Çocukluğumu Özledim
Çocukluğumu özledim elimden kayıp giden ve hiçbir şekilde mani olamadığım o çocukluğu özledim. Diğer çocuklar gibi mutlu olmak istemiştim halbuki. Ama elden ne gelir ki. Ne kadar düzeltmek istesen de bazı durumları zamanın verdiği o acımasızlığa uğruyorsun. Tek kelime bile edememeye ve kaybolan yıllarına dert yanmakla geçiyor sadece.
Onlar gibi sokakta oyunlar oynayıp sevinçlerine ortak olmaktı niyetim kim bilir. Ama beceremedik işte ne olursa olsun insan hep güzel anılarla hayatı devam ettirmek istiyor, ise de; işin aslı hayal kurmakla geçiyor bir ömür. Bunca yılın ardından tek yitip gitmeyen belki de pişmanlıkları oluyormuş söz dahi geçiremediği basit gibi görünen ama hiç bir şekilde göründüğü gibi olmayan o pişmanlıklar işte. Ondan sebep iç geçirdiğim hatta içimde ukte olarak kalan o çocukluğu özledim...
Eğer sorsalardı bana bir ömrün tarifi var mıdır? diye şunu dile getirmekten kaçınmazdım. Tarifi mümkün olmayan hatıralar güzeldir aslında. Tekrardan başa sarıp bir daha severek izlediğin o anılar işte. Ne o tarif edileni, ne de edilmeyeni, bildik bildiysek de geç kaldık.
Ömrümden kaç mevsim geçti. İnan ki saymadım ama bildiğim tek bir şey varsa o da yüreğimin soğuması o kadar çok üşüdüm ki ısıtmaya bile gücüm yetmedi. Elimden hiç bir şey gelmedi. Boynumu büktüm, sustum, tek bir söz söylemeye takât getiremedim. Gönül isterdi ki insanın ömrü bahar gibi olsun. Yüreğinde amansız bir umutla, verdiği o mutlu bakış ile kanat çırpsın kuşlar. Sonu belli olmayan güzelliklere uçsun. Sesi ile yüreğimizi feraha kavuştursun. Hatta çiçeğin, toprağa düşen bir damla su ile boynunu bükmediği, hayatın tüm olumsuzluklarına rağmen pes etmemeyi, sevinçlere yelken açmayı, bir an olsun unutmasın insan.
Onun için ömür bir kuş misali gibidir; amacına ulaşmak için uzun yollarda bulursun kendini. Havada kaç mevsimi geçirdiğini tahmin bile edemezsin. Her yola çıktığında içinde gizli olan bir serzeniş ortaya çıkar. Her şey gözde meydana gelir. Yansıtır çünkü acıları, sevinçleri, umutları, sırf ağacın bir dalı kopmasın diye, onun için yaptığın fedakarlıklar göz önüne gelir insanın kısacası.
Bu sebeptendir ki gözler yüreğin sadece bir haritası olmamakla beraber geçmişin sana ödettikleri birtakım duygularla var olur. Bundan sebep küçükken yaşıtlarımın yaptığı benim yapmaya cesaret bile edemediğim ne varsa onlara hasret duymakla geçti. Velhasıl elimden yitip giden çocukluğumu ve ona bağlı olan saflığımı özledim.
Vesselam...