- 445 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİMDE DUYGU DOKUNUŞU
EĞİTİMDE DUYGU DOKUNUŞU
2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında 9_N diye bir sınıfın Fizik dersine giriyordum. Aynı zamanda sınıfın rehber öğretmeniydim. Arka sırada, cam kenarında oturan sarışın, erkek D.K. adında bir öğrencim vardı. Hiç konuşmaz ve derse katılmazdı. Sınıfta ve okulda öğrenciliğe uymayan bir davranışı yoktu. Fazla kimseyle konuşmazdı. Soğuk ve donuk bir duruşu vardı. Nedense benim içim az da olsa ısınmıştı ve o tepkisiz tipin içinde hoşlanacağım bir özellik bulabileceğim duygusu vardı. Fakat hiç ilgilenmedim başta. Fark ettirmeden bol bol izledim. Okulda bu toplantıyı yapan ikinci kişi olarak, daha bir ay geçmeden sınıf veli toplantısı yaptım. Öğrencinin velisi/anası gelip benimle ayrıca görüştü. Aramızda şöyle konuşma geçti.
- Hocam D.’dan memmun musunuz.
- Evet, memmunum bir sorun yok.
- Hocam nasıl olur.
- Niye ki?
- Hocam benim çocuğum biraz ters de…
- Merak etmeyin ben takiip ederim.
Bu veli toplantısı böyle geçti. Yaklaşık iki ay sonra okul veli toplantısı gerçekleşti. Aynı velimiz toplantılar sonunda yine birebir görüşmeye geldi.
- Hocam D.’dan nasıl gidiyor, iyi mi ?
- Evet, iyi. Anlaşabildiğimizi düşünüyorum.
- Hocam gerçekten mi?
- Evet, ne oldu ki ?
- Hocam benim çocuk çok asi.
- Ben bir asiliğini görmedim.
- Hocam o siz yokken dışarıda yapmış olabilir.
- Sınıf içinde bir hakkında şikayet duymadığım gibi okulda da duymadım.
- Hocam doğru mu söylüyorsunuz.
- Evet. Niye şaşırdınız ?
- Ben çok şaşırdım. Evde bana karşı çok asi. Hiçbir sözümü dinlemiyor.
- Zamanla olgunlaşır. Sabırlı olmalısınız. Bu yaşta üzerine fazla gitmemelisiniz. Fakat uzaktan izlemeyi de ihmal etmemelisiniz.
- Hocam sizi çok seviyor.
- Öyle mi ?
- Evet hocam. Bizi fazla konuşmasak ta sizden söz ediyor.
- Şimdi de ben şaşırdım.
- Niye hocam ?
- Ben onun beni seveceği bir davranış göstermedim ki…
- Onu bilemem hocam. Sizi çok sevdiği her halinden belli. Üstelik bu çocuk kimseyi sevmez. Derse de çalışmaz…
- İlginç, hoşuma gidiyor, fakat tam çözemedim.
- Hocam yardımınızı bekliyorum. Sizi seviyor, üstelik sınıf öğretmenisşniz. Tek umudum sizsiniz.
- Peki… Ben ona belli etmeden ilgileneceğim.
Hanım veli gidince kendi kendime düşündüm. Onunla ne ilişkim vardı diye. En arka sırada kimseyle ilgilenmeyip, öğretmenin de görmeyeceğini pencereden dışarıyı izleyen bu çocuk nasıl olur da bana ısınırdı. Aklıma birkaç davranışım geldi. Ben başkana seslenirdim. Ders arsında ya da defter imzalarken, ben otururken…
- Başkan o çocuğa söyle havalı havalı davranmasın.
- Hangi çocuğa hocam ?
- Şu arka sıradaki çocuğa
- Hangi arka sırada hocam ?
- Arka sıralarda oturan yakışıklı olan çocuğa
- Hocam o çocukların hepsi de yakışıklı.
- Ya cam kenarında oturan sarışın, havalı çocuk var ya
- Hee hocam
- İşte o çocuk, başkan
- Çocuk öğretmenimiz diyor ki, havalı davranmasın. D.elleriyle başkana ben ne yaptım dercesine işaret ediyor ve yine konuşmuyordu. Başkan
- Hocam bu çocuk diyor ki,ben ne yaptım ?
- Daha ne yapsın havalı havalı davranıyor. Ben havalı çocukları sevmem. Üstelik yakışıklı olmasına da güvenmesin.
- Tamam söylerim hocam..
- Çocuk öğretmenimiz havalı havalı davranmandan hoşlanmıyormuş, yakışıklı olman da seni kurtarmazmış. D. Yine ellerini sallayıp ben havalı değilim ki
- Hocam bu çocuk havalı olmadığını söylüyor.
- Başkan söyle ona madem havalı değil, niye havaya bakıyor. Bize niye bakmıyor. Biz burada neyiz. Hadi bana gıcık olabilir. Beni sevmeyebilir. Size niye bakmıyor. Yakışıklı olduğu için mi bizimle muhatap olmuyor ? Başkan
- Duydun mu çocuk ? D. Rahat bırakılmamanın rahatsızlığını yaşıyordu. Fakat anladım ki, ilgilenmem ve yakışıklı demem hoşuna gitmişti. İlk yarıyıl, ilk olarak ve sadece biz sınıf kahvaltısı yaptık. D.a bazı görevler verdirttim başkan üzerinden. İkinci yarıyıl sınıf gezisi yaptık. Okulda ilk olarak sınıf iftar yemeği yaptık. Duyan diğer sınıflardan başımı alamadım. Bir hafta boyunca 9.sınıfların sınıf iftarına katıldım. Daha olmadı ev halkını da işin içine kattık. 2.yarıyıl genel veli toplantısı sonrası velimiz yine yanıma geldi.
- Hocam D. Halen bana asilik yapsa da okul ortamına kendini kaptırmış. Sınıf ilişkileri biraz gelişmiş. Artık arkadaşları da var.
- İyi sevindim. Zaten bizim sınıfta sınıf ruhu oluştu. Arada bir sorun çıkarsalar da başarıları da arttı.
- Evet hocam sizin sayenizde.
- Sağ olun. Veliler olarak sizlerde bana destek çıktınız.Birlikte başardık.
- Artık benimle de biraz konuşuyor. Eskiden hiç konuşmazdı.
- Sevindim. 10.sınıfta biraz daha olgunlaşır. Kısmet olursa gelecek yıl da sınıf öğretmenleri ben olurum. Bırakmam yani. Fizik derslerine de ben girerim.
- İnşallah hocam. Her konuşmasında sizden bahsediyor.
- Aslında ben ona çok iyi davranmıyorum. Sürekli iğneleyerek konuşuyorum. Üstelik başkan aracılıyla konuşuyorum. Demek ki bir nedenle kanı ısınmış.
- ,Evet hocam sağ olun. İyi günler..
- İyi günler. Ertesi yıl salgından dolayı 13 Mart 2019’da okullar tatil edildi,. Aradan geçen ikinci yılda bu öğrencimiz/ öğrencilerimiz 12.sınıfa geçtiler. Ben de daha okul açılmadan salgından (koronadan) dolayı 23 Ağustos 2021 ‘de hastaneye düştüm. Ardından da 26 Ağustos 2021’de yoğun bakıma alındım. Ben yoğun bakımdayken bu velimiz aramış. Fakat yanıt alamamış. Ben yoğun bakımdan 7 Eylil 2021’de çıktım. 10 Eylül 2021 ikindi zamanında bu velim yine aradı. Hanım telefonu açtı ve konuştular. Velim bir yakınımmışım gibi telaşlanmıştı. Ben sesini duyuyordum. Benim çocuğumda çok emeği var, aramıza döndüğüne çok sevindik, oğlumun da selamı var, kendisine söyle lütfen dedi. 21 Eylül 2021 Salı sabahı hekime hanım sordu
- Bu şekilde (oksijen yok ağzımda ve burnumda) ne zamadan beri duruyorsun ?
- Dün bu zamandan beri ?
- Taburcu edelim o zaman.
- Siz nasıl uygun görürseniz. Biz çıkış işlemlerini yaparken 30-40 öğrenci hastane (İstanbul Yeşilköy Murat Dilmener Hasatanesi) önüne gelmişler. Geçmiş olsun dileklerini sunmuşlar ve görselleri Matematik Öğretmeni Ş.Ç. beye göndermişler. O da benim telefona göndermiş. Ben de birkaç arkadaşımla duygularımı ( sevincimi ) paylaştım. Yani öğrenciler benim duygularıma dokunmuşlardı. 15.00 suları hasteneden çıkış yaptık. Küçükçekmece Cennet Mahallesi’nde eczaneden ilaç almak için durduk. Hanım gitti ben arabada kaldım. Tam o sırada kayıtlı olmayan bir numarayla telefon geldi. Meğer yine aynı velimiz imiş. Hanım telefonu kaydetmemiş.
- İyi günler hocam ben D.nın velisiyim. Nasılsınız ?
- Sağ olun. Yaşıyorum artık. Tehlikeyi bu seferlik atlattık. Siz nasılsınız?
- Sağ olun hocam. Çok korktuk. Okuldan ve eşinizden sürekli takip ettik.
- Çok sağ olun. Fakat toparlanmam epey sürer.
- Sürsün hocam. Siz çocuklarımızın başında olun da..
- D. Ne yapıyor. Selam söyle. O’nun da selamı var. Merakla bizi dinliyor.
- Sağ olsun. Özledim o’nu.
- Hocam o’da sizi çok özlemiş. Diken üstünde geçti günleri.
- Arkadaşlarına da (öğrencilerime de) selam söylesin.
- Söylerim hocam. Hocam bugün hastane önüne gitmişler.
- Evet haberim oldu. Gelmesinler diye haber salmama rağmen gelmişler.
- Hocam içlerinde bizimki de (D.K.) varmış.
- Evet, gördüm videoda .
- Hocam bu çocuk duygusuz birisi fakat sizi çok merak ettiği gibi oaraya kadar da gitti.
- HER İNSANIN DUGUSU VARDIR. YETER Kİ DERİNLİKLERE GİRİP ORAYA DOKUNALIM. Velimiz, bir süre sustu , ne diyeceğini bilemedi, bekledi ve birden şöyle dedi.
- Ellerinizden öpüyorum hocam. Allah size sağlık versin.
- Sağ ol. İyi günler dilerim.
- İyi günler hocam.
NAFİ ÇAĞLAR
Fizik Öğretmeni
21 Eylül 2021 / İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.