Fanatizm çok saçma bir davranış kalıbı. Hele de bizim ülkede ... Bazı zaman sosyal medyada, bazı zamanda yine televizyonlarda rast geliyor. Hani takımı tutuyorsunuz, diye soruluyor, cevap ’’Hasta Fenerliyim.’’ ya da ’’Beşiktaş’ın Hastasıyım.’’ Hasta olduğunu kesinde bu takım hastalığı değil de kafa hastalığı olsa gerek...

Adamlar bir maçta senin on senede kazanamayacağın parayı alıyor sende kışta kıyamette takımımı destekleyeceğim diye tiril tiril titreyerek para verip maçlara giriyorsun, yenilince kahrediyorsun, onlarsa evlerine gidip duş alıyor ve sevgilileri ile baş başa yemek yiyor, yenilgi umurlarında bile olmuyor, cepleri dolu olsun yetiyor...

Bu ülkede bir zamanlar gece yarılarına kadar penaltı mı değil mi, ofsayt mı değil mi, kırmızı kart mıydı sarı kart mıydı tartışmaları yapıldı, siz de oturup bal gibi seyrettiniz, ertesi günde işinizde gözlerinizde uyku mahmurluğu, şekerleme yaptınız ara sıra, müdürünüzden de fırça yediniz...

Neden trilyonlarca para akıtılıyor bu futbola. Dünyada bu kadar açlık, fakirlik varken trilyonlar kazanan futbolcuların aldıkları paralar çok da helal değilmiş gibi geliyor bana... Bir çok insan, sporcusundan, antrenörüne, masörüne, kulüp yöneticisine, güvenlik görevlisinden, spor malzemecisine kadar futbol endüstrisinden ekmek yiyor. Kesinlikle emeklerini inkar etmiyoruz ama, rakamlar inanılmaz.

Takımı yenildi mi uyuyamayan ya da hanımı ile çocuğu ile konuşmayan, hatta yemek yemeyen, su içmeyen, hayattan tat almayan insanlar var bu dünyada... İşte bunlar tam psikologluk... İnanın o yenilen takımın hiç bir oyuncusu biz bu seyircileri kahrettik yenilerek diye zerre kafasına takmıyor... Siz de takmayın... Siz de takarsanız psikologlarda size takar diyeyim size...

Kavga etmek birbirine bıçak çekmek, sopa ile saldırmak, taş atmak, hakeme cep telefonu fırlatmak, hiç bunlar akıllı adamların yapacağı işler değil. Gerçi şimdilerde eskisinden çok farklı statlar ve güvenlik önlemleri, hata yapan bir daha ömrü billah maça giremiyor. Avrupa’nın bir çok ülkesinde tel örgüler bile kaldırılıyor, sahaya giren, hata yapan yandı... Bizde de olur mu, olur illaki... neden olmasın?