- 696 Okunma
- 3 Yorum
- 5 Beğeni
Cevahir(yıl dönümü)
Keşke doğaüstü güçlerin olsaydı Cevahir! Olsaydı da
yılın bu ayını, bu ayın bu gününü, bu günün bu saatini
Takvimlerden silebilseydin.
Biliyorum Cevahir yaratanın her canlıya bir ömür biçip,
ecelden kaçışın mümkün olmadığını. Bunlarla gelme bana!
Gidenlerin geri dönmeyeceğini bilip, başa gelenin çekileceğini
diline tespih etsen de o kadar kolay mı sanırsın sabretmeyi…
Engin denizlerde dört başı mamur bir gemide yol alırken
çılgın bir nehirde akıntıya kürek çektiğin odlumu hiç
Ya da zeytin yeşili hayaller kurup, çay içmeye küstün mü?
Cevahir bak birader! Beni bana bırak bu gün
Git serçelere ekmek doğra, balkondaki çiçekleri sula
O çok övündüğün resim sanatını konuştur hani ne bileyim
Çocukluğuna dön; evcilik oyna; ama dokunma ne olur bu gün bana.
Ve bana olan sevgin saygın yasımın üstüne çıkmasın ne olur…
Hele şükür, oh be Cevahir, anladın sonunda ve farkına vardın şükür
sırtımda taşıdığımın karlı dağların yükü olmadığının.
Şükür duydun yüreğimin sesini, farkeyleydin kalbimin acziyetini,
farkına vardın ruhumda kızıl kızıl yanan ateşin. Öyleyse
Haydi gel otur şöyle yanı başıma da ben onu anlatayım sana…
Gün o gündü saat bu saatti Cevahir
Yoksundum artık bir meleğin koruyucu kanatlarından…
Söylesene Cevahir
Hep güzellik yazan kalem var mıdır?
Gözyaşı dökmek
Bir gülün pembesine!
Bir mermer taşa
Dudak izlerini bırakmak…
Dualara karışan hıçkırıklar…
Söylesene Cevahir
Konuşulanları duyar mı?
Toprakla koyun koyuna yatanlar!
Yok yemin olsun
Ağlamıyorum Cevahir
Hem yakışır mı ?
Erkek adama ağlamak…