- 245 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RÖNTGEN VE CÜZDAN TESTİ SONUÇLARI POSİTİF ÇIKTI EVLENMELERİNDE SORUN YOKTUR
Şarkıcı Yıldız Tilbe: "Kadınların kendi düşüncesiyle seçtiği erkek genelde doğru olmuyor. Görücü usulü evlenmek en güzeli."
Bakmak ve görmek.
Bir insana bakınca onun fikir dünyasını görebilir misiniz?
Bir başkası sizin için, başka bir insana baksa ne görür ne görebilir?
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Eğer onları doğru yola çağırırsanız işitmezler. Onları sana bakar görürsün, oysa görmezler bile.” (A’râf Suresi 198. Ayet)
Büyüklerimiz uygun gördü, evlendik!
Büyük mü?
Yaş ilerleyince mi görürsün hakikati yoksa Kur’an’daki İslâm’a iman edip aklın artınca mı?
Hakikati kim görür, ruh mu yoksa hücrelerden müteşekkil göz mü?
Kim görür?
Büyük, dedikleri adamlar mı?
Kendisinden daha uzun süredir oksijen alıp vermeyi erdem telakki eden, dünyaya aval aval bakan, Kur’an’daki İslâm hakkında hiçbir şey bilmeyen, genel kültürü sıfır, âdet ve göreneklerini din kabul edip iman eden, gelenekçi toplumun çizdiği sınırları aşmamayı ahlak zanneden, yetmiş yıl boyunca aynı partiye oy veren, bir ömür aynı şeylere inanan, bir ömür yüz elli kelimeyle konuşan ve yaş ile aklın doğru orantılı seyrettiğine inanan cahiller ordusunun fertleri. Haftada bir (o da en iyi ihtimalle) banyo yaptığı için kokusundan yanına yaklaşamadığınız dedeler, nineler, babaanneler… Dikkat edin, özellikle müşriklerin ihtiyarları pisliğin vücut bulmuş hâlidir. Kokarlar. Pistirler. “Ey iman edenler, müşrikler ancak bir pisliktirler.” (Tevbe Suresi 28. Ayet) Mümin, şirke iman etmiş pis bedenlerden sağlıklı ve tutarlı, vahye mutabık fikirlerin çıkmayacağını bilir. Cehaletin kuşatmasını bir ömür boyu yaramamış ezberci müşrik zihninin hak fikir üretemeyeceği de Kur’an’a iman edenlerce aşikârdır.
“’Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.’” (Meryem Suresi 43. Ayet)
Sizin için resul ve nebi seçim yapıyorsa ne âlâ. Şeksiz şüphesiz iman edilir. Yok, yaşı büyük olduğu için, doğru ve isabetli karar verme yetkisinin kendisinde olduğuna inanan bir insan varsa karşınızda orada duracaksınız. İnsanı, doğru yola ilim ulaştırır. Hakikate dair ilim de ancak vahiyde saklıdır. Vahiyle hiçbir fikrî irtibatı olmayan yaşlı insanların hiçbir fikrine itibar edilmez. Yaşı ne olursa olsun Kur’an’daki İslâm’a iman edene tâbî olunur.
Erkek evlatları için hamamda kız bakan koca karıların derdi neydi?
Görücü ûsulüymüşmüş!
Şirk fiili emreden ebeveyne itaat etmemek farzdır.
Ankebut Suresi, 8. ayet: “Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik. Eğer onlar, hakkında bilgin olmayan şeyle Bana ortak koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda, onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Artık yaptıklarınızı size haber vereceğim.”
Lokman Suresi, 15. ayet: “Bununla birlikte, onların ikisi hakkında bir bilgin olmayan şeyi Bana şirk koşman için, sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve dünyada onlara iyilikle sahiplen ve Bana ’gönülden-katıksız olarak yönelenin’ yoluna tabi ol. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, böylece Ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.”
Hamamdaki kızın kıçına başına bakan ve her biri cehalet abidesi olan mahalle koca karıları hamamda müstakbel gelinin politik fikirlerini analiz için sohbet meclisi mi kuruyorlardı?
Bu insanların hangi dinin mensubu olduğu ortada değil mi?
Gelenekçiler aile kavramını dillerinden düşürmezler. Fakat ailelerinin temeli, hamam röntgen teknisyeni mahalle koca karılarınca atılmıştır. Yazdıklarım yalan değil. Buz gibi, inkârı mümkün olmayan gerçekler. Hamam modası geçince başka bir yöntem buldular. Erkek tarafı kızı görmeye gideceği zaman, kıdemli çöp çatan olan mahalle karısı kızın dar elbiseler giymesini talep etti. Röntgenin çekileceği mekân değişmişti sadece. Evliliklerinin mantığı ise aynıydı:
Kızın vücut ölçüleri; erkeğin de cüzdan boyutları gelenekçi şirk toplumunun değer ölçüsüdür.
Gelenekçi toplumun çapı işte bu kadardır. Eğer kız güzelse, hamam testinden yüksek puan almışsa, kalça ve göğüs oranları tatminkârsa cüzdanı şişkin bir öküzle çiftleştirilebilirdi. Cüzdanı cılız olan öküz de ancak cılız bir kızı hak ediyordu. Gerisi ise laf ü güzaftır!
Bir de utanmadan toplumsal yozlaşmadan şikâyet ediyorlar.
Toplumun temelini hamamda attınız farkında mısınız?
Hamam sohbetinden başka ne sonuç çıkmasını bekliyordunuz ki?
Neden şikâyet ediyorsunuz?
“Onda ’sükûn bulup durulmanız’ için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.” (Rûm Suresi 21. Ayet)
Rabbani misin?
Bostan tarlasında karpuz bakmıyorsun. Kavun seçmiyorsun. Dava kardeşini arıyorsun. Sükûn bulmak.
Nedir sükûn bulmak?
İnsan nasıl sükûn bulur; şişkin bir cüzdanla mı yoksa kıvrımlı bir kalça ve iri göğüsle mi?
Bir insanı neden seversin?
Bir insanı sevme ölçün ne?
Rabbani!
Ne demektir rabbani / rabbâniyyûn?
Kendini Allah’a, Allah yoluna adayan Kur’an / vahiy Müslümanına Rabbâniyyûn denir ve bu sıfat isim Kur’an’da geçer. Rabbâniyyûnu görücü usulüyle bulamazsın. Rabbâniyyûn bulmak için, Allah’a dua edilir. Dava kardeşini ilk önce Allah’tan istersin. Dava kardeşini; mahallenin kara cahil koca karısı da İslâm’ı namaz kılmak ve oruç tutmak zanneden ve 5 şartı olan dine iman eden müşrikler de bulamaz. Rabbâniyyûnu bulmak için de önce sen kendin Rabbâniyyûn olursun. Kur’an’daki İslâm’a iman eder, gelenekçi din öğretisini, âdet ve örfleri reddeder ve Kur’an’daki İslâm’ı yaşarsın.
Ruh sahibi mümin; fikre bakar. Ruh sahibinin derdi imandır, fikirdir ve icraattır. Mümin için evlilik, dava kardeşliğidir sadece. Allah yoluna kendini adarken bir kardeşin daha olur. Kardeşinle birlikte el ele Allah’a kulluk eder, sadece ve sadece Allah için yaşarsınız. Evlilik; Allah için yaşamayı birlikte dert edinmektir. Bu yüzden hayata, olaylara ve şahıslara hiçbir zaman bir başkasının gözünden bakma. Allah’a sarıl ve kardeşine vahiyden bak! Unut, bakan ama görmeyen ruhsuz müşrik görücülerin dediklerini !
“Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.”(Zâriyât Suresi 56. Ayet)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.