doların ataşı düştü de biraz rahatladık. Ve bazıları yattıkları yerden paradan para kazanmanın da bir sonu olacağını bizzat tecrübeyle idrak etme fırsatı buldular.

Neydi o günler? Dolar yükselir etiketler değişir. sıradan ayçiçeği yağı bile fakir fukara için altın gibi olmuştu. Şimdi fiyatlar normale dönüyor mu, etiketler ne durumda? Bilindiği gibi cevap olumsuz. Bendevi Palandöken (TESK başk) "jet hızıyla zam yapanlardan aynı hızda indirim bekliyoruz" demiş. Bence bir müddet nazlanmaları normaldir, tatlı kardan hemen vazgeçmek kolay mı? Maliye adaletini gösterirse o başka.

En başta çoğumuzun benzinde beklediği muştulu haber gelmeyip indirim miktarı ÖTV’ye mahsuben alınacak denildi. Bence bu faydalı bir uygulama olmuştur. Neden derseniz (demişsinizdir) şundan: Tuvalete bile arabayla gider hale gelmemiş miydik? Hareketsiz, obez olmuyor muyduk? Bazıları istisna olabilir tabi. Şimdi çoğumuz işten eve, evden işe gidip geliyoruz. İsrafa son, güzel değil mi?
6.12.21