- 1048 Okunma
- 7 Yorum
- 3 Beğeni
EFENDİ
" Efendi " sözcüğünü kimler, neden ve nasıl böylesine alay konusu, ucuz bir kupona değiştirdi?
Bayım hitabını benimseyemedik; bayan hitabı cinsiyetçi ayrımcılıkla sınıfta kalmaya mahkumdu, kaldı
Eee nereye kadar devam edecek bu yozlaşma ?
Usta mı diyelim ? -( adam operet belki ) Herif mi herifçioğlu mu ?
Hocam mı diyelim ? ( okuması hiç yok ama soru, adres sorulacaksa hoca bileceğiz )
Gevşek tabir edilir ya hani bilader mi desin gençlik ve onu bile yanlış söylemeye devam ederek ?
Müstemleke emaresi bıro mu ? (acayip irrite oluyorum en çokta buna )
Yoksa tokatlayan bir eda ile - dayıııı mı ? ( ayağını denk al tınısı )
Yaşça büyük olduğu su götürmez kesinlikteyse Teyze mi diyelim ?
İnternette, mail adreslerinde nick name , müstear ad, takma ad; adı her ne ise işte işler daha fena, felaket, fecaat...
Mahf olmuşuz; kont - kontes , dük düşes , prenses, kraliçe , sir, sör , baron... ( Hangi milletin nesli bunlar ? )
Yahu bu milletin dilinin en necip ifadesidir, efendi !
-Nerden girdin bu konuya Sahir ? - tanık olduğum bir konuşma çok etkiledi, üzüldüm.
Olgun bir Kadın, genç bir adama sesleniyor,
- Cemal efendi nasılsınız ?
- Aman ablam ! O ne öyle kapıcı mıyım ben ?
Niye Cemal Efendi diyorsun bana ?
Soruyor muyuz kendimize ?
"Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz " M. Kemal ATATÜRK
Cümlesinde ki efendiler kimlerdi ? Nerede yitirildiler ?
YORUMLAR
Efendi güzel bir kelime, hele de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hitabıyla efendiler ne de güzel duruyor insanların üzerinde, ancak zaman da ilerliyor son hızla... Hele de öğrenciler arasında çok çeşitli hitaplar almış başını gidiyor, bıro, hacı, koçum, başkan, kanka, kanki, bunlardan sadece bir kaçı, bakalım yaşarsak daha neler neler göreceğiz... Hazreti Muhammed sav de Peygamber Efendimiz diye hitap etmek de ayrıca çok güzel. Kutlarım içtenlikle...
Sahir Neva
Yazınızın konusu olan "Efendi" kelimesi bende de merak uyandırdı. Ben wikipedia'dan şu cevabı aldım:
"Efendi (Türkçe efendî, "efendi"), kibar biçimlerde kullanılan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda İngilizce "Lord" veya "Efendi" ile yaklaşık olarak eşdeğer olarak kullanılan aristokrat bir unvandır. Unvan, kişisel adı bir ek olarak takip eder ve genellikle akademik eğitim gerektiren mesleklere sahip kişilere veya genellikle bey veya paşa gibi daha yüksek unvanlara sahip memurlara hitap etmek için kullanılır.
Efendi, bir şahsa ek olarak eklenen ağadan sonra en yaygın ikinci unvandı. Başlık, öncelikle laik bir okuldan, ancak daha sonra dini bir okuldan gelen "eğitimli bir beyefendiyi" belirtti. Kelimenin kendisi, antik çağda reşit olan ve kendini temsil edebilen kişi anlamına gelen Yunanca aphthentes (afendis) kelimesinden gelmektedir.
Bosna-Hersek'te İslam'da imamlar için (Boşnakça: efendija) ünvanı kullanılır."
....
Ayrıca "Ana Britannica"da detaylı bilgi bulunmakta:
"efendi (Yunanca authentes: "sahip"), Osmanlılarda din adamlarına ve seçkin kişilere, Tanzimat'tan sonra da şehzadelere verilen ünvan.
Anadolu Selçuklularında şeyhler için kullanıldığı söylenen efendinin Osmanlılarda resmi ünvanlar arasında yer alması 15. yüzyıl sonlarına rastlar...." diye devam eder açıklama. Oldukça detaylı bilgiyi buraya aktarmam zaman alacaktır. Ama okunmalı; öneririm.
Kolay gelsin!
Saygılarımla.
Tüya tarafından 6.11.2021 23:29:37 zamanında düzenlenmiştir.
Sahir Neva
Konumuza geri dönersek esasında kelimenin evvelinden ziyade ahirini sorguladığımız ve kelimenin “efendi” öznesinde kültürel kimliğimizde ve medeni hayatımızda ki dejenerasyona yada yıkım ve yozlaşmaya dikkat çekmektir maksadımız. Katkınız için teşekkürler, saygılar
Tüya
Teşekkürler, saygılar.
Sahir Neva
Bıroyu affedemeyiz nesildaşım 🙂
Teşekkürler
Yinsani
Sahir Neva
Sahi " Efendi " sözcüğünü kimler hangi tarihte değiştirdi.
Hatta günlük hayatta yeni nesil büyüklerimize teyze, hala dayı, amca dediğimizde yüzümüze bön bön bakıp sayın-bayan-bayım-hanımefendi-beyefendi diye uyarmalarına tanıklık ettiğimiz olmuyor da değil yani.
Konuyu güzel ele aldınız. Cevabını araştırmak gerekiyor.
Sevgiler
Sahir Neva
Bir toplum üretim tüketim döngüsünde hedef, niyet ve beklentilerini hangi minval üzerine oluşturduğu ve nasıl bir maneviyat ile beslendiği ( kastım sadece ilahiyat değil) sorumuzun cevabını veriyor aslında, teşekkürler