ALİ NAİLİ ERDEM

• 3 Aralık 2021 Cuma 08:28:54

CUMHURİYETCİ – ATATÜRKÇÜ – LAİK BİR TÜRKİYE SEVDALISI

1961 yılında İzmir Milletlekili olarak siyasete giren Ali Naili Bey, aslında 15 yıllık bir politika deneyimine sahipti. Bu süre içinde kendisini siyasete hazırlamıştı. Başbakan Süleymen Demirel ile birlikte TBMM’ne girdi ve 20 yıl onunla birlikte aktif yiyasetin içinde oldu. Yaptığı bakanlık dönemlerinde ülkeye güzel hizmetlerde bulundu ve halkın sevgisini kazandı. Cumhuriyet ve Atatürk İlke ve Devrimlerinden yana oldu. Hiçbir ayak oyununa katılmadı. İsteseydi daha uzun yıllar aktif siyasette kalabilirdi. Ama o bu konuda ihiras sahibi olmadı. Ülkesine hizmetini, gençlik yıllarından beri büyük tutkusu olan bir kültür adamı olarak, kitaplar, makaleler yazarak ve konferanslar vererek sürdürdü. Aktif siyaset dışında da ülkeye hayırlı hizmetler verilebileceğini kanıtladı. Saygınlığına hiç gölge düşürmedi. Zaman içinde siyasetin içine sürüklendiği çukura düşmedi. Bilge bir insanın örnek yapısını sergiledi ve bu yolda yüürümeye devam ediyor.

Bugüne kadar “Bu Toprağın İnsanları”, “Sevda Kuşatması”, “Bir Sevgidir Yaşamak” ve “Anılardaki Yıllar” isimli dört şiir kitabı, “Siyasetin Yollarında”, “Ülkem ve Anılarım”, “Nal İzleri” ve “Yaşadıkça” isimli dört “Deneme” kitabı yayınlanmıştır. Üste düzeyde sayıları yüzleri aşan çok sayıda konferanslar vererek; halkımızın “Aydınlanma Hareketi” ne büyük katkılarda bulunmuştur. Yazdıklarında ve konuştuklarında doğru ve gerçeklerden asla uzaklaşmamıştır.

Aile hayatına, kadınlara, çocuklara büyük önem vermiş, özellikle gençlerin ve çocukların cumhuriyetimizin çağdaş eğitim kuralları içinde yetiştirilmeleri için büyük çaba göstermiştir. Bu amaçla “Anadolu Liseleri” ni açmıştır. İlk Milli Eğitim Bakanlarından Mustafa Necati Bey’in ilkelerini takip eden bir eğitim sistemini benimsemiş ve bu yolda hizmetlerde bulunmuştur.

Atatürk’ün “Yeri doldurulamayacak bir deha. Özgürlük ve bağımsızlık aşkıyla yanıp tutuşan bir Türk sevdalısı, bir yüce ruh, yeni bir devlet ve yeni bir milletin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk” tanımlaması yapmaktadır. Büyük bir Atatürk hayranıdır ve bunu her fırsatta büyük bir gururla açıklar.

Cumhuriyet için “Cumhuriyet bir fazilet hareketidir. Özgür düşünce, özgür fikir ve gönülden yaşanılır bir dünya, bir uygarlık iklimiidir. Hukukun üstünlüğünde güven içinde yaşamaktır. Dahasi; adil düşüncelerin iktidarı ile aklın ve ilmin berraklığında, taassuubun her çeşidinin yok edilmesi” inancına sahiptir.

Atatürk’ün; “Milletin doğuşu olan kurtuluşun ardından; devlet siyesetinin bir şahsın aklından değil, halkın vicdanından çıkması gereklidir. TBMM bu ilke ile kurulmuş, egemenliğin kayıtsız-şartsız milletle olduğu bütün dünyaya duyurulmuştur” görüşünden hiçbir zaman ayrılmamış ve bu ilkeleri savunmuştur.

Sayın Ali Naili Erdem, “Günümüzde Cumhuriyet tehlikededir. Milli Bayramlarımız yasaklanmıştır. Cumhuriyete çok yönlü tehdit yönelmiştir. Cumhuriyet sadece bir rejimin adı değildir. Geriye ve gericiliğe, zulme ve baskıya karşı çıkmanın adıdır. Laiklik bu anlayışın içinde yariini almıştır. Farklı inançların aynı topraklar üzerinde yanyana yaşamasını temin eden Laiklik, Batının bir kopyası olmayıp bizim yaşamımızın ürünüdür.” ilke ve görüşlerini korumakta ve savunmaktadır.

Ali Naili Erdem’e göre; “Politika çok kereinsanı şaşırtacak kadar çetrefilli olup bir anlamda da esrar küpüdür. Bazen Himalaya Dağları kadar yüksek, bazen ge Ganj Nehri gibi yerlerde sürünür. Bünyesinde değişik karekterli kişiler yer alırlar. İdealistlerin yanında goygoycuları görebilirsiniz. Vatanseverler ve eyyamcılar aynı sıraları paylaşırlar. Aydınlığın mücahitleri kadar karanlığın yobazları vardır. Aklın, inancın önünde olmasına tahammül edilmemesi halinde Aziz Nesin’in söylediği vasat insanlar idareyi ellerine alır ve politika çıkmaza girer”

Buraya kadar yazılanlarla Sayın Ali Naili Erdem büyüğümün kimlik ve kişiliğinin çok net bir şekilde ortaya konduğunu ve belirlendiğini sanıyorum. Buradaki alıntılar “yaşadıkça” isimli en son yazdığı kitabından paylaşılmıştır. Bu küçük hacimli kitap bence binlerce sayfalık, sözüm ona tarihçi geçinen bazılarının; siyasi, ticari ve cumhuriyet karşıtı düşünce ve amaçlarla yazdıkları kitaplardan yüzlerce defa değerlidir. Çünkü bu kitap tamamen doğru ve gerçeklerle yazılmış bir kitaptır. Her sayfası, Türklük, Atatürk, Cumhuriyet, Vatan sevgisi ve İnsani değerlerinin yeni bir yanını ortaya koyuyor. Haddim olmayarak değerli büyüğümü kutluyorum ve bu kitabı her Türk okumalı diyorum. En içten saygılarımla…

4 Aralık 2021 / Antalya