- 360 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEFİS VE GERÇEKLER
Zamanın birinde müslüman bir gezgin Avrupa kentlerinden birisinde gezerken kendini büyük bir kilisenin önünde bulur.
Girip de şu kilisede namazımı eda edeyim diye düşünür ve içeri girer.Zaten hafta arası olduğu için kilisede görevli papaz dan başka kimse yoktur. Adam müslüman olduğunu ve burada namazını kılıp kılamıyacağını papaza sorar. Papaz bu istek karşısında hem şaşırır, hem de çok sevinir. İçinden "elime düştün" diyerek adamı buyur eder. Sonra da uzaktan adamı izlemeye başlar. Gelen yabancı namazını kıldıktan sonra gitmeye koyulur, çıkış kapısının önünde onu bekleyen papaza teşekkür eder ve tam giderken papaz onu durdurur ve sorar; "Sen der müslüman olduğun halde başka bir dinin ibadet hanesinde dininin gereği olan namazını kıldın, yani kendi dininini ibadetini burada yaptın, Peki biz de sizin memleketinizde ki bir cami de kendi ibadetimizi yapmak istesek siz bizim gibi hoşgörülü olup bize müsade eder misiniz? Deyince, adam papaza bakar ve şu cevabı verir; "Biz der, sizin peygambeiniz olan Hz. İsa’ya iman ettiğimiz için bize göre cami ile kilisenin hiç bir farkı yoktur. Sen de ne zaman ki benim peygamberime iman edersen o zaman gelip camimizde ibadetini yapabilirsin" der.
Papaz bu cevap karşısında verecek cevap bulamaz. Çünkü o da biliyor ki müslümanların peygamberlerine iman etmek demek müslüman olmak demektir. Sonra bu muhteşem cevabın etkisiyle bir an sarsılır. Beyni onun yanlış yolda olduğunu söylese de, nefsinin esiri olan kalbi yanlış ta olsa bu yolda devam etmesi gerektiğini söylüyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.