- 307 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RUHBAN SINIFININ BAZI ÖZELLİKLERİ
- Geçimlerini dinden sağlarlar.
- Siyasî otorite ne kadar baskıcı, zalim ve ne kadar dinden uzak olursa olsun hiçbir zaman zalim yöneticiye karşı fikri mücadele vermezler, Allah için uyarıda bulunmazlar.
- Düzenin adamıdırlar. Düzenin nimetlerinden istifade ederler ve işkembeleri haram zıkkımla doludur.
- Düzenin sahipleri, bu yalaka topluluğunu işkembelerinden sisteme entegre etmiştir.
- Zalime, “zalim” demezler ve diyemezler; zira gelecek korkusu yaşayan aşağılık birer müşriktirler. Rızkı Allah’tan değil, devletten ve halktan bildikleri için zulme karşı sessiz kalırlar.
- Halktan farklılıklarını ortaya koymak için değişik kıyafetler giyerler. Dindarlığı, kılık-kıyafete indirgeyecek kadar şuursuzlardır ve dinin özünü kavramaktan âcizlerdir.
- Allah’ın, vahiyde bildirmediği dini ritüeller uydurmuşlardır ve bu dini törenleri ustalık organize ederler.
- Siyasî ve soysal konulara ilgisizlerdir. Bu konularda, toplumu hayırlara ve güzelliklere yönlendirmezler.
- Kendilerine uhrevî bir hava verirler. Kalplerden geçeni bildiklerini, meleklerle görüştüklerini, gaybtan haber aldıklarını, kâinatı idare ettiklerini, seçilmiş olduklarını, Allah’ın elçileriyle görüştüklerini iddia ederler; ancak, her zaman zulme karşı fikrî mücadele veren elçilerin, bu sapkınlara, manevi âlemde “neden zulme ve inkârcı felsefelere karşı fikrî mücadele vermediklerini” sormaması manidardır.
- Kendilerini tarihin her döneminde Allah ile kul arasında bir aracı konumunda görmüşlerdir. Allah’a yakın olmak isteyen, zanlarınca bu ruhbanlara tabi olmak zorundadır.
- Allah’ın vahyini arkalarına atarak toplumun önüne kaynağı belli olmayan sözleri, rivayetleri ve Allah’ın sözleriyle açıkça çelişen kendi sözlerini koyarlar. (Allah sözlerini tenzih ederiz )
- Dinden anladıklarının mutlak doğru kabul edilmesini savunurlar. Aksini iddia edeni dinden atarlar ve inkârcı ilan ederler.
- Allah’ın vahyettiklerini tarihin hiçbir döneminde hiçbir zaman yeterli görmemişlerdir. Allah’ın sözlerine ekleme yapmışlar ve kendi içtihatlarını dinin özü gibi göstermişlerdir.
- Allah’a dua edildiği gibi, kendilerine de -hem yaşarken hem de öldüklerinde- dua edilmesini isterler. Bu, kendilerini ilah olarak gördüklerinin en büyük delilidir. Allah’ın kullarının zorda ve darda kaldığında kendilerini yardıma çağırmalarını isterler. (Allah tenzih ederiz)
- Allah’ın sözlerinin/vahyin yanına kendi sözlerini dizeler ve Allah’ın helallerini haram kılarlar.
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Ve dediler ki: ’Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.’”( Ahzâb Suresi 67. Ayet)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.