- 466 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
A B C...
A, B, C...
Babam Okuma-Yazma ögreniyor…
O gün okuldan eve kosarken sanki heyecandan kalbim duracakti.Kapinin zilini öyle bir calmisim ki, annem beni gördügünde bir yerimde yara bere varmi diye korkulu gözlerle bakiyordu; kizim ne oldu, Iyimisin?...
Daha cümlesi bitmemisdi; Anne,.. Anne,.. ben ögretmen olacagim..,diye soluk soluga anlatmaya calisiyordum.Annem; tabiki sen okulunu bitir önce, sonra ögretmen de olursun, doctor da olursun, hatta istersen avukat bile ..., lafini bitirememisdi kadincagiz; anne ben simdi ögretmen olacagim , dedim. Saskin bakislarla ; simdi mi ???
Daha ortaokul 3.sinifdaydim, yani 14 yasinda ve ben anneme simdi ögretmen olacagim diye adeta haykiriyordum, annem beni sakinlestirmeye calisirken, ufaktan da atesimi kontrol ediyordu, sayikliyorum diye düsündü herhalde, daha orta okul bitmeden ne ögretmenligi ?..
O gün okulda son dersimizde edebiyat ögretmenimizle birlikte okul müdürümüz de girmisdi sinifa, hepberaber ayaga kalkip „Tünaydin ögretmenim“ dedigimizde biraz da saskindik, acaba ne olmusdu da okul müdürümüz derse gelmisdi ?
Merakimizi anlayan ögretmenimiz bize oturun isareti yapip sözü müdür bey e birakti;
Evet cocuklar bugün size cok güzel haberlerim var, biliyorum merak ediyorsunuz, ve aranizda mutlaka bir kaciniz bana bu konuda yardim edecek eminim. Gecen hafta katildigim bir toplanti da Türkiye genelinde okuma-yazma bilmeyen kisileri ve onlara nasil yardim edebilecegimizi tartisdik, nihayetinde bir proje kapsaminda cevremizde okuma-yazma bilmeyen kisilere okuma -yazma ögreterek yardimci olmaya karar verdik, tabi bu kadar insana yeterli ögretmen olmadigi icin sizlerinde bize yardimci olmasini istiyoruz. Ben okulumuzun bu projeye katilmasini cok istiyorum, sizin göreviniz ilk önce ailenizde veya cevrenizde okuryazar olmayan kisileri tespit edip, onlarla konusmak ve eger isterlerse onlari bu proje ye dahil etmek. Sonrasinda size verecegim plan cercevesinde onlara bos vakitlerinizde ders vermeniz, yani bir nevi ögretmenlik yapmaniz,bu dersler bir ders yili boyunca sürecek ve sonunda o kisilerde sizin diploma töreninizde tabiki basarabilirler ve sinavlari verebilirlerse diplomalarini sizin elinizden alacaklar. Bu görev süreci icinde verilen ödevleri biz görevli arkadaslarla degerlendirecegiz, eger basarili birer ögretici olursaniz sizlerin adiniz o diploma da ögretmen olarak yazilacak, kisacasi bir dönem ögretmenlik yapacaksiniz.Anlasildimi ? Sorusu olan varmi?
Biz pür dikkat dinlerken ben yapacagim isin hayalini kurmaya baslamisdim bile, cok heyecanliydim ve kime ögretmenlik yapacagimi biliyordum...
Hemen parmagimi kaldirdim, ve ; Ögretmenim benim babam okuma yazma bilmiyor , ben babama ögretebilirim , dedim. Heyecanimi gören müdür bey; hadi bakalim hep beraber gösterin magrifetlerinizi , git evde babani ikna et önce, ben sana gereken dosyayi yarin verecegim, dedi. Birkac arkadas daha katiliyordu, ama cogu arkadaslarimin babalari zaten okuma-yazma biliyor,hatta bir cogu da yüksekokul mezunlariydi. Artik benim de babam okuyup yazabilecek , en azindan ilkokul diplomasi olacakti...
„Anne babam haftasonu gelecek mi ? Babam istemez veya olmaz derse, ne yapacagim ? O nu nasil ikna edecegiz ?“ diye annemi soru yagmuruna tutmustum bile, Annem nasil davranacagini unutmustu, bana bos bos bakiyor, babamin cevabini tahmin edemiyordu; evet gelsin hafta sonu, konusur onu ikna ederiz, kim istemez gazetesini kendi okumayi? Annem Ilkokul mezunuydu, aslinda devam etmek istemis ama o dönemde kiz cocuklari pek okula gönderilmezmis zaten köy de, dedem annemi ilk okula gönderdiginde bir cok kisi kizmis,hatta ; evde, tarlada o kadar is varken birde kizlari okul a mi gönderelim ? diye sitem etmisler, ama dedem en azindan okuma-yazma ögrensin diye ilkokula göndermis annemi.
Babam genelde kömür madeninde calisdigi icin haftasonlari eve gelirdi, hergün gidip gelmek servis parasi ödememek icin orada kalirdi, cuma aksami geldiginde önce annem anlatmak istedi, konustular mutfak da uzun uzun, ben beklerken tirnaklarimi yemeye baslamistim bile, cevabini kestiremiyordum, ama disari ciktiginda yüzü gülüyordu „ simdi benim kizim mi ögretmenim olacak ? „ dediginde dünyalar benim olmustu. Hemen ona dosyayi acip ilk derse baslamak istiyordum, cok yorgundu ve yarini beklemem gerektigini söyledi, tabiki beklemekten baska sansim yoktu. O gece cok uzun gecti, uyuyamadim, sabah olmuyordu, bir ara uyumusum ki, annemin kizarttigi ekmegin kokusuna actim yorgun gözlerimi. Kahvaltiyi zor bekledim, sonrasinda cabucak sofrayi toplayip, kagit kalemi aldim elime ve ben babam la ilk harfimizi calismaya basladim;
A A A A ...
Babam bir sayfa dolusu A Harfi yazacakti, sonrasinda B , C, D… ve digerleri..
Haftasonlarini iple ceker olmusdum, her cumartesi ona ders veriyordum, bir kac saat beraber calisyorduk, sonrasinda da pazar günü ödev kontrolünü yapiyor ve pazartesi yaptiklarimizi müdür bey e gösteriyordum. Yeni ödevler gün gectikce agirlasiyor, artik babam kelimeleri yanyana dizmekte zorlanmiyor, hatta gazetedeki büyük yazilari heceliyordu. Onu öyle heyecanla izlerken ilkokul birinci sinifdaki heceleme yaptigim anlar gelmisdi aklima, tebessüm ettigimi görünce ; ne oldu beceremedim mi ? diye sordu, sonrasinda bir mola verip benim anilarima döndük, annem de katilmis hatta bazen ögretmenlerimizin azarlamalarina kahkahayla güler olmusduk…
Subat tatilinde babamin dogup büyüdügü köye gezmeye gitmisdik, yolu biraz bozuk, virajli, git git bitmezdi, hatta bazen dolmus kalabalik oldugunda ayaktakiler birbirlerine carpar, yerinde zor dururlardi. Köyün meydani büyüktü, etrafi daglarla cevrili oldugundan komsu köyler görünmezdi, 10-15 tane ev vardi, meydan da bir cami, caminin az ilerisinde köy misafirhanesi ve erkeklerin calismadiginda bulustugu meshur köy kahvehanesi.
Köy kahvehanesine kadinlar girmez, hatta gecerken baslarini öne egerlerdi, bende merakla iceriye bakmak isterdim her defasinda,onlar iceride ne yapiyorlar diye. Babam bize ;” siz eve gecin ( bu babaannemin evi ) ben az bir kahve ye arkadaslara bakayim “ dedi. Bir kac saat sonra amcam eve geldi, önce annemi selamladiktan sonra ,bana dönüp ; kiz sen neler yaptin öyle ? dedi. Anlayamamistim, ama mutlu oldugunu görünce iyi birseyler yaptigima inandim. Amcam kahvehane de babam la otururken , babam bir gazetenin ön sayfasindaki büyük basliklari okumaya baslamis ve arkadaslari hayretle onu izlemis, büyük bir gururla evde yaptiklarimizi anlatmis, hatta bir cok kisi de; biz de yapabilirmiyiz ? nereye müraacat edelim?,demisler.
Babam büyük bir zevkle hepsine anlatmis, köyokulunun ögretmeni ni de Kahvehane ye davet etmisler ve neler yapmalari gerektigini bir bir planlamislar. Cok güzel bir okuma-yazma akini baslamisdi ve ben basrollerdeydim, o gün köyde herkes beni konusuyor , görenler bana gipta ile bakiyordu.Dönüs icin dolmus a binerken ögremenleriyle birlikte köydeki cocuklar meydan da bize el salliyorlardi.
Artik bahar gelmis okul yolunda yürürken Hanimeli cicekleri bize eslik ediyordu. Okulun bahcesine geldigimizde sinif ögretmenimiz bizi karsiladi ve” cok az zamanimiz kaldi hazirmiyiz?“diye sordu, ben evet ögretmenim demistim hazirola gecerek, bizi selamladi ve sinifimiza dogru kosaradim ilerledik. O günlerde sinavlarimiz cok yogundu, babamla calisirken biraz ihmal etmistim, hatta arada teneffüs zili caldiginda siramda uyukladigim bile olmusdu, yine de yaptigim isle gurur duyuyordum, en güzeli de ; babamin bundan sonra gazetesini kendisinin okuyabilecegine seviniyordum.
Haziran ayinin ikinci haftasi göz acip kapayana kadar gelmis mezunuyet törenine hazirlanmistik, bir cok arkadasim lise ye gidecek, bazilari da meslek okullari na kayit yaptiracakti, ben ise girdigim yatili okullarin sinav sonuclarini bekliyordum.
Evde son calismalari yaptigimda babam artik cümleleri rahat okuyabiliyordu, biraz yavasti ama okudugunu anliyordu, sinav günü babam la ben de gittim, ondan fazla heyecanliydim, belli etmesem de korkuyordum ama babam sinavi basardi ve ilkokul diplomasini almaya hak kazandi. O an kalbim yerinden cikacak gibiydi, babam öyle bir sarilmisdi ki, gözyaslari boynumu islatiyordu, hayatinda belki de yasadigi en güzel günlerden biriydi. Diplomasini mezunuyet töreninde ona uzattigimda büyük bir gurur ve sevgiyle gözlerimin icine bakmisti, tipki yillar sonra ilk yazdigim Kitabimi okumasi icin eline uzattigim andaki gibi…….
Aysel Yalcin / Agustos 2021
Inkumu -Bartin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.