- 663 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
ÖLÜM ÇIĞLIKLARI
Merhaba ben Beyzanur Koşdaş ben bir 8. sınıf öğrencisiyim ve yazdığım hikayeyi burada paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz. Ve bunun devamını arkadaşım ile 15 tatilde yazmayı planlıyorum.
Bir gün en yakın arkadaşım Rümeysa ile okuldayız saat akşam sekiz, tam çıkış saati Rümeysa ile eve geç kalmıştık okuldaki resmen bütün öğrenciler çıkmışlardı.Sonra hızlıca hazırlanıp sınıftan çıktık giriş kata geldik ışıklar yanıyordu ama ses seda yoktu. Neyse tam kapının önüne geldik açmak için ittiğimde hiçbir şey olmadı Rümeysayla birlikte ittik yine açamadık kapıyı ne kadar zorlasakta açamadık sonrasında okulu gezmeye başladık birileri var mı? diye okulu baştan aşağı aradık ama kimseyi bulamadık sonra ışıklar söndü biz tabii çığlık çığlığa birbirimize sarıldık hızlıca merdivenlerden aşağı iniyorduk ki koridordan ses geldi ayak sesleriydi korkudan dona kaldık. Sonra küçük bir erkek çocuğu bize doğru koşturmaya başladı. Biz ölesiye çığlık atıyorduk sonrasında ne cesaret ise ben çocuğun omuzlarına yapıştım çocuğa itip saldırıyordum bende izlediğim filimlerden etkilenip çocuğun benden korkup kaçacağını düşünürken çocuk daha saldırmaya daha fazla ses çıkarmaya başladı, tabi bende çok korkmuştum Rümeysaya şöyle dedim "Rümeysa bana yardım et! birlikte yenebiliriz yanıma gel!!" dedim ama Rümeysa çok korktu sonra aşağıya kaçtı bende bunu tek başıma yenemiyeceğimi anladığım için çocuğu merdivenden ittim çocuk merdivenden yuvarlanırken bende Rümeysa’nın yanına kaçtım. Korkudan tir tir titriyorduk sonra aklıma yangın merdiveni geldi orası açık olabilirdi çünkü kapısı bozuktu Rümeysa’nın kolundan tutup hızlı bir şekilde oraya koştuk kapı açıktı dışarı çıktık ama dışarı çıktığımızda bir terslik olduğu anlaşılıyordu. Çünkü hiçbir ışık yanmıyordu bir araba bile geçmiyordu ne bir sokak lambası açıktı ne de bir mağaza etrafımızdaki evlerden minik bir ışık sızıntısı yoktu. Hala okuldan çıkamamıştık çünki okulun demir kapıları kapalıydı tırmanmak zorundaydık ben tam tırmanacakken Rümeysa beni durdurdu ve şöyle dedi " Beyza telefonumu içerde unuttum almamız lazım annem duyarsa çok kızar" bende "Rümeysa saçmalama canını sokakta mı? buldun hızlıca buradan çıkmamız lazım" deyip hızlıca tırmandık sonunda okuldan çıktık hızla koşmaya başladık Rümeysa koşarken bir yandan da konuştu "Beyza benim annemler evde yok bir günlüğüne evde tek olacağım çok korkuyorum ne yapacağım!" bende "Rümeysa bizim evde kalmalısın, evde kendi başına ya birşey olursa" Rümeysa: "Hayır kanka olmaz annem bana çok kızar sonrasında ne dicem" ben: "Az önce olanları gördün değil mi? düşün evde tek bir şekilde daha kötüsü bile olabilir, ya bizi takip eden birisi varsa şuan, he napıcaksın hadi neyse bizim evde kalırsan bir şey olursa bir sürü kişi var evde bir şey olursa kendimizi koruyabiliriz ama sen evde tekken sana bir şey olursa kimsenin haberi olmaz bize geliyorsun" eve geldik kapıyı annem açtı tabiki de çok şaşırdı annem: "Rümeysa senin burda ne işin var kızım" ben: Anne Rümeysanın ailesi evde yok bir yere gitmişler Rümeysa evde tek başına kalmaması için bize getirdim okulda çok kötü şeyler oldu canımızı zor kurtardık içerde anlatıcaz.İçeri geçtiğimizde babam da şaşırdı tabii sonra saate baktık saat 19.50 çok şaşırdık her şeyi anlattık tabii ki inanmadılar bir türlü ikna edemedik en sonunda onlarda endişelendiler hazırlanıp okula gittik Hasan hoca oradaydı şöyle dedim "Hocam biz okulda kaldık sonra bir küçük çocuk bize saldırdı biz zorla okuldan çıktık çocuk çok korkunçtu garip garip sesler çıkarıyordu. Hoca tabii bunları duyunca inanmadı ben: "Hocam biz kamera kayıtlarına bakmak istiyoruz" dedim ama reddetti. Beni ve Rümeysayı dışarı aldılar ailemle konuştular bir süre sonra bizi içeri çağırdılar biz girdik Hasan hoca Rümeysaya konuştu "Rümeysa kızım babanın numarasını verir misin?" dedi Rümeysa da "Hocam annemin haberi olmasın" Hasan hoca: "Kızım olur mu? öyle şey ailene haber vermek zorundayız" Rümeysa numarayı vermek zorunda kaldı sonrasında Rümeysa’nın velisi ile görüştüler Rümeysanın annesi Rümeysa ile konuşmak istediğini söylemiş sonra Rümeysa: "Hocam dışarıda konuşabilir miyim?" diye sordu HASAN HOCA: "Tabi" dedi. Rümeysa’nın annesinin çok kızdığı belliydi özellikle de izinsiz bir şekilde bizim eve gelmesine. Ama sonrasında Rümeysa’nın annesi zor da olsa Rümeysa’nın bizde kalmasını kabul etti. Ama bu sadece bir seferliğine, Rümeysaya bakacak kimse olmadığı için sonrasında eve gittik Rümeysa ile aynı odada olacaktık ve bugün olanları rahat rahat sorgulayabilecek tik. Sabah olduğunda hızlıca evden çıktık, otobüse bindik her şey gayet normaldi okula geldiğimizde Rümeysa telefonunu buldu sonra Sudeye her şeyi anlattık Sude de benim en iyi arkadaşımdır. Sude de bize inanmadı beni sıcak bastı ağladım denebilir Sude biraz inanmıştı. Sonra Sude şöyle dedi "Ama görmeden inanmam bana da göstereceksiniz" ben: "Annene ne diyeceksin" Sude: "Hoca kursu yapamamıştı bugün kurs olacak" deriz. Sude hocanın telefonundan annesini aradı söyledi. Sudeye bu okuldaki şeyi gösterecektim. Ve son derse geldik son derste baya gerildim, kim bilir ne olacak biraz sonra ders bitti bu sefer Rümeysayı annesi ve babası gelip aldı ve bir daha görüşmeyin dedi.Ben de bir şey diyemedim evet anlamında başımı salladım Sude bizim sınıfa geldi.Çoğu kişi okuldan çıktı. Sude ile sınıfta otururken takur tukur sesler gelmeye başladı ben hemen çantamı takıp Sudeye "koş koş koş!!!" dedim hızlıca kapıya koştuk ama yine aynı şey oldu kapı yine açılmadı vakit kaybetmeden yangın merdivenine gittik ama bu sefer kapıyı sıkı sıkı kapatmışlar işte bu sefer çok korkmuştum camdan baktığımda yine hiç ışık yoktu. Ve yine o çocuğu gördük bu sefer daha hızlı bir şekilde bize koşuyordu. Bu sefer ağlaya ağlaya bağırmaya başlamıştık Sude ile çocuğu ittik ama koşarken ayağımı yakaladı daha kötü bağırmaya başlamıştım.Hızlıca Sudeyle üst kata kaçtık tuvalete girdik Sude de ben de çok korktuk altıma işediğim kesindi. Sude: "Senin yüzden burada kaldık şimdi nasıl çıkcaz" ben: "Sana uyup böyle birşey yapmicaktım ya bunu sen istedin Sude sen demiştin unutma" en sonunda dayanamayıp çıktık tuvaletten yavaş bir şekilde aşağıya inerken yukarıdan bir pense düştü az kalsın kafama düşecekti. Yukarıya baktık o çocuğu gördük yine, çok korkunç bir gülüşü vardı sonra kapının açık olduğunu gördük hemen hızlıca dışarı kaçtık. Yine hiç ışık yoktu Sude bunu ilk defa yaşadığı için baya korkmuştu ama ben ikinci defa yaşıyordum. Ve Sudeyle demirlerden tırmanıp kaçtık. Ben: "Sude eve gittiğinde sana yazacağım unutma" koşa koşa evimize gittik. Eve gittiğimde saate baktım saat bu sefer 20:3 geçiyordu. Bunun nasıl olduğunu hala anlamamıştım. Annemlere anlattım bu sefer bana gerçekten kızdılar sonra ben ağlaya ağlaya anlatmaya başladım. Sude de evde aynılarını yaşamış annemler Sudenin ailesiyle konuştu okulda buluşacaklardı. Okula geldik hemen bize kızmaya başladılar tabi bu sefer gittiğimizde Uğur hoca da oradaydı baştan aşağı tartıştık olanları anlattık. Uğur hoca şöyle dedi: "Kızım pensenin yukardan düşmesi ne alaka öyle bi şey olmaz bizimle dalga mı? geçiyorsunuz" ben: "Asıl siz bizimle mi dalga geçiyorsunuz hocam bu okulda bir şeyler var bizden mi saklıyorsunuz?" dedim ağlarken Rümeysa’nın aileside geldi hep birlikte konuştular babam: "Size çocuklarımızı emanet ettik ama olan şeye bak. ben: " Hocam kamera kayıtlarına bakmak istiyoruz dün geldik baktırmadınız bu sefer bakmadan gitmem!" Sudenin annesi: "Evet bakalım" ve sonrasında kamera kayıtlarına baktık evet görünüyoruz ama bizi kovalayan çocuk görünmüyor. Sadece öylesine okulda dönüp ağlayarak bağırdığımız kaçıştığımız görüntüler var. Gerçekten kafayı yediğimi düşündüm o an, saatlerce bu konuyu konuştuk okulda, Uğur hocayla Hasan hoca polis gibi ifademizi aldılar resmen baya yoğun bir gündü. Sude’nin ailesi artık benim sude ile konuşmamı istemiyordu Rümeysa’nın aileside aynı şekilde şimdi ne yapacaktım. Hocalar bize bir doktoruna gitmemizi tavsiye etti en kısa zamanda randevu alacakmışız gerçekten olanlara inanamıyordum Uğur hoca: Siz gerçekten iyi değilsiniz ya yarın karne günü zaten yaz tatiline giriyoruz bu 3 ayda kendinizi düzeltin" Evlere dağıldık o gün gerçekten dediğim gibi çok yoğundu baya da korkunçtu kendimi gerilim filminden fırlamış gibi hissettim. O gece resmen uyuyamadım o gün bir grup kurduk ve oradan mesajlaştık bir plan yaptık yarın bunu artık çözecektik buna gerçekten inanıyorduk. Yarın olunca evdeki kesici delici aletler aldık yanımıza ve de büyük uzun demir parçaları bunlarla kendimizi koruyacak tık. 3’ümüzde sabah 8:00’da evden çıktık bir yerde buluştuk sonra planı iyice sabitledik saati unutmuştuk tabi saatlerce bu konuyu konuştuk sonra saate baktık saat: 16:56 bu saatte okulda olmamız gerekiyordu koşa koşa okula gittik çantalarımız yanımızda yoktu çünkü derslere girmeyecektik sadece çıkışta öğretmenden karnemizi alacaktık. Okula girdik okulda yangın merdivenine saklandık şuan öğrenciler 6. dersi işliyordu 7. ders son dersti bir ders daha beklememiz sonra 7. girip karnelerimizi alıp tekrardan aynı yere saklanacaktık. Kimseye görünmemeyi başardık kısa bir tenefüsten sonra bizde 7. derse katıldık normal geçmişti bir süre sonra karnelerimizi verdi hoca, karnemi görünce sevinemedim bile çünkü içimdeki korku beni tamamiyle kaplamıştı, son hazırlıkları yapıyorduk. ve o an gelmişti zil çaldı herkesin çıkmasını bekledik en sonunda okul bahçeye toplandı tören yapılacaktı ancak biz törene katılamayacak tık hazırlık yapmamız gerekiyordu. Herşeyi kontrol ettik herşey hazırdı yine yangın merdivenine saklandık beklemeye başladık törenin çok uzun olmaması güzeldi kısa sürede tören bitti herkez gitti. Okulu aramaya başladık aşağı kattan sesler gelmeye başladı hem de elektrik odasından ışıkları açabilir dik aşağı inmeye karar verdik tüm cesaretimizi toplayıp aşağı indik elektrik odasının kapısına geldik tam açtığımda uçan simsiyah bir silüet bize yanaştı merdivenden çıkma fırsatımız olmadı o yüzden koridora girdik o çocuk önümüzdeydi kafası yere bakıyordu korkunç bir şekilde kafasını yukarı kaldırdı ve o simsiyah gözlerini gördük. Tam bize saldıracaktı ki yukarı kaçtık sonra sirenler çalmaya başladı çok güçlü bir kırmızı ışık üzerimize yansıyordu ben sonra Rümeysa ile Sudeyi çok korkunç bir gülümseme ile bana baktıklarını gördüm o panikle yukarı kaçtım o kadar çok merdiven çıktım ki en sonunda laboratuvar katına çıktığımı fark etmedim oraya çıktığımda ne olduğunu anlamadım ne zaman buraya çıkmıştım neyse orada gezinmeye başladığımı fark ettim ama sonra duvarda post it gördüm üstünde "Senin için neyin iyi olduğunu biliyoruz" yazıyordu bi an kalbimin dışarıda attığını fark ettim aşırı korkutucuydu yine o korkunç gülüş seslerini duymaya başladım aşağı kata hızlıca indim ben yukarı kattayken bir şeyler olmuş o çocuk ve gördüğümüz şeyler Rümeysa ile Sudeyi bir odaya kilitlemişler neyseki bir şey olmamış Rümeysa ile Sude elindeki demir parçaları ile kapının kilidini kırıp kapıyı açmayı başarmışlardı açar açmaz beni aramışlardı tabii ama bulamamışlardı ve dışarı çıkmak zorunda kalmışlardı gelemezsem birilerine haber vereceklerdi. Ben okulda koşturup duruyorum bi yandan da Rümeysa ile Sudeyi arıyorum onları ararken baya zorlandım ama bulamadım en sonunda aklıma telefon geldi neden bu kadar geç aklıma geldi bilmiyorum onları aramak için telefonumu açtım ve beni 43 kere aramışlardı ve hala arıyorlardı telefonu açtım Sude: "BEYZA!! ALLAHIM ŞÜKÜRLER OLSUN NEREDESİN SEN, SABAHTAN BERİ SENİ ARIYORUZ!!" Ben: "beni kovaladınız o yüzden kaçtım ve çok korkuyorum asıl siz nerdesiniz okulda koşturuyorum bi yandan da sizi arıyorum beni neden yalnız bıraktınız hani yalnız bırakmak yoktu gelin alın beni burdan 1. kattayım temizlik malzemelerinin olduğu yerdeyim aralarında saklanıyorum çabuk bura yanıma gelin alın beni burdan" Sude ve Rümeysa hızlıca yanıma geldiler ama nedense onlara yukarda bulduğum nottan bahsetmemiştim bunu neden onlara söylemedim bilmiyorum onu katlayıp çantamın ön gözüne yerleştirdim ve kapıya koştuk çok korkunç gülme sesleri arkamızdan duyuluyordu gittikçe yaklaşıyordu. Kapı ağzına kadar açıktı kapıya koştuk o çocuk önümüzü kesti ve bu sefer elimdeki demirle kafasına çok sert bi şekilde indirdim elime biraz kan sıçradı ama hızlıca dışarı çıktık ayağımı dışarı attığım anda hava açıldı normalde şuan akşam olması gerekirken saat öğlen oldu ama bunu umursamadan kaçmaya başladık ayağım hafif kaydı ve bir kağıda bastığımı fark ettim ve o kağıdı elime aldım ve kağıtta kan lekeleri ve üstündeki "TEKRAR GELECEĞİZ " yazısını gördük...
YORUMLAR
Ve...
Evet, an itibari ile öğretmenlik yapmıyorum ama...
Ek olarak öğrenci kimliğimi de sırtımda taşırken.
Bil ki doğru yerdesin:
Defter.
Bizler.
Her gün neler neler öğreniyoruz birbirimizden.
Tüm içtenliğimle söylüyorum bunları.
Yalnız değilsin asla unutma.
Ve daha çook şeyler yazacaksın.
Sevgimle sevgili yazarım.
Heyecanlı bir film seyrettim sanki:)
Paragraflara ayırırsan, çok daha kolay ve keyifli okunur sevgili Beyzanur.
Belli ki yazmayı seviyorsun. Daha çok gençsin, bu sevgi sayesinde zamanla çok daha güzel şeyler ortaya koyacağına eminim. Bol bol okumayı da ihmal etme lütfen:)
Tebrik ediyorum. Devamını bekliyoruz...
Sevgilerimle
Bir Eflatun Ölüm tarafından 23.12.2021 22:26:25 zamanında düzenlenmiştir.
beyzanur_kosdd
beyzanur_kosdd
Tüm yüreğimle tebrik ediyorum kardeşimi.
İlgi ile okudum devamı da gelsin, e mi canım kardeşim?
Gurur duymamak mümkün mü?
Yolun açık olsun sevgili Beyzanur.
Sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Sakın pes etme.
Sevgiler