SEVDA ADASI
SEVDA ADASI
Liman da karşılaştım liseden sınıf arkadaşım Latif’i, tatil için gittiğim güzide tatil beldesinde. O da tatile gelmiş, liseden sevgilisi olan Aysu ile birlikte.
Liman yolunda konuşarak Zubeyde hanım parkına doğru ilerlerken hem konusuyoruz hem de sahilde yürümenin keyfine çıkarıyorduk.
Sabahın serinliği,denizin dalgalarıyla kayalara yaladıgi , dövdüğü hışırtılı sesleri ayrı bir güzellikti... sıralanmış olta balıkçıları kısık sesle radyodan çıkan melodi ,kendi aralarında yaptıkları sohbetle ne kadar zevk aldıkları hallerinden belli akşama rakı sofrasına balık hayelleriydi.
---- Latif " Hatirliyor musun?.. biz de boyle balık tutmaya gittik , ekmek,domates,sogan,salatalik,biber ,az bir peynir ve tutacacamiz balıklar da katigimiz olacakti. Hayâl kırıklığı olmuştu bizde" deyince o anılar aklıma geldi...
---- "Balıklar bize gelmedi ama biz balıklara gitmiştik "deyince...
---- Aysu " nasıl yani"
--- Latif" Nasıl olacak balık tutamayınca orada ki balıkcıdan balık alıp yedik"
--- "Yedik ama götürdüğümüz erzaklar olmasa aç kalmıştık "
Zubeyde hanım parkına oturduk. Eski günleri yâd ederken Latif "tekrar eskisi gibi toplanıp piknik havasında bir gün geçirelim" deyince Aysu "ben Feyza’yı,Aysel’i haber veririm onlari da çağırırım gelirler" deyince
---Latif" tamam bizde buradaki arkadaşlara haber verir piknige organize ederim" dedi...
Latif babasinin işine devralmış babasının işine biraz daha büyütmüş , iş adamı edasında işini yürütüyor, ikinci(iş icin kullandığı) telefonu hiç susmuyor , sohbet yarıda kalıyor,Aysu da ben de bu durumdan hoşnut değildik. Bu gün de Latif’in ilcesinin pazarıydı. Telefonun sık aranma sebebi bu yüzdendi.
Bilirim lisede okurken pazarin nasıl kalabalık olduğunu. Çevre köylüler pazar ve diger muhtelif ihtiyaçları gidermek, almak icin ilçeye taşınırlardı.
Latif’le Aysu ile piknik meselesine kavilleştikten sonra müsade isteyip ayrıldım.
Latif’in yazlığı Akbük ’ te benim kaldığım pansiyon Fevzipaşa mahallesinde aramizdaki mesafe onbir kilometreydi.
Bu arada iletişim halindeyiz...
Aysu haber vermiş Feyza ve Aysel’i "tamam pazar günü Akbük’te yiz" deyince , Latif beni arayıp " pazar gün seni; Feyza ile aranı yapacaz bilgin olsun " deyince beklemediğim bu durum karşısında donup kala kala kaldim. Latif’in "alo,alooo ,oğlum kime diyom" sozleriyle irkilerek kendime geldim.
Ben de Didim’de oturan Rahmi’ye aradim pazar günü eşiyle gelecegine soyledi.
Latif Soke’deki en iyi konuştuğumuz arkadaşımız Ismail’e haber vermis. Ondan da okey almış...
Bende de biraz heyecan olmayı başladı. Yerimde duramaz bir haller vardi.
Ben kuaföre gidip traşimı oldum hazırim pikniğe...
Pazar günü her kes gelmiş, bir ben eksiğim. Ben de minibüsle giderken Latif aradı "Saplıada’ya gel biz oradayız"
Güzel yer seçilmiş biraz daha keyif aldım. Saplı ada denizin icinde ada karayla bağlantılı derin olmayan suyun icinden yuruyerek gidilebilen bir yerdi. Minibüsten adanın karşısında indim Latif’e aradım gelecek eksik olan bir seyler varmi diye...
---- Latif " yok bir sen eksiksin " deyince adanın yoluna yaklaşınca kumsalda pantolonun pacalarını sıvazlayıp diz kapağına kadar yukarı çekerek ayakkabılarım elimde, yürümeye başladım adaya...
Zeytin ağacının altına kamp kurmuş bizimkiler.
Herkesle merhabastim. Aysu Feyza’yla tanıştırdı. Feyza’yı liseden tanıyorum ama daha evvel hiç konusmamistim. Aysu ’nun sınif arkadaşıydı. Feyza daha da güzelleşmiş sari saçları ışıl ışıldı güneş vurdukça. Gözlerim o yesil gözlerine mahkum olmaktı.
Rahmi Altınkum’da bir cafe bar da sahne alıyor muzisyen bazen de sokak muzisyenciligi de yapiyordu. Gitarına getirmis Akdeniz Aksamlarina soylemeyi baslayinca bizlerde başladık eslik etmeyi.
Ben;
şarkının sozlerine "Akdeniz akşamları bir başka oluyor,
Hele bir de aylardan temmuz ise, bambaşka,
Sahilde insanlar kol kola, sımsıcak,
Coşmamak elde mi böyle bir akşamda?
İşte ben, böyle bir akşamda aşık oldum,
İşte ben, böyle bir akşamda aşık oldum,
Aşık oldum"
Feyza’ nın gözlerinin içine bakarak serenat yapar gibiydim. Ama serenat degil tabi ki de hepimiz söylüyor eşlik ediyorduk. Feyza arada gozlerini kacirsa da tekrar bakıştığımızda
Gozler kilitleniyordu bir müddet. Aşk kıvılcımı mıydı baslayan?..
Keyif almayı başladım, aksam olmasın der gibiydi duygularım. Farklı atıyordu kalbim ritmi bile değişmiş yüzümden belli oluyordu aska giden yola adim attığım.
---Latif beni seslenerek "kanka marketten soğuk bir şeyler getir de içimize serinletelim ne dersin " deyince tamam deyip markete doğru yöneldigimde Aysu’nun sesini duydum.
---"Feyza sende eşlik et birlikte gidin ne istiyorsan sende onu alır gelirsin" deyince durakladım ve gayri ihtiyari arkama baktım (ne olur gel birlikte gidelim arzusu oluştu) Feyza başını sallayıp tamam dedi.
Birlikte denizin icinden yürürken taşların uzerleri yosunlu oldugundan ayaklar kayıyor,dusecek gibi oldugundan elimi uzattım,elime tuttu pamuk gibi yumuşacık sardi parmaklarımı sıcaklığını hissediyordum. Ilk kez bir bayanı böyle tutmuş sanki üşüyordum yaz güneşi altinda. Kelimeler ağzımdan çıkarken heyecanlı olduğum belli oluyordu.
---Feyza " heyecanlanmana gerek yok, biz bizeyiz konuşuyoruz,ben; yokmuş gibi davran"
---Elime tutmuş pamuk gibi
Hafif kuş tüyü misali
Üşüyen yüreğimi
Sıcaklığını hissettigim
Kalbim fütursuzca carperken
Nasil yok sayarım
Güneş oldun sanki bedenime" diye sozler dökülüverdi titrek titrek ağzimdan.
Sanki Feyza’nın da hosuna gitti yüzünde tebessüm oluşturdu söylediğim sözler.
Marketten alacaklarımıza aldık tam kapıdan çıkarken
-- Feyza "biliyor musun bunu çok severim"
dediği de çubuklu horoz sekerdi.
---"Az bi bekle "
hemen horoz şekeri aldim kasaya ödedikten sonra Feyza’ya vererek cocuklar gibi mutlu görünüyordu.
Yine denizden adaya giderken el ele yuruyerek elimde market poseti bir elimde pamuk gibi Feyza’nın eli ayakkabilar da poşet tuttuğum elde, yurumem ve onlari tasimam zordu ama yanimda heyecan veren olunca degiyordu tüm eziyetler.
Biraz daha yakınlık hissetmeyi baslamistim.
Şarkılar, türküler soyleniyor adaya gelen diğer ziyaretciler de durup izliyor ,eşlik ediyorlardi bizlere...
Latif eşiyle birlikte mangalı yaktılar. Ismail ile eşi Hatice’de onlara yardim ediyorlardi.
Bi ara Feyza’yı yaklaşıp
---"Adayı bir tur atalım görmemişsindir "
---Feyza" mangal hazir oluncaya kadar turlayalim"
Adanin yan tarafında çökertme balik avciligi olan yere geldigimizde oturup biraz orda sohbet ettikten sonra Feyza dan telefon ve sosyal medyadan takip etmek icin numarasini istedim. Numaralara ve sosyal medya hesablarimizi bir birimize ekleyip kaydettikten sonra adanin etrafindaki turu tamamlayip piknik yerimize döndük. Artık icimde olan boşluk dolacak gibiydi. Kalbim ilk kez baskasi için atacak gibiydi.
Izgaralar olmus sofra kurulmuş Feyza karşımda. Afiyetle karnımızı doyurduktan sonra toparlanıp , cop olan atiklarimizi da toplayip bir birimizden ayrilma vakti yaklaşmıştı ki ...
---Latif "adadan gün batımı izlenilmeden gidilirse bu ada size küser , bir daha size kabul etmez" deyince gün batimini izlemek için oturduk. Aysun isaretle bana gel buraya diyerek Feyza’nın yanına oturmamı ,birlikte gun batımı izlememi sağladı.
Feyza ile konuşurken elimi omuzuna atıp göğsüme doğru hafifce cekerek yaslanmasına sağladım.
Bir elim omuzunda
Diğer elim elinde
Saçlarının kokusu burnumda
Cekiyorum içime hasretle
Ayrilik vakti gelince
Ada sevda adamız
Aşk adamız olunca
Vedalastik ayrildik bir birimizden savrulduk her bir yere her kes tuttu yoluna ...
Feyza ile bir yola çıktık günün muhtelif saatlerinde gerek konuşarak, gerek yazışarak guzel bir birliktelik, güzel mavi mavi hayâllerimiz var Sevda adamız gibi... Sapli ada bizim piknikle gelen sevda adamız oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.