Nefes (Fincanındaki şüphe)
Korku; azılı bir katil gibi peşindeyken, çırpınıyor kalbin ağzında, damağın bir yudum suya hasret, dimağın sakinliğe...
Kurumuş kahve fincanın da neşe. Dertdeş bir ruhun elçisi geliyor ve yıkıyor acıya örülmüş duvarlarını. Kalbini yıkıyorlar şöyle bol köpüklüsünden. Üç vakte kadar sızlıyor yalnızlığın. Kölesi olduğun inancın yıkılıyor. Çölde kum fırtınası olasığına karşın, canın epeyce sıkılıyor. Ne bekliyordun ki çatlamış kahve telvesinden. Papatyalardan nasibini almamışlığın arsızlığı bu.
Gerçeğin ve umudun karşındaki çingenenin uzun küpelerinde mahkum. Onun put dilinden mecnun çıkmayacak biliyorsun. Yine de içini kemiriyor bir şüphe. Zamanla büyüyor fal bahçelerinde. Her kahve bir çiçek açacak umuduyla içilirken, hasat ediyorsun kaderini. Sır kapıları kilitli. Maymunun gözleri yok. Limanın gemileri batık. Issızlığın adam olmuş gidiyor.
Yine bir ihtimal daha pişiyor...
Haddi hesabı olmayan zalim yılların, seni böyle yıpratmasına izin veriyorsun. Yıprandıkça daha çok korkuyorsun. Olmasından ya da olmamasından. Hayatın figanı kulağını tırmalarken maymun gözünü açtı mı diye sorguluyorsun. Ardında o koca çınarı görmeksizin, hayal perilerine sarılıyorsun. Göğsünde ki kuşlar üşüyor yine. İçinde ki şüphe üredikçe. Geri adım atmak bir lanet işte, ileride ki boşluğun içine yeniden düşmekte var, düşmemekte. Kuyruğunu dik tutuyorsun malum, hal hatır sormuyor hiç kimse. Neden bu kadar içiyorsun demiyor?
Kahve sarhoşluğun gözle görülmedikçe...
İçini tırmalıyor her daim bir kedi. Seviyorsun onu söküp atamıyorsun içinden. Biliyor oda bunu çıkmıyor memnun yerinden. Seni öldürme pahasına da olsa kanına kadar tüketiyor. Tükenmekten daha fazlasısın sen aslında. Yok olma yönünde ilerliyorsun. Ağaca asılı kahve falları var yolunda. Falında çıkmayan o son numara. Açmıyor kartları sen aramadıkça.
Nefes almak diyordun...
İçine gömülmüş bir insan cesedi düşün. Kendi içinde habire yıkıyor leşini. Burnu hissizleşmiş, kendi kokusunu dahi alamıyor. Süsledikçe güzelleşecek yaşayacak sanıyor. Nefes almak ne demek sahi? Yol kenarında az oturup yorgunluk hırkasını çıkarmak mı? Kaçtığın geçmişinden saklanmak için trenden inip sığınağa pusmak mı? Daha ne kadar bu şekil yaşayabilirsin. Yeniden canlanmak için başka şansın yok. Yıka fincanını ve tövbe et.
Umudu kesilmiş kahve falları için...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.