Bir Yunan mitolojik efsanesidir Pandoranın Kutusu meselesi. Pandoranın bir sihirli kutusu vardır ve içerisinde kötülükler barındırdığı düşünülür. İnsanları cezalandırmak amaçlı Zeus’un kutuya yerleştirdiği kötülükleri Pandora merakından açmakta ve bu kutudan tüm dünyaya “Hastalık, acı, keder, kıskançlık, sefalet, kibir, felaket, açlık ve ölüm.” saçılmaktadır. Ancak kutuda Zeus dışında diğer tanrıların koyduğu umut vardır. İşte o umut tüm kötülüklerin defedilmesine yöneliktir. Başınızda bir müsibet veya geleceğe matuf bir beklenti varsa mutlaka onun geçeğine yönelik bir umut da vardır içinizde. İşte burdan hareketle umudu işlemeye onu konu etmeye çalışalım bu yazıda.
……………………

Umut iyidir ancak beklenen gerçekleşirse. İnsanlar umutla yaşarlar, geleceğe umutla bakarlar. Hayaller kurarlar. Geleceği kucaklamak, mutlu olmak için. Bugün gerçeğin kendisidir, gelecekse hayellerin. Umut ve hayal sizi geleceğe bağlar. Hayatın açmazları içerisinde sizi ayakta tutar. Yaşam enerjisi verir. Zorlukların aşılacağını, gelecekte mutluluktan uçulacağını düşündürür.
…………………….

Eğer hayal ham hayal değilse elbet. Boşa avuntu değilse. Düş olmaktan başka bir şeyse. Gerçekleşebilecek bir meseleyse. Yakalanabilecek, tutulabilecek bir nesneyse. Dokunulacak somut bir olguysa.
…………………….

Pandora’nın kutusu açıldığında ne çıkar bilinmez. Şansımıza ne gelirse. Kötülüklerden hangisi karşımıza çıkarsa, ya bizi kuşatır ve esir alırsa. Bilinmez bunlar. Bugünden görülmez. O nedenle kutuyu sıkı sıkıya kapatalım ağzını açmayalım. Arkasından umut çıkar diye beklemeyelim. Gerçekçi olalım. Gerçeği görelim ve gerçekçi düşünelim. Bilinenler üzerinden gidelim. Boş hayallerle avunmayalım.



Kemal SEYFİ
18.11.2021