- 298 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
METAFİZİĞİM AĞRIYOR
Belki de zor olan, bana göre değildi.
Bunu kendime itiraf etmeliyim.
Belki de kolaya yaltaklanmak bir yafta gibi asılmıştı boynuma.
Kim bilir, belki bundandı boyun ağrılarım.
Zor insanlar vardır hani, zoru seçerler.
Büyük insandırlar.
Mesela:
" Kolay mı kaf dağını devirmek dolay dolay,
Var ol ey ulvi zorluk yere bat sefil kolay " diyebilirler.
Veya:
" Kahrın da hoş lütfun da hoş "
da diyebilirler.
Yetmez, bir de yaşarlar.
Yaşaması zordur.
" Zoru yaşamak zor’dur. "
İşte ben zoru seçemedim sanırım.
Kolaylığı bir kalın battaniye veyahut koyu bir gece gibi örttüm üzerime.
Belki de bundandır nefessizliğim veya yolumu görememem.
Ve yine işin edebiyatını yaparak, kolaya kaçtım galiba.
Zira yazmak, yaşamaktan aksetmiyorsa sayfalara, külçeleşip oturuyor sırtınıza.
Evet, sırt ağrılarından da haksız bir şekilde şikayetçiyim.
Çoğu şey hakkında bilgi sahibi olduğumu ürkek bir şekilde iddia ediyorum.
Bilginin tek başına yetmediğini, aksine amel edilmediği zaman insanın kitap yüklü eşşeğe benzetildiğini, ilminin gereğini eda etmediği takdirde kişinin ilminin onu yoldan çıkarabileceğini, acı verebileceğini de biliyorum.
Evet ama yetmiyor.
Bilmek olmak olmayınca bilgi boğazına yapışıp, mütemadiyen hakkını istiyor.
En acısı da beddualar ediyor.
Bir insana bilgileri de beddua ederse benim gibi olur büyük ihtimal.
Kendimi realite ve ütopik düşlerin arasında sıkışıp kalmış gibi hissediyorum.
Bir bakıma arafta bocalayan.
İkilemlerin gadrine uğramış.
Hüviyetimi merdümgiriz olarak tanımlıyorum.
Ruh halim ise koca bir meydandaki insanların, fertler halinde bulanıklaşıp silikleşen, bazan pesimist, bazan optimist, bazan derekap, kimi zaman da karmakarışık ve girift haleti ruhiyeleri gibi şekil değiştiren bukalemunlaşan ve helezonlaşan çizgilere bürülü.
Duygularım metamorfoz geçiriyor. Bazen o kadar aceleci davranıyorlar ki, hızına ayak uyduramıyorum.
Ne olursa olsun kendimi asıl itibariyle yorgun hissediyorum.
Beni tanımlayabilecek en sarih cümle bu olur sanırım : Yorgun.
Belki aşık, belki sermest, belki kendinde değil, belki de sanrılarla cedelleşen.
Ama en çok yorgun.
İnsanın ruhu yoruldu mu bedenî uyku ona fayda sağlamıyor.
Metafizik ritmini, ahengini kaybedip aritmik bir hal alınca, ruh yorgun düşüp gönlü de kendine yoldaş edince fizik çaresiz kalıyor.
Metafizik sıhhatini kaybettiği vakit fizik de etkileniyor.
Zira fizik, metafiziğin boyundurluğundadır.
Ben, metafiziğim ağrıyor diyorum ey...
Lif lif sökülüyorum her an.
Bana şifa verecek sözler söyle.
Bana binbir gece masalları anlatma binbir gece.
Heyy, ben metafiziğim ağrıyor diyorum.
Sen bana sûni ilaçlar sunuyorsun.
Ruhî sancılar çekiyorum.
Ben, bana birkaç ayet oku, birkaç nebevi söz söyle, içten dua et diyorum sana.
Sadra şifa olacak çareler sun.
Mesela olmazsa olmaz ana baba duası al de bana.
Bir Allah dostunun gönlüne gir, görklü nazarında erit benliğini de.
Bir yetim çocuğun başını okşa, bir garibanın elinden tut, bir büyüğe hürmet et de.
Nolur söyle.
Yoksa buhranların keşmekeşliğinde buharlaşacağım.
Hiç durma.
Durmak, ölmektir.
Hadi gel,
senle biraz ağlaşalım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.