- 1487 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Özgüven Dolu Dostluk
ÖZGÜVENİ GÜÇLÜ DSTLUK
Sevgili dostum,
Özgüven hayatımızda önemli yer tutar. Özgüvenli insan ile buna sahip olmayan, veya özgüveni düşük insanların halleri davranışlarından anlaşılır. Özgüvenli insanlar daha gayretli ve güzel konuşan ve korkmayan cesaretli insanlardan oluşur. Çok insan özgüvenli olduğunu zannetmesine rağmen toplum ortalaması olarak özgüveni düşük insanlarız. Bunu okuduklarım ve gözlemlediklerim sonucunda vardım.
Sevgili dostum,
Bir iş arkadaşımın özgüven üzerine bir yabancı kitap okuduğunu görünce merak ederek biraz inceledim. İl Halk Kütüphanesinden alındığı anlaşılan kitabı ben de alarak okumaya başladım. Bu yabancı kaynak gerçekten de güzel bilgiler veriyordu insana. Okumaya devam ediyorum.
Sevgili dostum,
Özgüvene olan açlığımızı belirten ikinci olay da bizim eve gelenlerin “Özgüven” ile alakalı kitapları okumak için benden istemeleri oldu. Okul biten iş bulamayan misafirimiz Özgüvenini artırmak istiyordu. Bende hemen verdim. Tabii.
Sevgili dostum,
Bir şeye daha dikkat ettim. Özgüven ile alakalı birkaç kitaplar almışım ama okumamışım. Kitaplığımda bu kitapları sıraya koyarak okumaya başladım. Baktım ki, okuyarak düşündükçe gerçekten de özgüven önemli konu. 100 sayfalık okuduğum bölümde en önemli cümle şuydu. “ Hep geçmişte yaşadığımız olayları ve kişileri suçlayarak geleceğe özgüvenle bakamayız”. İşte bu cümle bana balyoz etkisi yaptı. Baktım ki çok insan gibi bizde çevremizi, geçmiş olayları, yaşadığımız şehrin imkan sunmadığından şikayetçiyiz ve insanları, şehri zamanı ve mekanı suçlayarak zaman öldürüyoruz. Bunun farkına varınca insanları suçlamayı ve fazla faydası olmayan konuşmaları bırakmaya karar verdim. Bakalım bunu ne kadar tutacağız.
Sevgili dostum,
Özgüven kitabı ve özgüvenle yazı okumak bile insana huzur veriyor. Okuduklarımızı uygulamak tabii ki özgüvenimizi artıracaktır. Okuduklarımızı iyi anlayarak uygulamaya geçmek de bizim “irade terbiyemizi” sağlam tutmak ile olacak. “İrade terbiyemiz” sıkı olursa uygulama oranımızda yüksek olacak.
Sevgili dostum,
Özgüven ile alakalı kaynaklar sanırım sınırlı ülkemizde. Yani Türkçe yazılmış olan. Romanlarımızda, hikayelerimizde özgüven konusu genişçe işlenmeli. Dersen ki “ özgüven ila alakalı yazı yazmak ve bunu hikayelerde kullanması için de yazarın da yüksek özgüvenli olması gerekir. Yüksek özgüvenli yazara pek rastlamadım” dersen sana da saygı duyarım. Hak vermek ise başka şey. Bunu da sen anlarsın artık. Yazmak için özgüveni yüksek olmak, çok okumak ve çok iyi gözlemler yapmak gerektiğini zaten her zaman sana söylüyorum.
Sevgili dostum,
Özgüvenle alakalı kitapları okuduktan sonra sana gene mektup yazacağım. Okuduklarımdan tuttuklarım notlarımı da seninle paylaşacağım.” Sevmek, okuduklarımızı ve gözlemlediklerimizi ,sevdiklerimizle paylaşmaktır” benim için. Ben tüm okuyanları sevdiğim için bu mektubumu paylaşıyorum. Okuyan ve dostlarını sevenler de dostları ile paylaşsın ki bilgi ve sevgi zincir güçlü olsun. Bu da bilgisi ve özgüveni ile sevgisi çok olan topluma uzar gider.
Sevgili dostum,
Okuduklarımı not tutarak paylaşmak bana her zaman mutluluk veriyor. Daha sonra da notlarımı okuyarak okuduklarımı pekiştiriyorum işte. Daha sonra notlarım çoğalınca bunları da okumak isteyenlere hediye etmek bana mutluluk veriyor. Çok notumu hediye ettim bugüne kadar. İsteyene veriyorum. İsteyen çöpe atar isteyen de okuyarak başkası ile paylaşır.
Sevgili dostum,
Tüm bu çabamızı boş ya da zararlı çaba olarak görenler de olabilir. Bir toplumda insana veli diyen de deli diyende olabilir. Önemli olan bu çabamızı Rabbimizin bilmesi. Biz çabalayalım, anlatalım, mesafemizi koruyalım. Öğrenmek isteyen öğrenir. Öğrenmek istemeyene de Yaradan bile fırsat sunmaz. Fırsat sadece iyi niyetle çaba sarf eden ve “ oku” emrini sadece bilgi sahibi olmak için ya da hava atmak için değil, öğrendikten sonra da konuşarak yazarak başkaları ile paylaşan insanlara güler. Anlamak istemeyen en büyük engellidir. “Sen De kafadan Engellisin” kitabımızı boşuna yazmadık.
Sevgili dostum,
“Özgüven” kitabı okumak ilk başta, bana bunları düşündürdü ve yazmak konusunda daha gayretli olmamı sağladı. Sanırım kitapları okudukça bu çizgi daha da artacak ve bizi dinleyen ve okuyan insanlara da yansıyacak. Tıpkı sana da yansıdığı gibi.
Sevgili dostum,
“özgüven” doğru anlaşılırsa ve “ özgüveni artırma yolları” iyi öğrenilerek uygulanırsa insana fayda sağlar. Okuyup geçilirse faydalı olmaz. Bunun için ben okuduktan sonra not alıp düşünerek, yeni edindiğim bilgileri nasıl analiz ederim de yazı ve söylemlerimde kullanabilirim diye düşünüyorum. Her düşüncem eyleme geçmese de benim “özgüvenimi artıran “ bir çaba oluyor. Bu mektupları ilk senin okuduğunu düşünmek de “iyi ki dostum var” duygumun pekişmesine sebep oluyor. Varlığınla insanlara sen de faydalı oluyorum. Ben de buna bir atasözü yazayım “ Dostum sana yazıyorum toplumum sen oku da anla, yaşa” oldu mu
Sevgili dostum,
Hayatımız “oku, düşün, analiz et ve yazarak paylaş” üzerine devam ediyor. Bu günlerde daha çok okumak ve daha az konuşmak ve düşünmeye de daha çok zamana ayırmak üzerine düşünüyorum. Bizi arayan ve soran insanlara da tabii ki anlatmak zevk verir. Ama aramayan sormayan ve davet etmeyene de bir şey demeden evimizde yazmak ve dostumuza sunmak en güzeli. Zamanla başkalarının da okuyacağını düşünmek özgüveni inşallah bizi daha özgüvenli yapar, özgüvenle yazan bizleri senin özgüvenle okumaların güçlendirir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.