- 293 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Anmak ve Anılmak
Yaş ilerleyip, önemli bir süreç geride bırakıldıktan sonra insan geçmişe gidiyor, sayfaları çeviriyor; akılda kalanları, zihinde yer edenleri, değer verenleri, kıymet bilenleri, kalpten kalbe sevgi besleyenleri, birbirine saygı duyanları hatırlıyor, görüşmek ve sesini duymak istiyor.
...
İşte o dostlardan biri tarafından arandım yakında. En son görüşmemizin üzerinden sekiz on yıl geçmiş ve biz epeyce bir konu biriktirmişiz. Uzun uzun konuştuk. Sorduk soruşturduk. Kimler yaşıyor, kimler terk-i diyar etmiş, kimler kadere boyun eğmiş onları andık. Dünyanın bir misafirhane, bizimse bir fani olduğumuzu yorumladık, telefonu kapattık. Sonrasında bir başka boyuta geçerek aşağıda yazılanları zihinden geçirdik ve bu yazıyı kaleme aldık.
...
Arkadaşımla ayrılalı otuz yıla yakın bir zaman geçmiş, o gün bu gün hiç görüşememişiz ama birbirimizi de unutmamışız, zaman zaman arayıp sormuşuz. Dostluğu tazelemişiz.
...
Birlikte geçirdiğimiz dört beş yıl içerisinde bizde olumlu izler bıraktı arkadaşımız. Meslektaş olmamız, aynı iş yerinde çalışmamız, lojmanlarda komşuluk etmemiz, ailecek tanışıyor olmamız birbirimizi yakından tanımamıza vesile oldu.
...
Muhitlerimiz ayrı oysa arkadaşımızla. Ayrı yörelerin, kültürlerin insanlarıyız. O Kayı’dan bizse Dulkadir’den,
O Batıdan bizse batının doğuya açılan kapısından,
O Marmara’dan bizse Orta Anadolu’dan,
O Avdan’dan bizse Şardağ’danız.
...
Biz farklılıkları aştık, ortak noktada buluştuk arkadaşımızla.. Sohbetini, muhabbetini çok sevdik. Urfa usulü, yumurtalı çiğ köftesini rezene eşliğinde yedik, üzerine demli kaçak çayını içtik, bıldırcınlı acılı tavasını tattık, yöresinin kültürüyle tanıştık, zaman zaman turladık dolaştık ve kendisiyle ilgili çok hatıra biriktirdik, söz açılınca anlattık, gıyabında başkalarına tanıttık.
...
Ali bey kardeşimizi anmak adına bu yazıyı yazdık. Onun her meseleye farklı bir pencereden baktığını kavradık. Kimi zaman heyecanlı, kimi meselede çok rahat, bazı konularda aşırı kaygılı olduğunu kaydettik. En sorunluları bile idare ettiğini not ettik.
...
Ne giyinse yakıştırdığını, mutlak her kıyafeti diğeriyle örtüştürdüğünü, bunu bir aksesuarla bütünleştirdiğini gördük. Maddi şeylerle fazla işinin olmadığını, onu hedefe koymadığını, işi, eğitimi ve mesleği önceliğe aldığını fark ettik.
...
Bolca Urfa sohbeti ettik, Çokça Yeşilnacar hikayesi dinledik, Salim’e ne Salim’i, Halim o Halim deyişinden espiri anlayışını çözdük.
...
Bugüne kadar sohbetinden çokça haz aldığım üç arkadaştan birisi Ali bey. Afşinli Sıddık, Sarız İmirzaağalı Mahmut ve Ali bey. Bir başladığınızda lafın sonunu alamıyor, nokta koyamıyorsunuz. Aynı hikayeyi defalarca dinleseniz de usanmıyor, bitsin istemiyorsunuz.
...
Bir özelliği de topraktan hoşlanması Ali beyin. Toprakla haşır neşir olması. Ağacı, börtü böceği, doğayı sevmesi. Fırsat buldukça ava çıkması. Dağı taşı turlaması. Eve bir mutlak bir avla dönmesi. Onu komşularıyla yemesi.
...
İyi ki tanımışız Ali beyi, iyi ki arkadaş ve dost olmuşuz.
Kemal SEYFİ
25.12.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.