- 657 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Batıyoruz!
Şiir arşivimi karıştırırken, iki bin on sekiz genel seçimleri öncesi
yazdığım bir şiire rastladım. Şiiri okuyunca içimden geçenleri yazıya dökme
isteği uyandı. Ve başladım aklımda kalanıyla dünü ve bu günü mukayese etmeye…
O dönemlerde birebir yaşadığım olaylar halen hatırımda.
Bir gün elektrik süpürgesini alıp aracımın içini temizlemek için aşağıya indim. Kadriye abla
apartman komşumuz. Ağzı çok güzel laf yapar. O gün etrafına toplanmış kadınlarla binamıza
ait kamelya da oturuyorlar. Kulak kesildim neler konuşuyorlar diye! Kadriye abla siyaseti bırakıyor
ekonomiye geçiyor, öyle güzel öylesine aydınlık anlatıyor ki ülkenin halini. Biraz dinleyince
dayanamayıp yanlarına yaklaştım,
“Kadriye abla sizin televizyon tek kanaldan mı ibaret” dedim ve işimin başına döndüm.
Yine aynı dönmedi. Bir gün bizim apartman görevlisiyle karşılaştık kapı önünde, çocuklarının
ellerinde birer siyasi parti bayrağı,
“Hayrıdır kardeş dedim” "İlçeye siyasiler gelecekmiş onları karşılamaya gidiyoruz abi dedi"…
Dedim; kardeş, “daha dün babamlar olmasa zor geçiniriz biz abi diyen sen değimliydin!
Abi;”ben ne yapıyorsam çocuklarımın geleceği için yapıyorum" sözünü duyunca Hiç ses etmedim
onlar yoluna ben yolum devam ettik..
01.01.2021 tarihi itibarıyla bizdeki işinden ayrıldı görevli kardeşim.
O günlerde bizim mahalle marketinde(bakkalsınız diyorum kızıyorlar)
Şahit olduğum bir olay. Ufak tefek alışveriş için oradaydım. Marketçi arkadaş yoktu o esnada.
Marketçinin eşi ile Otuz beş kırk yaşlarında bir hanımefendi veresiye defterindeki hesap üzerine
bir işlem içerisindeydiler. O hanımefendi hesabı kapatıp ağzının dolusu hayır dualarla birilerini yad etti.
Yardım kuruluşlarının isimlerinden bahsetti, haline şükredip çıktı…
Bu olanlar herkese ya da birilerine olağan gelebilir ama benim içime
ok gibi oturdu. O sebeple o tarihte kaleme aldığım mısralar aşağıdadır…
Batıyoruz
Uçurum bu yolun sonu
Dur dedikçe batıyoruz
Hikâye biz, biziz konu
Gör dedikçe batıyoruz
Boşa geçti geçen sene
Yanlış oldu tekrar dene
Bu elbise bu bedene
Dar dedikçe batıyoruz
Bu hallerin koy adını
Çek hançeri vur kadını
Dört parmağın maksadını
Sor dedikçe batıyoruz
Ve o günden bu tarafa su gibi akıp geçti zaman. İki ay önce bizim
Apartman görevlisi kardeşle karşılaştım. İşsizmiş!
“Çocukların geleceği dedim” Acı acı gözlerime baktı ve sessizce
Çekip gitti.
Yaklaşık bir ay önceydi, tesadüf bu ya; markette karşılaştığım o hanımefendiye tekrar rastladım.
Market sahibi birkaç güne kadar ödeme yapmazlarsa, alışveriş yapamayacaklarından ve yasal
işlemlerden bahsediyordu…
Malum aylardan kasım gündüz idare etse de geceleri çok soğuk oluyor bizim buralar.
Gece saat 01:30 sularında eve dönüyorum. Dış kapıyı açtım asansöre doğru yürürken
Kadriye ablaların kapısı açıldı. Baktım, sırtında bir battaniye, dışarıya çöp bırakıyor Kadriye abla.
“iyi geceler abla, hayırdır? Sırtındaki battaniyeye bakılırsa kombiniz arızalı sanırım? Dedim “
İyi geceler ablam kombi sağlam da bizim adamın Maaş kartı arızalı” dedi. “Abla siz en iyisi mi
televizyon kanalını değiştirin” dedim, açılan asansör kapısına doğru yöneldim. Tabi arkamdan
Kadriye ablanın iltifatlarına mazhar olarak!!
Vah bize ki vah, vah ki ülkenin bu hale geleceğini bile bile susmuşluğumuza.
YORUMLAR
Ahmet ÖRNEK
bişey yapmalı... yapılacak şey de aşikar...
deli kısrağın uygunsuz binicisini sırtından attığı gibi
ülkem insanı da üzerindeki karanlığın esvabını
çıkarıp atmalı ki. bizden sonraki nesiller için
azıcık unudumuz olmalı...
sonsuz saygımla hüzünlü kardeşim