5816 NO'LU ATATÜRK'Ü KORUMA KANUNU BİZİZ
Sevgili Paşam;
Sizin huzurunuza ne vakit çıksam elim ayağıma dolaşır, kalemim ne yazacağını bilemez. Büyük bir heyecan ve coşku ile yine sizin karşınızda iken aynı zamanda öyle mahcup, öyle bitap, öyle biçareyim ki utancımı hangi sözcük yığınlarının arasına saklasam, sizin güveninize layık olamayıp mirasınıza olması gerektiği kadar cesaretle sahip çıkamayışımı hangi paragrafı önce önünüzde diz çöktürerek ağlatsam bilemiyorum.
Başkomutanım, şimdi bilsen yurdum nasıl yoksun özgürlüğünden. Tarih tekerrürden ibarettir ve bu bilinen en yalın gerçektir. Efsanelerle uyutulduğumuz tarih sahnesinden hortlayıp içimize kadar girmiş olan Arabistanlı Lawrence sizin de bildiğiniz üzere Anadolu’nun henüz tam anlamı ile Anadolu olmadığı, vatan aşkının henüz tam olarak ne demek olduğu bilinemeden Arap mahallerinde sizin de gördüğünüz Suveyş Kanalı, Kudüs kaybı ile Siyonizmin kanı ile canı ile Osmanlı muteberi olduğu ve esasen Filistin’in halen akan kanının da temellerinin atıldığı o zamanlar var ya Kumandanım işte şimdi bu zamanlar. Üzülmeyin komutanım! İngiliz Kemaller hala emrinizdeler.
Mülteci kılığındaki o eski Türk kanı emiciler Suzy Liberman’ın hortlamış hatırası için akın ediyorlar Anadolu’ya. Sarığından güç alan Arap argümancıları hatıranıza dil uzatacak kadar küstahlaştılar. Al başımı paşam, ben önünde bu başımı kaldıramazken bu baş bana ne gerek.
‘’ Yahudi olmayan bir insanın köpekten farkı yoktur’’
Çok kıymetli Başöğretmenim, şimdi sen söyle ben yapayım? Yahudi cübbesi giyinmiş Müslümin sahte müritleri bizi Ayasofya ya sokmaz oldular Paşam. Kenan ülkesinin kılık değiştirmiş ulemaları Büyük Ortadoğu girizgahı ile Lübnan, Ürdün ve kısmen de Suriye, Mısır ve Anadolu’yu hak ilan etmişlerdir. Beyanen İsrail yetkilisi ‘’Türkiye Yaşam Hakkı Sınırlamız içindedir’’ diyebilmiştir. Sen yüce Komutanım, Mustafa Kemal Paşam, sen nasıl ki o gün Tapınak Şövalyelerinin planına Toros Dağlarının gerisine çekilip Tevrat’ın Planına keskin kılıcınla o darbeyi indirmişsen biz de bugün senin torunların olarak gereğini şüphesiz yaparız. Yaparız yapmasına da karşımızda ne bir ordu ne de bir muhatap vardır. Yüce Atam, karşımızda milyonlarca masallarla uyutulmuş Anadolu insanı vardır. Osmanlı Askerine arkadan hançeri indiren Yahudi casusları bugün de Temmuz kisvesi ile ordumuzu tarumar etmişlerdir. Üzgünüm Paşam, senin kahraman ordunun kahraman subayları vatan haini gibi tutuklanmışlardır. Ağlanacak günlerde biz yine düştüğümüz yerden senin hatıranla kalkabildik. Ölümsüz bir liderle savaşmak cüretine devam ededursunlar biz her On Kasım da yeniden diriliriz Paşam.
Tarih Tekerrürden ibarettir! Kanuniden sonra freni patlayan koca saray iradesi Yahudi Şeriatı elinde kukla edilmiş. Devletin namusu ve bekası elden gitmiştir. Halk olmadığı bir şeyin kanına sahip çıkar olmuş özünü yitirmiştir. Osmanlıcı cahiller Siyonizm’in manipülatif yollarında aslını Türk kimliğini unutup gitmiştir. Kardeş bellediğimiz Arap hortlamış Lawrence hayaletlerini Anadolu’ya sınır kapılarından akın akın sokmuştur.
Cumhuriyet’in gününde Ordu’dan bir Mustafa Kemal’in sesi yükseldi:
"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.."
Üzülme sen Paşam! Kariyerlerimizi çöpe atarız, uykumuzu mezara gömeriz, huzurumuzu rafa kaldırırız da senin yürüdüğün yoldan asla dönmeyiz. Biz ki her sabah;
‘’Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!’’
Diyen bir nesiliz. Atam, Mustafa Kemal Paşam;
Her 1o Kasım senin yeniden ve çok daha büyük ve güçlü olarak doğduğun gündür.
Ey Büyük Atatürk;
Ezberimde gençliğe hitabe, yüreğimde senin sevgin, aklımda tüm ilkelerinle o, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğim. Biz binleriz, biz milyonlarız, biz Türk Milletiyiz.
BİZ, HER BİRİMİZ BİRER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’üz. Söylesene şeytanın kılıçlı hamisi, en fazla kaçımızı yok edebilirsin!
Bir dua için Ayasofya gerekmez, yaratıcı her yerdedir!
Deniz...
YORUMLAR
Ne çok korkuyorlar senden Atam!..Oysa asil korkmaları gereken yerlerinde sayıp ülkeyi karanlığa sürüklemeleri..Ama senin öğrencin olan bizler senin ilkelerinle yolunda daima ileriye yürüyeceğimize ant içtik.Ne mutlu Türk'üm diyene..ışıklar içinde uyu.Bizler nöbetteyiz.Saygıyla..
neneh. tarafından 11.11.2021 19:41:53 zamanında düzenlenmiştir.
Deniz Hocam!
5816 no'lu ATATÜRK'Ü KORUMA KANUNU BİZİZ yazınızı bir solukta okudum.
Öyle güzel cümleler kurmuş, Ata'ya öyle anlımlı hitap etmişsiniz ki, yorum yazmak yerine yazınızdan kopyalayıp yapıştırdığım;
"Mustafa Kemal Paşam, sen nasıl ki o gün Tapınak Şövalyelerinin planına Toros Dağlarının gerisine çekilip Tevrat’ın Planına keskin kılıcınla o darbeyi indirmişsen biz de bugün senin torunların olarak gereğini şüphesiz yaparız. "
"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.."
"Her 1o Kasım senin yeniden ve çok daha büyük ve güçlü olarak doğduğun gündür." Düşüncelere katıldım ve sahiplendim.
Yürekten kutlarım.
Saygılarımla.
Heykelden ve resimden ibaret olmayan; tarihin kıskandığı başkomutan, başöğretmen ve Dünya liderisin. Emanet ettiğin cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız. Çünkü aldığımız özgür nefeste varsın.
Sevgi, saygı, özlem ve sonsuz minnetle.
Yolun yolumuzdur. Mekanın cennet, ruhun şad olsun.
Çok teşekkürler sevgili De(iz) harika bir yazı okudum kaleminden.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK E MEKTUP
Atam bize gösterdiğin hedefe
Çok üzgünüm varamadık atam biz
Ant içmiştik genç ihtiyar kadın kız
Sözümüzü tutamadık atam biz
Yurdumun üstünde tüten ocağın
Çömeldik üstüne en güzel cağın
Gecenin gündüzün günün sabahın
Uykusundan kalkamadık atam biz
Tarımda üretim ziraat yasak
Uykudan kalkmıyor dördüncü kuşak
AB ye kul olduk Coni ye uşak
Nedenini soramadık atam biz
Hırlısı hırsızı yurdun pekiyi
Okumuş cahili köyde asiyi
Emanet ettiğin demokrasiyi
Bir düzene koyamadık atam biz
Ayak başa başlar düşmüş ayağa
Kafalar eskimiş uymuyor cağa
Daha her kaleye kaldı ki aya
Al bayrağı çekemedik atam biz
Yürüyüş kararı saydık ileri
Bir adım ileri üç ayak geri
Uygarlık denilen o ak günleri
Ne yazıkki göremedik atam biz
Haini hoş gördük çıkardık af ı
Mafyalar çeteler tuttu etrafı
Sarığı türbanı kara çarşafı
Başımızdan atamadık atam biz
Yan gelmiş yatıyor eşkıya başı
Sızladı yurdumun toprağı taşı
Vuruyor kırıyor kardaş kardaşı
Eşkıyayı silemedik atam biz
Ne göklere çıktık nede denize
Düzen devrimini indirdi dize
Her yıl sınavlarda sordular bize
İzindeyiz diyemedik atam biz
Gençlik yemin etti devrimler sözde
Yetmiş sene olmuş rezillik dizde
Giden aya gitmiş sorarsan bizde
Her köye yol yapamadık atam biz
Yurt sevgisi ölmüş ahlak çürümüş
Memlekette rüşvet almış yürümüş
Güvendiğin dağı duman bürümüş
Adaleti kuramadık atam biz
Kurtoğlu diyorki nefreti kine
Doladık kurduğun düzeni dine
Ne zaman dümeni kırsak engine
Yelkenleri açamadık atam biz
İbrahim Kurt
YAZIYI OKUYUNCA ANLADIM Kİ BENİM GİBİ DÜŞÜNEN MİLYONLAR VAR DEMEK
İşin aslı ÖZÜNÜ bir türlü bilemeyen, yani sırrı çözemeyen ve Türk neslini kökünden kürümeye kazımaya çalışan lakin bir türlü başarılı olamayan, yazınızda ki sülük Lawrenceler çok şaşkınlar aslında sevgili Deniz, Çünkü O özün mayasının formülünü sadece ve sadece... Bak buraya dikkat et! O cevheri Taşıyanlar, DOĞUŞTAN genlerine MIHLANARAK MÜHÜRLEYEREK doğum gerçekleşir. Ölümle de O cevheri toprağa sürükler, yerini nesli alır.
Bu nedenledir ki Sancak düşmez, vatan bölünmezdir.
Özünde Önce İnsan, Ne Mutlu TÜRKÜM diyene.
sevgilerimle.