- 442 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
PRANGALI BEYİNLER
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan bellldir
Gözleri bağlanmış kurbanlık durumuna gelmeyi kendin seçersin...
Seclp seçmemek elindeyken hafız ninnisi eşliğinde uyumayı seçersen bir gün bitersin..
Ninniye iyice kapılıp ensene konan sineği kovamazsın...Farkında değilsin.
Sinek kanını önce küçük ısırıklarla emmeye başlar.
Bu sinek beni sevdi /yanağımı okşuyor gibi yarı ayık yarı uyanık bir halde kanını
.emdiğini farkına bile varmazsın...
Sinek değişir böcek olur akrep olur alıştığın zehirin arttığını farketmezsin.
Uyuyorsun.
İstesen de uyanamıyorsun ya da uyanmak istemiyorsun.
Rehavet içindesin...
Sinek, böcek, böcek canavar olmuş farkında değilsin hala...
Kanın kalmamış...
Zehirlenmişsin...
Ayağa kalkacak dermanın kalmamış
Ha öldüm ha ölecem derken "keşke beni ısıran sadece sinek olsaydı" diye avunursun.
Hala aptalsın
Hala beynin çalışmıyor.
Artık canavarın kollarındasın..’
Keşke insanlara düşünen beyin yüklenebilse.
Egosuz, tavizsiz, sevgi ,dolu, takıntısız, özgür düşünenmek senin elinde/ beynindeki lop" da...
Prangalı beyinler esirdir, bozuk plak gibi döner durur.
Zincirlenmiştir.
Kilitlenmiştir,
Çalışamaz durumdaysa çok rahat kiraya verir kendini.
Kendi gücünle başardığını sanır.
Oysa kendi kendini bitirmiştir.
Belki bir uyanır.
Silkinir...
Hayata farklı bakmak ister...
"İş işten geçmiştir" artık...
Siyasette böyle birşey işte...
Düşünürsen sen kazanırsın, seçtiğin değil...
Gülce Şeren
1 Aralık 2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.