- 338 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kurucu İnşa Temelindeki Kolektifi Oluşum 30
Kararsız dev yapılı yıldızlar birer değiştirici dönüştürücülerdi. Hidrojen ve helyum gazının füzyonunu kabaca diğer atom türlerine kadar birleştiriyordu. Bu atom türleri içindeki 8 kadar atom sentezleri bu bileşimleri hayata ve toplumsal düzen içine kadar geliştirecekti. Hayat molekülerdi. Ama toplumlar doğrudan moleküler, değildi.
Atomlar kuantum dünyadandı. Atomik davranışlar ve özellikler kuantum dünyaya indirgenemezdi. Moleküller atomdandı. Moleküller davranış ve özellikler atoma indirgenemezdi. Hayat molekülerdi. Fakat hayatın çeşitliliği davranışsal özelliği, öznel oluşu vs. moleküllere indirgenemezdi. Biri diğerine indirgenmekle özellikler ve bağlanım enerjili yetenekti kapasiteler kaybolurdu.
Hayat basitten karmaşığa doğru koloniye biçimden, sürü biçme dek örgütlenmeleriyle sosyal oluştu. Sosyal oluş dış tan düzen ve örgütlenmeydi. Basit bir kolektif birim zaman ortaya koyuyordu.
Toplumlar doğada sağlama örgütlenmesi olan sosyal oluşun kolektif birim zamanından kaynaklı yapıydı. Sosyal oluşla birlikteydi ama sosyal oluş değildi. Hayatla birlikteydi ama hayat değildi. Hayatı mikrop hasta ediyordu. Toplumu üreten ilişkiler enfekte ediyordu.
Hayat bu dünyada bedeni sürdürmeyi güdüyordu. Toplum evreni ve evrensel oluşu güdüyordu. Hayat kişisi içgüdüleri ve kişi özneli bencilliği güdüyordu. Toplumlar kendi dışlarında kolektif hafızalı, kolektif kapasiteli, kolektif akıl olan özgecil bilinci güdüyordu. Ve toplumlar dış düzenli üreten ilişkiler ağıydı.
Ve bu oluşum ve girişimler; bam başka parça bileşenlerleydiler. Her biri diğerinden sonra geri bağlanımla birbirine eşik atlamış boyutlarlaydı. Birbirinden birikimli seçme ayıklamalı evrimlerle oluşan yalıtımlardı. Yalıtımların her biri alan yapı içinde her biri gibi bambaşka süreçler yeteneği olan kolektif ve kişi katkılı yaratıcılıktılar.
Biyolojik hayat özümleme yapıyordu. Sosyo toplumsa hayat özümleme yapamıyordu. Özümleme işini biyolojiye gördürüyordu. Ama toplumlarda biyolojinin göremediği bir işi görüyordu. Toplumlar da sosyo toplumsa özne oluşu kullanıyordu. Böylece toplumlar biyolojik hayatın eksikliğini ve biyolojik hayat içinde olmayan kolektif kapasiteyle kolektif aklı kullanıyordu. Hayata yepyeni bir boyutla yön veriyordu.
Toplumlar salt biyolojik varlıklar değildi. Toplumlar özne nesnel bileşimlerdi. Toplumların etkin özneli yönetim gücü; kolektif kapasite ve kolektif akıl ile kolektif depo enerjiydi. Biyoloji türün içinde kendi gelişmesiyle vardı. Oysa toplumlar üretim gücünün: sabandan, traktöre dek; mıknatısla entegreden robotik entegreye dek; büyüden izafiyet teorisine dek; kolektif bilişsel tasarımlarıyla ve özne nesnel teknolojik-teknik evrimlerle birlikte gelişmeleri içinde; kolektif özneyle kolektif nesnel girişmelerdeki evrimleriyle birlikte dönüşüyorlardı.
Toplumlar da hayata indirgenemezdi. Moleküler evrim, 120 çeşit atomlar bileşimiyle zenginleşmişti. Dedik ya neden sonuçtan habersizdi. Kararsız dev yapılı yıldız öbeği moleküler zenginliği hayata ve toplumsal devinmeler içine sokacak olan evrimsel gelişmelere nede sel bir kesikli sürekli başlangıcı oluşacak üçüncü bir evre ve üçüncü bir gelişmenin boyut aşamaydı.
Dev yıldızların külleriyle öbekleşen yeni kayaç durumlu özel bağıntılı gezegenler ve yıldızlar arası uzay boşluğu 120 kadar atom çeşidiyle zenginleşmiş ortam içinde moleküler kimya (bileşim) için kelimenin tam anlamıyla yapboz olan laboratuvarlardı.
Uzay boşluğu kendi yıldız ve galaksi sistemiyle derişime lokasyondu ve bağıntıydı. Kayaç gök cisimleri de kendi özel bağıntılı jeolojik iç evrimiyle derişim ve özel bağıntıydılar. Hayata ve moleküler evrime nasıl olmaları gerektiğinin damgasını vuracaklardı. Kayaçlar lokasyonu içinde jeolojik evrim kayaçlar üzerinde kendi dinamiğe olan tektonik olaylarıyla enerji dönüşümlü bileşimleri var ve yok eden enerji patlamalı çevrimlerdi.
Volkan baca çevresi, deniz dipleri, su basıncı farkları, 200 derecelik sıcak ortamlar ve soğuk ortamlar su altı mağaraları, dışarıda bataklık, orman, dağ vs. her biriyle her biri bir derişim alanları olmakla girişici özelleşmiş yalıtıma bir lokasyondu. Lokasyonlar derişimi, özel bölge olaylarının giriştiricisiydi.
Giriştiriciler ortam için türlü ortam girişmelerine bir olanak ve bir çeşitlilikti. Giriştiriciler ortam girişmelerine bir kuvvet alanıydı. Bu tür farklı derişmeleriyle olan ortamlar; adeta birbirinin eksiğini tamamlayan potansiyelle süreç başlatıcı, süreç giriştirici ortamlardı. Birikimle olan alanlardı.
Birikimlerin şöyle ya da böyle olması gerekmiyordu. Öyle veya böyle şurada veya burada birikimler vardı. Bu birikimler içindeki seçilişlerle moleküler bileşimler ve moleküler çeşitlilikler ortaya konup bu bileşimler kimyanın evrimsel süreçleri içinde hayatı ortaya koyacak başlangıç adımları oluyorlardı.
Ortamın derişimler alanı, yepyeni ve rastgele ortamlarda rastgelelerle bileşimlerdi. Birbirini sürdüren birbirini destek veren oluşumlarla; birbirine karşıt bileşimler vardı. Birbirinin eksiğini tamamlamakla, çevre etkilerine tepki verecek örgütlenmelerdi. Lokasyonları içindeki öbeklerin yalıtımı, kendi içinde derişimle anlamlı yalıtıma bileşimlerle oluyordular.
Deniz, orman, bataklık alan, mağara vs. bir yaşam alanıydı. Yaşam alanlı derişimle öbekleşmelerdi. Derişimler ortamın giriştirici özel bağıntılarıydı. Makro derişimler içinde mikroskobik derişikleriyle girişen bileşimler de vardı. Ortamın derişmeleri içinde seçme ayıklama yapacak potansiyelle ortam, yeni süredurumlara olanaktı. Derişim başlı başına ortamın seçme ayıklaması ve geçişmelere ya da difüzyona neden olan bir etkiydi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.