- 642 Okunma
- 5 Yorum
- 4 Beğeni
HAK DİYİNCE
İstisnalar hariç olmak üzere genelde şairler duygusal olup şeref, haysiyet ve onur mücadelesini yüreği yapan güzel ruhlu insanlardır.
Zaten İslam’ın temel felsefesinde var olan bu kavramlar Türklük gurur ve şuuru ile de yoğulunca bu şeref, haysiyet ve onur kavramları ile birlikte diğer milli, İnsani ve dini duygularla birleşince ortaya Allah’ın bir lütfu olarak çıkan şiir yazmak sanatı sanki bir görev gibi kabul edilmektedir.
Bu platformda hiç kimsenin hakkını gasp etmeden ustaların arasında tatlı bir heyecanın olması gönülleri okşamaktadır.
Zaten şair şairse eğer gönlünün de okşanması gerek.
Bu bağlamda hani derler ya sezarın hakkı sezara.
Yoksa hiç bir özelliği olmadan ve platformda ki ustalara saygı duymadan küçük ve ince hesaplarla yorumu saatine göre yapmak ya da yapmamak bir fikre sahip olan insanın ruhu çürümüştür. Ruhu çürümüş olan kişide zaten şair değildir. Eskileri evirir çevirir allar pullarsın olur biter.
Kültür işi zaman işidir. Kültür işi Gönül işidir emek işidir.
Okuyacaksın, anlayacaksın, keyif alacaksın, yorumlayacaksın ve puan vereceksin. Okumadan, anlamadan, kopyala yapıştır sözlerle yorum yapmak ve puan sallamak neyimize. İş yok güç yok. Tetikte bekle tanıdın, tanımadın ekrana her düşene kopyala yapıştır günde 150 kişiye sallarsan yapay bir sonuç alırsın. Burası aşağıdan yukarıya doğru bizleri sözde bir çizgi ile taşıyan bir istatistik ofisi değildir. Yukarı taşınsan ne olur taşınmasan ne olur. İçindeki riya ve kibiri öldüremedikten sonra. Önce insan olmak lazım. Hani bir düşün velevki bir baktın bu şartlarda uğraş didin dur yukarıda anlattığım gibi hiç bilmediğin ve Allah için okuma zahmeti göstermediğin şairlere puanı ve yorumu salla gitsin. Eee az çok dönüş olur zaten. Yani harman döner. Hani dedim ya iş güç olmayınca. Bu çürük mantık insanın ruhunu okşamadığı gibi aksine ruhu tırmalar. Örneğin puanları en az yüzde kırk aşağıda olduğu halde her gün üste konulmaktan zevk alır ve mutlu olur mu insan. Ben bunu hak etmiyorum. Bunda bir yanlışlık var demez mi insan.
İnsan olmak başkasının emeğine saygı duymaktan geçer. İnsan olmak haysiyetli olmaktır, onurlu davranmaktır. Şerefi ekmeğine katık yapmaktır. İnsan olmak dost olmak ve adam gibi adam davranmaktır .
Gönül penceremden ne damladıysa harbice onu yazdım. Kusurumuz varsa affola.
YORUMLAR
O kadar doğru bir tesbitki yazdıklarınız, sizi kutluyorum. Demekli kendi içlerinde birileri sistem kurmuş :)) tabii onca şiiri zaman bulup okuyacaksın, sonra üzerinde düşünüp anlayacaksın ve yorum yazacaksın..zaman kaybı(!) kolaya kaçıyorlar zamandan çalmak için.
Nihayetinde Emeğe saygısı olmayanın insanlığa katkısı olamaz.
Saygılarımla hocam
İnsan, insandır. İnsan şair olduğu için değil, insan olduğu için değerlidir. Bu yüzdendir ki yazdıkları şiirlerin niteliğine göre değil, aksine insan oldukları için tüm insanlara gereken değer verilmelidir. Bazıları daha güzel şiirler kaleme alabilir. Ancak daha kibar olmak, doğru davranışlarla gelecek kuşaklara örnek olmak her zaman ön planda olmalıdır.
Bir şairin başka bir şaire karşı herhangi bir kusur, hata veya saygısızlığı olmamışsa onu engellemesinin hiçbir mantığı bulunmamaktadır. Şair, şiirlerinin okunmasından, duygularının daha çok kişiye ulaşmasından her zaman bahtiyar olmalıdır. Ben bugüne kadar hiç kimseyi engellemedim, bunu aklımdan bile geçirmedim. Ancak hiç beklemediğim anda beklemediğim birkaç kişi tarafından ben de engellendim. Sitede yayınladığım her şiirime beğeni atıp yorum yapan, övgü dolu cümlelerle bu şiirlerimi öven bir şairin hiçbir neden yokken birden beni engellenmesi hangi nedenden ötürü olabilir? Bir gün 5 puan benim önümde olan çok kıymetli bir şair büyüğümün 2. gösterilmesine güya büyük tepki gösterip, ardından günlerce aynı şair kendisinden iki kat fazla yorum ve beğeni almasına rağmen kendisinin 1. gösterilmesinden rahatsız olmamak nasıl izah edilebilir? Sitede 10 yılın üstünde tanışıklığı olduğu, her gün birbirlerinin şiirlerini beğendikleri halde birden bire bir şairin diğer şairi engellemesinin gerekçesi ne olabilir?
Ülkemizde deneysel edebiyat metinleri az da olsa yapılmaktadır. Ancak deneysel şiir örnekleri yok gibidir. Deneysel şiir; matematik, satranç, mantık gibi başka bilimlerden formlar ödünç alarak edebi alanı genişletmek ister. Ben aynı zamanda bir satranç antrenörüyüm ve matematik en sevdiğim bilim dalı. Sözcüklerle satranç taşları ile oynar gibi oynamak, sözcükler üzerinde ince matematik hesaplamaları yapmak ve sonuçlarını görmekten büyük keyif alırım. Deneysel şiir yazmak kadar yapılan çalışmayı paylaşmak da cesaret ister. Alışılmadık özellikte olan bu tür çalışmalar kimse tarafından beğenilmeyecek de olabilir. Aslında ortaya çıkan sonuçları kendimin de beğenip beğenmeyeceğini çoğu zaman öngöremez olduğum halde yine de denemekten kaçınmam. Haiku, senryu, jisei, ringa tarzı şiirler deneysel şiirin en eski örnekleri sayılabilir. Günümüzde pangram, palindrom, anagram, lipogram, alfagram, kartopu, eriyen kartopu, S+7, N+7, alfabeyi kullanma, tutuklu kısaltması, akrostiş ve akla gelmeyen daha birçok teknik deneysel edebiyat biliminin bir parçasıdır. Bu türlerin neredeyse tamamına ilişkin sitede çalışmalarımı paylaştım. Sitede görsel şiir, ekstrem şiir dahi paylaştım. Öyle gün oldu ki siz değerli dostlarım görsel şiirim boş ekran olarak yayınlandığı halde bile mutlak güzel olmuştur diye yorumlar yapıp bana cesaret verdiniz. Yeri geldi aruz şiirler koydum sayfama. Türk edebiyatında unutulmaya yüz tutmuş veya çok nadir kullanılan onlarca şiir türünü tekrar canlandırabilmek için kaleme aldığım şiirleri yine burada paylaştım. Allah hepinizden razı olsun ki hep cesaret verdiniz, bu cesaretiniz yeni çalışma yapmamda hep bana moral verdi.
Benim anlamadığım şu: Birini yasaklayınca siz de onun şiirlerini okuyamazsınız. Edebiyata biraz merakı olan biri dahi şiirin başlığından farklı bir şiir türü olduğunu anlayınca merakından olsa bile şiiri okumak ister. Şimdi yukarıda belirttiğim şiir türlerinin bazılarında ülkemizde yapılan ilk çalışma olma özelliğinde olan şiirlerimi bu sitede paylaşırken, şahsım adına ben olsam o şiiri okuyamasaydım çok üzülürdüm.
Bazı günler 20-30 tane yorumumun etkili yorum seçildiği olabilmektedir. beni engellemek aslında kendi şiirlerini de belki de güzel bir yorumdan eksik bırakmaktır. Ancak bilgisayar yerine şiirleri cep telefonundan okursam kopyala yapıştır yorum yapmaktan başka çare kalmıyor. Zira cep telefonu ile yorum yapmak çok zor geliyor bana.
Değerli Sakinî üstadım bir şair arkadaşımız beni niçin engellemiş olabilir sorusunun cevabını, şiirinize Şükrü Bey üstadımın yaptığı yorumu okuyunca anlamış oldum.
'Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' diyen Yunus Emre pirimizin yaşam anlayışını kendimize ilke edinerek yeni bir başlangıç yaparak şiirin önündeki tüm engellemeleri kaldırmalıyız. Başka bir şairi engellemek yerine kabul etmekte çok zorlandığımız bir yorumu silebiliriz. O yorum yapmıyorsa siz de yapmazsınız olur biter. İstediğiniz şiiri okur istemediğinizi okumayabilirsiniz. Hiçbir şey için geç değil. Engelsiz şiir ilke olmalıdır. Övünçlerimiz de engellediğimiz kişi sayısının azlığında olmalıdır. Sıfır kişiyi engelleyen daha çok övünmelidir.
Bu vesileyle bugüne kadar bilmeden kırdığım biri varsa kendinden özür diliyorum, hakkını helal etsin.
Sakin Karakaş
Çok doğru....
Saygılarımla
Konumuz, sayın hocam.
Konduğumuz dal.
Bir de konumlandığımız.
Aslında hayatın geneli hayatın ta kendisi.
Dün ve bu gün.
İştigal olduğumuz.
Elimi attığım her iş.
Bazı şeyler kolay inşa edilmiyor.
Dostluğa ve sevgiye bir ömür inandım.
Bşaıma gelmeyen kalmadı.
İnanmaya devam edeceğim.
Çünkü kimseye benezemedim benzemeyeceğim da.
Görünürde kaybettim ben.
Ama o kadar çok şey kazandım ki.
Dün de bu gün de.
Aştığım o kadarç ok şey var ki:
Saf olmak gerçekleri de görmek.
Tüm içtenliğimle kendi adıma teşekür ederim kıymetli hocam.
En içten selam ve saygımla.
Doğru tektir.
Savunduğumuz da işta tam olarak buı:
üstelik sadece burada ve yazarken de değil
Sakin Karakaş
Altın sözlerle ne güzel yazıyı tamamlamışsınız.
Teşekkür eder ve saygılar sunarım.
Sağlıcakla
Şiir yazarak başkalarını etkilemek, insanın gidişatına olumlu bir katkı vermek çok cazip gelir ama bunun gerektirdiği zamanı kabul etmek hem çok çok zor ve özel bir dırımdur hem de gerçekten şair olanla olmayanı ayıran bir turnusol kağıdıdır..
Evet, şair işine bakar, başka hiçbir şeyi önemsemiyor gibi görünür; çünkü bu durumun farkındadır ve buna karşı yükselteceği siteminin kendisini bir yeni yetme gibi göstereceğini bilir...
Ne yazık ki... İnsanımızın çocuksu yanı çok belirgindir...Siz de bu belirgin yanı ustaca ifade etmişsiniz, üstat...
Saygılarımla.
Sakin Karakaş
Tespitlerimiz çok doğru.
Aynen katılıyorum.
İlginize teşekkür eder, saygılar sunarım.
Bu konuyu yazı olarak paylaşmanızdan mutluluk duydum sadece yorum olursa herkes okumayabilir yazı olunca daha kalıcı olur.
Zaten bu tür hak etmediği yerde olan şair bu durumu kendisi dile getirmeli belki şiirini pasifleyebilir ya da her gün nasıl olsa liste başıyım diye şiir eklemeyebilir ama egosu tavan yapmış olan kişiler bunu aklına bile getirmez.
On yıllardır arkadaş olduğu şair arkadaşını bile rakip gördüğü için engellemekten çekinmez ve bu yaptığıyla da övünür bile.
Kendisine rakip görmediği şairlere de şiirini beğenmese bile yorum yazıp puan versin diye derhâl yorum yazar o da gerekeni yapmazsa onu da engellemekle tehdit eder en iyisi bu tür kişilere bu fırsatı vermemek için o engel koymadan engellemek ve sonrasında kendi çalıp kendi oynamaya başlar.
Bu tür kişiler sürekli kendini methetmekten çok hoşlanır profili bile kendi reklamıyla doludur bırakayım da ben başkaları takdir etsin demezler sonra da çok alçak gönüllü olduklarını söylerler bu ne yaman çelişki olduğunu da hiç düşünmezler.
Bu çok anlamlı paylaşım için kutluyorum tebrikler üstadım.
Sonsuz selam ve saygılarımla.