0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
713
Okunma
Çingeneye beylik vermişler,önce babasını öldürmüş.Ülkenin akıl daneleri hoşlanmış: "Babayı öldürdüğüne göre aile çıkarları için çalışmayacak..." Çingenenin ardından gitmişler. Çingene bir ara kıçını açıp göstermiş. Akıl daneleri coşmuş. "Tabuları yıkıyor,geniş ufuklu adam..." Çingene yasa,kural tanımazmış. Akıl daneler onun bu takmazlığına hayran olmuşlar: "Ne bahtsız adam. Ne özgür,ne zeki..." Ama beylikte münafıklarda eksik değilmiş: "Ula bu çingene bizi aldatıyor. Geniş ufukluluğundan değil,hiç bir kültürü,dini,milliyeti,düşüncesi ülküsü,yasası,kuralı olmadığından kıçını falan gösteriyor. Tek bildiği çıkarı. Sarayları hazineleri,köçekleri,yadellerde malı mülkü... Dünyayı
versen doymuyor" demişler.
Gizli gizli diyorlarmış ki’’Bu çingenenin mavi boncuk filan dağıtacağı yok. Yıllardır boncuk vereceğim, cıncık vereceğim ’’ diye bizi aldatmadı mı? Şimdi boncukçu kesilen bu çingene kimde boncuk varsa onu zincire vurdurmadı mı? Bu çingene, kendisini güçlendirecek bir numara olduğunu hissettiğinden şimdi boncukçu görünüyor.Güçlendiğinde ne boncuk dinler, ne cıncık. Hepsini kırar atar.Kılıfını da bulur. Her ipte oynar. Mavi boncuğu böyle bir çingenenin iki dudağı arasına bırakamayız.Bu çingene ’’ileri gidiyoruz’’dedi, en geride kalmadık mı? Bu çingene’’Sizi Cennete götüreceğim dese bilin ki yolunuz Cehennem’e çevrilmiştir. Bizi kaç yüz bin kere aldattı. Bir kerecik doğru konuştuğunu duyan var mı? Boncuktan önce bizim asıl meselemiz şu çingenenin dalga dalga yaydığı ahlak çürümesinden kurtulmaktır. Gerisini kültürel bağı olan halkımız ve evlatlarımızla nasıl olsa çözeriz.
Sonunda çingene, sahtesini bulup buluşturarak mavi boncuk dağıtmış.’’Bütün dünyaya artık mavi boncuğu ben dağıtıyorum. Herkes benden alıyor. Bana boncuk ödülü vermek istiyorlar.’’demiş. Hemen ardından ’’gık’’ diyenin boğazına sarılmış. Boncukları söküp almış.
Çevre beyler memnun olmamışlar. ’’Çingene, o kadar ileri gitme’’filan demişler Çingene bir mavi boncuk daha takıp işi geçiştirmek istemiş. Bir beyliği işgal etmiş. Beyler toplanıp onu yenmişler. Bir numarayla durumu kurtarmayı planlamış. ’’Demokrasi ve özgürlük getireceğim’’ demiş.
Ortaya bir ip gerdirmiş. Üstüne çıkmış. Bir iki cambazlıktan sonra ciddi ciddi ’’Yarın fevkalade önemli bir numaram var. İpte kurban keseceğim’’ demiş. Yardakçılar, özgürlük kurban ilişkisini anlamayan münafıklara çok kızmışlar. Ertesi gün meydan hınca hınç dolmuş. Çingene ipe çıkmış bir kaç numara ve yine ’’Yarın bütün ahali gelsin. İpte kurbanlar keseceğim’’ demiş. Akıldaneler:’’Adam, ipte kurban keseceğim’’dedi daha ötesi var mı?’’ diye bütün ahaliyi toplamışlar...
Nice bir gün sonra ’’Yarın ipte kurban...der demez münafığın biri ’’Senin kurban keseceğin yok. bizi aldatıyorsun’’diye bağırıvermiş. Çingenenin adamları münafığı döverek götürürken, bir münafık daha bağırmış...Biri daha...Halk ,köçeklerden fazlaymış. Hep birlikte bağırmaya başlayınca Çingene dondurup durdurmak için birden kıçını açıvermiş. Çingenenin hilekarlığına şerbetli halk, kıça mıça aldırmamış. Eli ayağı titremeye başlamış. O korkuyla ipten yuvarlanmış. Ölümü, beyin parçalanmasından mı, linçten mi belli olmamış, yaşarken ona çok alkış tutan yardakçı yanına gelmiş kanlı suratına tiksinerek bakmış, tükürmüş ’pis Çingene’’demiş.