- 367 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Kalbi Dokunuslar
Bir bebeğin ana rahminde henüz iki aylıkken ilk öğrendiği duygudur
"dokunmak."
Öyle ki elinize aldığınız bir kuş tüyünü hamile olan annenin karnına dokundurup hafifçe gezdirseniz bile o dokunmanın verdiği mucizevi his ile o minnak fasulye hoplayarak zıplayarak,tekme atarak tepki veriyor işte!
İşte dokunmak Rabbin bize verdiği
en özel en mucizevi duygulsrdan biri tabi ki bu duygunun kıymetini
bilene..!
Oysa küçük bir çocukken herşeye ne kadar çok dokunurduk.Çünkü; o zamanlar parmak uçlarımızdan kesfederdik hayatı çiçeklere hayvanlara eşyalara nesnelere ve sevdiklerimize bol bol dokunarak...
İnsan yaş aldıkça maalesef ki bu dokunmaları, dokunusları unutur oldu.
Şimdilerde ise dokunmalar çoğunlukla haz odaklı olurken maalesef ki kalbi dokunuşları unutur olduk.
Oysa etrafımızda dokunabileceğimiz binbir türlü çiçekler, ağaçlar canlılar ve nesneler var iken soylesenize simdilerde kaçımız bu farkındalıkla dokunuyor hissediyor ve dokunurken de mutluluk duyuyor bunu bir düşünmek lazım.
Tabi dokunmak sadece bir tensel
eylem değil.
En önemlisi manevi olarak da
dokunmalı insan
birilerinin hayatına,
birilerinin ihtiyaçlarına,
Ve
birilerinin yaralarına...
Banane demeden, ben tek başına ne yapabilirim demeden
"Dünya iyi insanların cehennemi" demeden dokunmak lazım nice hayatlara ve nice yüreklere...
Yıllar öncesinde okumaktan sıkılan ve okulu bırakma kararı alan bir genç kız vardı annesi ne yaparsa ne ederse etsin okulu bırakma kararından vazgeçirmek için onu ikna edememişti.
Bir gün bir şeyler almak için dükkanıma ugradıklarında kızın okulu bırakma kararından habersiz "okulun nasil gidiyor?"diye sormuş aldığım cevap üzerine üzülmüş ve bu genç kız ile küçük bir konuşma yapmıstım.
Konuşmamızın bir çok detayını unutmuş olsam da;
Bu konuşmadan ona sorduğum bir soru aklımda kalmıştı.
__Peki söylesene sevdiğin ve olmak istediğin konfeksiyon da çalışmaktan başka hiç bir şey yok mubu hayatta?
__Abla ben çocukları çok seviyorum.
__ Öyle mi biliyor musun ben beş yıl anaokulu öğretmenliği yaptım.Biraz çılgın ve eğlenceli bir ogretmendim.Öyle ki diger sınıfların ogrencileri tuvalet bahanesiyle sınıfıma gelir bana sarılıp giderlerdi..
Bu çok eğlenceli bir o kadar da manevi doyumun yüksek olduğu koşulsuz bir sevgiyle kucaklandığını hissederek sevildigin bir meslek;
O genç kıza;
__Madem ki çocukları çok seviyorsun niye anaokulu öğretmeni yada pedagog olmuyor sun?
Yoksa şimdi seçmek üzere olduğun konfeksiyon da çalışmak ve bu doğrultuda annenin kaderini mi yaşamak istiyorsun?
Bence sen daha iyisini yapabilirsin ve onları gururlandırabilirsin ben sana inanıyorum demiştim..
Sonra o kız konuşmamdan etkilenerek benimde okuduğum okul olan "Bakırköy Kız meslek Lisesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi" bölümüne yazılmış okumaya devam etmisti.
Yıllar sonra o genç kız dukkanıma yanında
iki çocukla geldi.
__Abla hatırladın mı beni?
Biraz zor olsada hatırlatmıştım nereden baksan bir ön yıl geçmiş degismisti.
__Ne çabuk büyüdün sen zaman ne çabuk geçiyor.
__Öyle ablam bunlarda benim çocuklar, sözünü tuttum abla okudum anaokulu öğretmeni oldum hatta şimdi buralarda bir anaokulu açacağım bir yer bakıyorum dedi.
__Aferin sana ben zaten sana o gün inanmıştım.Gurur duyuyorum seninle kendi kaderini kendi ellerinle degistirdin.
Daha güzel bir yol seçerek...
__Abla İyiki karşıma çıktın
O gün annem ile sana geldiğimde okulu bırakmıştım.Ve senin o gün bana verdiğin nasihat benim kaderimi degistirme sebebim oldu.Kimbilir belkide bende annemin kaderini yasayacaktım kendi kaderimi değistiremeden ezilen biri olarak...
Sana bir teşekkür borcum var tesekkurler ablam...
Sonra birbirimize sarılıp biraz daha hasbihal ettikten sonra bize merakla bakan çocuklarına döndü.
__Biliyor musunuz burası benim çocukluğumun dükkanı ve bu da benim manevi ablam deyip çocuklarına ellerimi öptürdü.
Gururlanmış gözlerim dolu dolu olmuştu.
O an içimden şükürler ederek teşekkür ettim Rabbime birisinin hayatına dokunarak onun güzelleşmesine vesile olabildim diye ..
İşte böyle bazen sizin için küçük birileri için büyük bir dokunuştur gönülden sevgiyle verdikleriniz. Ve bir gün misliyle böyle bir mutluluk hediyesi olup konar avuçlarınıza...
Ben bu küçük dükkanım da bir çok insanlarının hayatına elimden geldiğince dokunmaya çalıştım.
Ve hâlâ da uzanabildiğimce dokunmaya devam ediyorum..
Size bir sır vereyim mi işte benim dükkanımın bereket sırrı da bu "dokunuşları"
Bazen böylesi berekettir bir dokunuş!
Ve şimdi ise siz bu bu yazımı
okurken yine dokunuyorum dokunmanın bir başka çeşidi kalemim ile yüreklerinize ...
Yani siz siz olun sevdiklerinize, ihtiyacı olanlara, hayata hayatın içindekilere dokunmanın her çeşidiyle sevgiyle dokunun ister nesnel ister yürekten her ikiside size sevgi dolu çocuk kalbinize ama az ama çok bir mutluluk verecektir.
İnsan sevgiyle dokunarak bir çok şeye bir ışık olur.
" Kalbiyle konuşup, kalbiyle dokunanlar" sayesinde bir kibrit tanesi bile nice karanlıkları aydınlatmaya yeter.
Yetmez mi ne dersiniz ?
Nevin Aktekin Gülfırat
YORUMLAR
Nevin Aktekin Gülfırat
Rabbim hepimizi oylelerinden kılsın..
Çok teşekkürler sevgilerimle mutlu bir gün diliyorum 🙏☕