İÇİMDEKİ FIRTINA.
Artık insanların beni gözetlemesine aldırmıyorum,
Sokakta türküler söylüyorum yanımdan gelip geçenlere aldırmadan,
Üzerime çul olsa giyiyorum renklerin uyumu olmadan,
Baştan aşağıya süzen bakışları olan insanlara üzülüyorum,
Postta değer verenlere kendi değersizliklerini bilmemesine kahroluyorum,
Endamlı kibirle yürüyenlere tokat atasım sonrada,
Kendine gel bastığın toprakları sen yaratmadım diyesim geliyor içimden,
İçimden geldiği gibi yazmak istiyorum kimsenin beni etkisi altına almasına fırsat vermeden bir tek o hariç o ki Kelamın sahibi ondan öğreniyorum hayatı yaşamı en önemlisi onu Esmasından tanıyorum,
Dur durak bilmeden koşuşturan insanları gözlüyorum,anlamaya çalışıyorum empati yaparak onları gayeleri amaçları nedir diye kendi kendime işte,
Yüzlerden okunuyor bazıların mutsuzluğu huzursuzluğu bir boşluk var hayatlarında onlar da bilmiyorlar ne olduğunu onun için Yüzler asık ve suretler kapkara,
Enderde olsa aydınlık yüzler çıkıyor karşıma yüzler gamzeli kalbinden saçılan nurlar ışıklar sanki yüzlere tasdikli,
Artık ben insanları gözetliyorum onların bana nasıl baktıklarına aldırmadan,balyoz değilim ki ön yargılılarını kıramam,
Çocukları görüyorum sokaklarda afacan yerlerinde durmayıp zıplayanları onların yüzlerindeki masumluk beni mutlu ediyor,öyle ya daha kötü düşüncelere ve günah çukuruna girmemişler,
Serveti olan dünyayı cennet sananları görüyorum,yaşamı eğlenmek yeme içmek üzerine kuranları,nefislerine gem vuramayıp çılgınlarca yaşayanları ölüm olunca çevrelerinde onların sadece saatlik ağız tadı kaçıyor.sonra ölmeyeceklermiş gibi hesapsız kitapsız devam her şeye,
Makam mertebe elde etmek için önüne ne çıkarsa yakıp yıkıp geçenleri görüyorum ihtirasın kalleşliğin zirve tepelerine çıkanları,
Sadece benim olsun diyen doyumsuzları görüyorum,ömrünü bir ev veya araba almak için tüketenleri ebedi hayatına ekip biçmeden göçüp gidenleri,
Yalanlar hurafeler üzerine kurulu Dinlerini parçalamış putperestlere müşriklere bakıyorum neden neden diye hayıflanıyorum.
Aracılar edinenleri Şirkin daniskasını anlatanları dinliyorum sanki gökten vahiy almışlar’da gerçekmiş gibi nasılda beyinsiz koyun sürülerini peşlerine takmışlar diye şaşkın şaşkın bakıyorum.
Mezarlıklardan geçiyorum bir gülme geliyor içimden,
insanlar neden bunlardan korkar diye,sonra ürperti giriyor içime sende gireceksin bu kabre zamanı gelince diyorum kendime, silkiniyorum ve Rab’bimden affımı diliyorum,
Artık kendimi kuşlar gibi özgür hissediyorum,ne kadarda içimdeki düşünce fırtınalarına gem vuramasamda şunu çok iyi anladım ve biliyorum,yalnız değilim ben ,beni gözetleyen Rabbim var,
Ben sadece onun gözetlemesini umursuyorum,öyle ya kalbimden geçenlerin künhünü biliyor ya işte öylece rahatlıyorum bir an için sonra umut ile ümit arasında bir arafta kalıyorum.ya bağışlanmazsam affedilmez isem diye kedere giriyorum,
Paradoks işte hayat gibi neyse ezanlar okunuyor ,secde bizi bekliyor.Selam ve selametle dostlar...
Abdulhamit Erkaner
Kayıt Tarihi : 26.10.2021