Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“Engellemekte olanı gördün mü? Salâtı/müminlere ve İslam’a destek vereni/ ibadetleri ve duayı koruyanı?” (Alak Suresi 10. Ayet)
Salât kelimesinin Arapçada on sekiz kadar anlamı tesbit edilmiştir. Gelenekçiler ise Salât kelimesine her zaman “namaz” diye meal veriyorlar ama bu tamamıyle yanlış. Kelimenin, Kur’an’da birçok farklı kullanımı var. Her Salât kelimesi namaz kılma emri anlamına gelmiyor. Ayrıca, namaz Farsça bir kelimedir.
Engellenen mübarek insanlar görüldü ve biliniyorlar.
Peki, kimin/kimlerin engellediği görüldü mü?
Engellenen mübarek insanları sevdiğini ve anladığını zannedenler/vehmedenler engelleyenleri ve nasıl engellediklerini görebiliyor mu?
Bu zamana kadar konu hakkında veya diğer konularda bir şeyler görebildiler mi veya bundan sonra dürtmediğiniz, açık açık anlatmadığınız, yazmadığınız sürece görebilecekler mi?
Engelleneni görüyor ama engelleyenleri görmüyor.
Neden?
Apaçık, tevile ve tefsire ihtiyaç bırakmayan gerçekleri göremeyen insanların, gözlerinden bakan ve baktığı zaman gören ve kulaklardan işiten şey onlarda yok ve bu insanlar bilgisizliğin, cehaletin kuşatması altında yaşıyorlar ve neticede de göremiyorlar, göremeyecekler ve işitmeyecekler.
“Onlardan seni dinleyecekler vardır. Ama hiç duymayan -sağırlara -üstelik hiç akılları ermiyorsa sen mi duyuracaksın?” (Yûnus Suresi 42. Ayet)
“Eğer onları doğru yola çağırırsanız işitmezler. Onları sana bakar (gibi) görürsün, oysa onlar görmezler bile.” (Araf 198)