- 308 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Doktorlarımıza İlişmeyelim Onları Fazla Eleştirmeyelim
Diş olsun tıp olsun hem edinilmesi hem de yürütülmesi en zor mesleklerdendir. Bu meslekleri edinmek ilköğretimden başlanılarak aralıksız olarak çok ciddi çalışmayı gerektirir. Öyle ki ne çocukluğunuzu ne de gençliğinizi yaşayabilirsiniz. Çocukken ne parkta oynayabilir ne havuzda yüzebilirsiniz, tıbbiyedeyken de kantinde oturamaz, bahçede dolaşamazsınız. Mübalağasız günde sekiz saat çalışmanız gerekir. Çalışma yetmez üstelik zeka düzeyinizin yüksek olması gerekir ki sınavlarda binde bire ikiye çok çok üçe beşe girerek bu fakültelere yerleşmeniz gerekir. Meslek hayatı da malumunuz olduğu gibi hasta ve hastane ilintisiyle geçer. Yapılan görev de doğrudan sağlığınızla ilgilidir.
………………………..
Bunca emek, alın teri ve özveriden sonra edinilen meslek toplumda hemen herkesin meselesidir. Hiçbir meslekte olmadığı kadar doktorluk; kazancıyla, mesleki itibariyle insanların dilindedir. Oysa meslek sağlığımızın güvencesidir. Hekim teşhis kor, reçete yazar, tedavi uygular, rapor verir, ameliyat eder. Ruh ve beden sağlığınızla ilgili her meseleye el atar. Eline de ufacık bir para geçer.
...
Açıklamak gerekirse; yeni göreve başlayan bir doktorun eline altı bin lira civarında bir maaş geçer. Uzmanı pratisyeninden bin lira fazla alır. Meslek hayatı ilerledikçe, yaş kemale erdikçe bu maaş olsa olsa yedi sekiz bin liraya çıkar. Ekstra geliri ise bölüme ve kariyere göre değişmekle birlikte; her hastanede ödenmemek kaydıyla ve önemli bir bölümü vergiye kesilmek suretiyle iki üç bin lira gibi bir paradır. Doktorun diğer bir geliriyse tam gün uykusuz ve teyakkuzda, evinden ve ailesinden uzakta, hastanede geceleyerek, ertesi günü de mesaide geçirerek nöbet tutması durumunda ekstradan nöbet ücreti alması şeklindedir. Maaş dışı ekstra gelir yani döner sermayeden pay ve nöbet ücreti garanti bir gelir, her ay mutlak ödenen bir ücret değildir.
………………………
Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki, bu mesleğin mensupları istediği fakülteyi hem de sıralamaya girerek kazanır. Siyasalmış, hukukmuş mühendislikmiş en iyisine yerleşir. Çünkü bu beyinler matematik ve fende olduğu gibi Türkçe ve sosyal alanda da oldukça başarılıdırlar. Sınavlarda soruların tamamını ya da tamamına yakınını yaparak bu fakültelere yerleşirler.
……………………..
Yani bu meslek mensupları başarılarıyla bulundukları yerlerdedirler. O bakımdan adamla, aracıyla, torpille edinilen kariyer mesleklerinin önündedirler. Maaş eleştirisi gereksiz ve yersizdir. Doktorun maaşı sıradan meslek mensuplarının maaşına ya eşdeğerdir veya bin iki bin lira fazladır, emeklisininki ise kamudan emekli bir düz işçinin gerisindedir. Kariyer meslek mensupları ise çok azı hakkıyla olmak kaydıyla geneli gerçek hak edenlerin elendikleri ancak kendilerinin kollandıkları mülakat denilen sınav neticesinde bulundukları kariyer konum ve makamdadırlar. Bunu en iyi kendileri bilmektedirler. O nedenle lütfen fazla söz etmeyelim bu meslek mensuplarını incitmeyelim, aldıkları üç kuruşluk maaşa göz dikmeyelim. Çünkü bu durum onların daha fazla hedef gösterilmelerine, hakarete uğramalarına, tartaklanmalarına, daha ilerisi bir meczubun saldırısıyla hayattan olmalarına neden olmaktadır.
Kemal SEYFİ
07.12.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.