- 291 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ATATÜRK'ÜN DİRENİŞ AZMİ
Mütareke’den sonra, 4 Şubat 1914 tarihinde, İstanbul’daki evinde, kendisi ile bir mülakat yapan gazeteci Refii Cevat Ulunay Anadolu’ya geçip, mücadele etmekten söz eden Mustafa Kemal Paşa’nın bir ’’maceraperest’’ olduğuna inanmaktaydı ! Ulunay bu görüşmeyi şöyle aktarır. ’’Sorularımı bitirip veda etmek üzere ayağa kalktığımda dedi ki: ’’Biraz daha oturun lütfen.’’ Oturdum. Şöyle bir konuşma geçti aramızda:
Soracağınız sorular bitti mi?
Bitti Paşam.
Bu vatan içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtarılır, istiklaline nasıl kavuşturulur diye bir soru sormanızı beklerdim.
Af buyurunuz Paşa hazretleri, bugün bu vatanın kurtulmasının en uzak ihtimalle dahi mümkün görmediğim için böyle bir soru sormadım.
Siz genede böyle bir soru sormuş olunuz, ben de cevabını vereyim, fakat yazmamak şartıyla.
Atatürk Ulunay’a şunları söyler:
-Bakınız Cevat Beyefendi, sizin imkansız gördüğünüz kurtuluş yolları vardır. Bugün herhangi bir teşkilatçı Anadolu’ya geçer de, milleti silahlı bir direnişe hazırlar sa bu yurt kurtarılabilir.
Heyecanlanmıştım. 1. Dünya Harbi süresince günümüzü öylesine tüketmiştik ki, elimizde hiç bir şey kalmamıştı. Savaşlarda sağ kalanların ise ayakta duracak halleri yoktu.
’’Nasıl olur Paşam! diye yerimden fırladım.
’’Aklınızdan geçenleri tahmin ediyorum, doğrudur ’’ dedi. ’’Görünüş tamamen aleyhimizde. Ama düşmanlarımız olan bu büyük devletlerin bir de iç yüzleri var.
-Nasıl Paşam?
-Anlatayım, siz sanıyor musunuz ki, savaşı kazanmakla müttefikler aralarındaki bütün sorunları çözmüşlerdir. Aralarında sıl rekabet şimdi başlayacaktır. Asırlarca birbiriyle boğuşan Fransızlarla İngilizleri ortak düşman tehlikesi birleştirdi. Şimdi o eski rekabet bıraktıkları yerden tekrar başlayacaktır. İtalya’nın da başı dertte. Onlar her an bir iç karışıklık yaşayabilirler. Sonuçta, Anadolu’da başlayacak bir milli direnişle hiç biri mücadele edecek durumda değildir. Böyle bir mücadelenin tam sırasıdır
-Paşam, milli direniş, güzel ama neyle? Hangi askerle, hangi silahla, hangi parayla? Maalesef Paşam, kupkuru bir çölden farksız oldu bu güzel vatanımız.
-Öyle görünür Refii Cevdet Bey, öyle görünür. Ama çölden bir hayat çıkarmak lazımdır. Çöl sanılan bu alemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse vatanda millette kurtulur.
Evet Atatürk inandı ve başardı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.