- 419 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KUT'ÜL AMARE
Savaşın başlamasıyla Çanakkale’ye yüklenen zamanın en büyük gücü İngiltere, burada hezimete uğrayınca; Osmanlı İmparatorluğu kuvvetlerini sıkıştırmak için ’’ikinci cephe’’ olarak Irak- Arabistan bölgesine çıkartma yaptı. Büyük kuvvetlerle Basra’dan Irak’a giren İngiltere, Kut ve Sabis bölgelerinde Türk askerlerinin kahramanca direnişiyle karşılaştı.
Kut’ül- Amara’nin İngilizlerin eline geçmesinden sonra General Townsend, Bağdat’a doğru yürüyüşe geçti ise de Selmanpak’ta Türk kuvvetlerince karşılanarak büyük bir bozguna uğratıldı. Kuvveğı bölgenin adını soyadı yapacak olan Halil Paşa’dan Kurt Zaferi’ni dinleyelim...’’
’’Beş tabur birden ateşle beraber süngü hücumuna kalkacak ve düşmanı, istikametinde bulunduğu sağ taraftan vuracaktır.. Çarpışma ölene kadardır...’’
’’Taburlar ölünceye kadar emrini eksiksiz yerine getirirlerken İngilizler ricata başlarlar. Sonra 4500’den fazla ölü verdiklerini tespit ettik. Saldırı şeklimize göre bizim de zayiatımız pek hafif olmadı.’’
Bu olayı General Townshed yıllar sonra anılarında şöyle anlatacaktır:
’’18.000 kişilik Türk Ordusunu sağ tarafından sarmıştım. Onları korkunç bir bozguna uğratacaktım. Fakat bu sırada Kafkasya’dan taze bir kolordu ile Halil Paşa muharebe sahasına çıkageldi...Talihimiz bir anda değişti böylece...’’
Bundan sonra çatışmalar Sabis bölgesinde sürdü. Ali İhsan Paşa komutasındaki kuvvetler 7-11 Mart 1916 tarihleri arasında büyük bir direniş gösterdi ve İngilizlere unutamayacakları bir yenilgi tattırdı. İngilizler burada 1000’den fazla asker kaybederken çok sayıda askeri malzeme ve mühimmatı da Türklere terk etmek zorunda kaldılar. Sabis’in kahraman kumandanı Ali İhsan Sabis Paşa yıllar sontlerinin üçte birini kaybeden İngilizler Kut’ül- Amare’ye çekilmek zorunda kaldı.Yıllar sonra savaştıra yazdığı anılarında bu olayı şöyle ifade eder:
’’Sabis tepesinin önündeki düşman maktüllerini gözden geçirerek bunların 1500 kadar olduğunu ve geri götürdüğü yaralılarıyla zayiatın 3000’den fazla olduğunu tahmin ettim.’’
Sabis Meydan Muharebesi’nde Türkler ise 268 şehit ve 962 yaralı vermişlerdi. Yıllar sonra soy adını alacağı meydan savaşı kahramanı 13. Kolordu Kumandanı Ali İhsan Paşa’ya bu zaferden ötürü madalya ve nişan verilmesi bile unutulmuş, sadece bir kuru teşekkür gelmişti.
Ali İhsan Paşa’nın katıldığı Felahiye cephesinde ise kıran kırana savaş vardı. 21 Ocak 1916 tarihinde göğüs göğüse savaşta İngilizler 8000 ölü verirken Türk askeri ise 500 şehit vermişti. 10 Mart 1916 tarihinde Halil Paşa’nın teslim çağrısına General Townshend şu cevabı veriyordu:
’’Gösterdiğiniz nezakete karşı da müteşekkirim. Türkler muharebe sahasında daima iyi asker ve necip insandırlar, fakat ben henüz teslim olmayı düşünmüyorum...’’
20 Nisan 1916’daki savaşta da İngilizler yine bozguna uğratıldı. Burada da kıstırılan Hintlilerin ağırlığı oluşturduğu İngiliz birlikleri günlerce aç ve susuz kaldıktan sonra göğüs göğüse savaşla yenilmişler ve 3000’e yakın zayiat verirken Türklerde 1000 şehit vermişti. Kıstırılan İngiliz birlikleri bütün çabalara rağmen kurtulamıyorlar, havadan ve denizden gönderilmeye çalışılan yardımlar ya Türklerin eline geçiyor ya da imha oluyordu. General Aymler’in amacı, bu muharebeyi kazanarak Kut’ta sıkışmış Townshend komutasındaki birlikleri kurtarmaktı. 9 Nisan tarihindeki savaşta İngilizlerin zayiatı 5000’di
General Townshend daha fazla direnemez ve Halil Paşa’ya içinde rüşvetinde olduğu bir mektup gönderir. Ancak bunu Halil Paşa reddeder ve artık teslim olmaktan başka çaresi olmadığını söyler. Bu mektupların postacısı ise ünlü casus Lawrence’tır. İngilizler birinci teklifteki bir milyon sterlink rüşveti ikinci mektupta iki katına çıkarmalarına rağmen bu reddedilir hem de çok anlamlı bir cevapla:
’’Şahsıma teklif edilen bir milyon sterlink çek meselesini de bir latife olarak telakki ediyorum...Biliyorsunuz Baltacı devirleri geride kaldı !..
’’Allah’ın azametine bakınız ki, bin beş yüz senelik İngiliz Devleti’nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu.İki senedir devam eden Cihan Harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir. ’’ ifadeleriyle bu zaferi birliklerine 29 Nisan 1916 tarihinde bildiren Halil Paşa’nın anılarında verdiği rakama göre beş aylık bir kuşatmadan sonra İngilizler 13 General, 481 subay ve 13300 erle teslim olmuşlardı. İngilizlerin toplam zayiatı 30 bin idi. Türkler ise 35 ’sı subay olmak üzere 10 bin kayıp vermişti.
YORUMLAR
Türklerin yani bizim galibiyetimiz çok güzel, sevindirici ama.
İngiliz ve Türk binlerce insan ölmüş.
Savaş kabul edilesi bir şey değil.
Ne yazık ki savaşmadan da barış olmuyor.
Tebrikler Çetin bey,
tarihimiz, Kut'ül Amare savaşı konusunda bilgilendirici güzel bir yazı..
Savaşan komutanlar, askerlerimiz son derece başarılı, güçlüymüş..
Selamlar saygılar..