- 775 Okunma
- 4 Yorum
- 7 Beğeni
*** NİLGÜN 15 ***
*****************************
O gün yine içim sıkılmış her zamankinden değişik olmayan monoton yürüyüşlerden biri için evden çıkmıştım.
Burada - Main - denilen nehrin yanına bir anda varmıştım sanki . Nehrin kenarında durup gözlerimi suyun derinliklerine daldırıyordum, orada istiyordum ki ; ruhumda beni rahatsız eden düşünceleri atmak, kafamı dinlendirmek istiyordum. Bu nehir bazen berrak ve duru bir akışla uzar gider bazen ise suyu karanlıklara gömülürdü...
Şimdi anlıyordum ki, bu bendeki psikolojik duruma göre değişiyordu.
Etrafa bir göz atınca sessizlik içinde yalnız tabiatın bestesini dinliyordum... bu saatlerde çoğu kimseler iş yerlerindeydi. Kuşların cıvıltıları ve uzaklarda küçük köpekçiklerin havlamasından ve bir de tepeden geçen uçakların homurtusundan başka ses yoktu.
Ben gözlerimi suların karanlık derinliklerine öyle daldırmıştım ki , sanki oralarda bir ses bir hareket arıyor gibi bakıyorken sular bir girdap olup beni karanlıklarına çekiyormuş gibi geldi...
İçim ürpermişti. Ellerimi bir buz sarmıştı sanki bir an üşümeye başladım. Bu korku sarması neydi ? buradan uzaklaşarak şehrin merkezine doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Kendimi insanların yoğun bulunduğu alış veriş merkezlerinin bulunduğu caddeye attım.
İşte ısınmıştım. Karştat denilen büyük bir alış veriş merkezine girdim. Buradaki ilk girişteki kozmetikte çalışan bir arkadaşa uğradım. Onunla biraz oturup sonra yukarı katlarda benim en çok sevdiğim ilgimi çeken resimler reyonuna çıktım. Bazen burada o kadar çok takılıyordum ki zamanın nasıl geçtiğini unutuyordum.
O güzel resimler öyle canlı duruyorlardı ki buralarda bir an kayboluyordum.
Şimdi boyayamıyordum. Tekrar resim yapmak için bana huzurlu yer ve zaman lazımdı...Türkiye’de boş zamanım çoktu ve çalışıyordum istediğim zaman resimler yapıyordum. Tüm mazemeler ise orada kalmıştı.
Burada yeniden almam gerekiyordu.
İşte bu düşünceler içinde alt katlara indim, arkadaşıma veda edip yine evin yolunu tuttum... aynı yollardan eve döndüm.
Penceremdeyim işte karşımdaki akan nehre, tren yoluna , nehrin karşısındaki bahçe içinde kaybolmuş evlere dalarken, akşam yavaş yavaş bu güzel görüntüleri sarıyordu ...
Yine gurbet akşamlarından biri daha geçiyor, biraz önce ocağa koyduğum çaydanlıktaki su fokurduyor, üzerindeki çay demlenirken mutfağa bu çok sevdiğim çayın kokusu yayılıyordu.
Çayımı yudumlarken ; ben yine penceremde karanlıklar içindeki ışıkları, uzaklarda yanıp sönen bilinmedik renkleri seyrederken ; içimdeki ayrılığın hüznü ile çarpışıyordu düşüncelerim...
Aygün Deniz 22.11.2021
GURBETTEN NOTLAR ...
YORUMLAR
Aygün Deniz
Sevgilerimle...
Aygün Deniz
Aygün Deniz
Okuyan gözlere sağlık...
Sevgilerimle her zaman ***